Masaüstü oyunlarının en büyük avantajı, rakiplerinizle yüz yüze bakıyor olmanızdır. Kaliteli masaüstü oyunları bu gerçeğin suyunu çıkartırlar. Sloganı epey bir süredir “Arkadaşlık Bitiriyoruz -1959’dan beri” olan ve Henry Kissinger’ın da, Ray Bradbury’nin de favori oyunları arasında yer alan Diplomacy bunun müthiş bir örneğidir mesela. Oyun sizden aktif bir şekilde kol kola masaya oturduğunuz insanlara yalan söylemenizi, manipüle etmenizi ve ihanet etmenizi ister. Aslında teknik olarak, istiyor değildir. Ama siz kendinize mani olamazsınız.

İşte Cards Against Humanity’nin yapımcılarından Max Temkin’in de imzasını attığı yeni kart oyunu Secret Hitler de böyle bir şey. Oyunun oynanışı, mekanikleri Cards Against Humanity’de olduğu gibi çok basit. Oyuncular liberal ve faşist olarak ikiye ayrılıyorlar. Her tur, bir Başkan ve bir Şansölye seçiliyor. Bunlar rastgele bir kanun kartı çekip, uygulamaya çalışıyorlar. Oyuncular da seçtikleri adam gizli bir Hitler miydi, yoksa sadece şansları mı kötü geldi; onu anlamaya çabalıyor.

 


Yani anlayacağınız özünde oyunda gizli bir Hitler var, bu insan da demokratik yöntemleri suistimal ederek faşist bir diktatörlük kurmaya çalışıyor. Tanıdık geldi mi? Merak etmeyin, “geek diye geldik siyaset…” insanlarını görece daha az rahatsız eden bir yazıdasınız şu an. Ülkemiz siyasetinden bahsetmeyeceğiz, bizim oyunda kartlar toplanalı çok oldu. Ancak Temkin’e göre, Amerika için hâlâ bir umut var. Ve kendisi oyununun bu konuda yardımcı olabileceğini düşünüyor.

Temkin, üşenmemiş; Amerika’da senatör olarak hizmet veren 100 politikacıya birden kendi oyununun bir kopyasını göndermiş. Altına da hâliyle notunu düşmüş, demokratik ortamlarda bu tip özgürlükleri kısıtlamaya çalışan insanlara karşı dikkatli olunması gerektiğini ve bu oyunun bunu sağlayacağını umduğunu belirtmiş. Mesajı ne kadar yerini bulur, bilmek mümkün değil. Sadece şunların altını çizmek, belki duruma farklı bakmanıza sebep olur: Amerika’da masaüstü oyunlar, gerçekten de sosyal hayatta büyük bir yer kaplarlar. Ama daha da ötesi, Amerika’da genel olarak “Rahatsız mısınız, öfkeli misiniz? Temsilcinizi, vekilinizi arayın” kültürü de hakimdir. Bu ikisi birleşince, Temkin’in hareketini inceden takdir ediyor insan. Rahatsızlık görmüş, kendi oyunuyla bir örnek olmaya çalışmış. Helal olsun Temkin!

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.