Peşin peşin söyleyip bu konudaki tarafımı belli edeyim: iflah olmaz bir dövüş oyunu hastasıyım. Öyle aman aman oyun alan/indiren, saatlerce oyun oynayan bir adam değilimdir. Batman Arkham ve Devil May Cry serisini hariç tutuyorum ama evime dövüş oyunu dışında oyun girmez. Yurtdışından gayet makul fiyata alıp getirdiğim XBOX’ıma bile zahmet edip dövüş dışında herhangi bir oyun almadım. Street Fighter’dan tut Terry Bogard’lı The King of Fighters’a, ilk jenerasyon Playstation’da oynadığım Tekken’den Capcom’un sportif dövüşçülerle dolu Rival Schools’una varana kadar ne varsa oynadım. The King of Fighters oynarken her atari salonunda bulunan “ver ben yenerim”ci elemanlardan birinin kulağımın dibinde “ya olm ameliyat çeksene” diye bağırışı halen aklımdadır (ortamlarda ‘ameliyatçı’ olarak bilinen Iori Yagami’nin adamı deştiği efsane kombosundan bahsediyor).

Mortal Kombat’ın ise gerek kendi atarimde oynadığım, gerek Fatality diye bir kavramla tanıştırdığı, gerekse televizyonda döne döne o leş filmlerini bayılarak izlediğim için bende ayrı bir yeri vardır. İlk kez 2D’den 3D modellemeye geçip aklımı aldıkları Mortal Kombat 4, halen evimde bir yerlerde durur. Açıkçası NeatherRealm, seriyi Mortal Kombat 9 ile küllerinden yeniden doğurana kadar Mortal Kombat Deadly Allience ile 9 arasındaki dönem neler çıkardıklarını pek bilmiyorum, zira tüm ilgimi kaybetmişlerdi.

Midway Games ve Warner Bros.’un 2008’de çıkardığı Mortal Kombat vs. DC Universe‘e gelene kadar da pek bir şey bulaşmadım. Onu da sevmiş ama yeterince keyif alamamıştım. Rakibimizi alıp duvara gömme, sonrasında da ağzını burnunu kırmak suretiyle yükseklerden aşağı atmak güzeldi ama çevre etkileşimi yeterli değildi. NetherRealm, DC ve Warner Bros ile yaptığı yeni ortaklıkta bu eksikliği fark edip Injustice: Gods Among Us ile arena etkileşimini bir üst kademeye taşımıştı. Başarılı da olmuşlardı bana kalırsa. Ortamdaki malzemeleri kullanma, fırlatma ve patlatmanın yanı sıra sağlam bir kroşe geçirdiğimiz rakibimizi başka bir mekana postalama pek keyifliydi. Benim şahsi favorim rakibi alıp Arkham Asylum’da Scarecrow’un kabuslarına fırlattığımız bölüm (kombo tuşlarını bulamadığı için yapmayı beceremedi). Bu yüzden MKX’in oynanış stili olarak 9’a, çevre etkileşimi anlamında da Injustice’e benzeyeceğini az çok tahmin ediyordum. Fakat NetherRealm Studios, daha fazlasını yapmış ve görsel anlamda daha önce yaptıkları tüm oyunların fersah fersah üstünde bir işe imza atmışlar. Ver elini öpem Ed Boon Aga.

yazi_buyuk_81205
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var: oyunu Steam üzerinden PC’de test ettim. Gayet donanımlı bir PC kullanıyor olmama ve 1080 – 60 FPS çalıştırmamış olmama rağmen oyun tam anlamıyla bir felaketti. FPS rezilliklerinden tut takılmalara ve oyundan atmalara kadar türlü türlü problemle karşılaştıktan sonra bir süreliğine oynamamak üzere gamepad’i fırlatıp attım. Bu sebeple yazıyı yazmayı da epey erteledim. Randımanlı bir test mümkün değildi zira. Zaten sonrasında NeatherRealm, kullanıcı şikayetleri üzerine tonlarca yamayla dolu 15 gb’lık bir update yayınladı ve oyun ancak kendine gelebildi. Yine de tekrar söylüyorum, oyun konsollarda olduğu kadar sorunsuz çalışmıyor halen PC’de. Bilhassa sinematikler ile dövüşler arasında bize bırakılan kısımlarda grafikler kasmaya devam ediyor. Bu yüzden sisteminize göre ekran özelliklerinden kısmanız gerekebilir.

Mortal-Kombat-X-Mileena
Herkes ayağını denk alacak.

MKX, bir önceki oyundaki Shao Kahn yenilgisinin birkaç sene sonrasında başlıyor. Kahn’ın ölümüyle Shinnok kontrolü ele geçirmiş ve Netherrealm güçlerini toplayarak Earthrealm’e saldırmış. Johnny Cage ile başladığımız hikayede, Quan Chi’ye karşı Earthrealm’in gücünü korumaya çalışan Raiden’ın tapınağına gidiyoruz. Raiden ve Fujin sayesinde Shinnok’un ağzını burnunu kırıp kendi madalyonunun içine hapsetmemizin ardından Quan Chi kaçıyor ve hikayemiz 25 sene sonrasına atlıyor. Sonya ve Johny Cage evlenmişler, hem anaya hem babaya benzeyen nur topu gibi bir kız çocukları olmuş: Cassie.

Bu esnada Outworld’de işler kızışmaya başlamış. Daha önce adını duymadığımız Kotal Kahn başa geçmiş ve Earthrealm ile barış anlaşması imzalamış. Johnny Cage’in kurduğu ve Cassie, Jax’in kızı Jacqui, Takeda ve Kung Lao’nun kuzeni Kung Jin’den oluşan yeni dövüş ekibi için Kotal Kahn’nın başta kalması önemli çünkü adam barış yanlısı. Fakat Mileena yellozu rahat durmuyor, taht üstünde hak iddia ederek isyan başlatıyor. Böylece iç savaş başlayan Outworld’de Kotal Kahn’nın pozisyonunu korumak da bizim elemanlara kalıyor.

Hikaye modu başarılı olmasına başarılı ama çok uzun sürmüyor. Benim daha uzun sürdü ama 3 saatte bitirilebildiği söyleniyor. Yine de hani kuru kuru dövüşmesinler de tırışkadan bir hikaye yapalım dememişler. Gayet doyurucu geldi bana. Hikayenin gelişimine göre o sırada elinize hangi karakter gelirse onunla oynamak zorundasınız. Birebir dövüş modunda oynayamayacağınız karakterlerle burada oynayabiliyorsunuz. Baraka, Rain, Fujin hikaye modunda gözüküyorlar sadece. Shinnok’u da Arcade modunda açabilmek için önce bu hikaye modunu tamamlamak gerekiyor. Özellikle Baraka bu kadar muazzam modellenmişken neden adamakıllı Arcade modunda da oynayamıyoruz, akıl sır erdirmek mümkün değil.

Ne umduk, ne bulduk?

Mortal-Kombat-X
İğnelerine kurban olduğum, Ana Kraliçe D’vorah

Karakter listesine çok fazla çemkirmek istemiyorum aslında. Sırf favori karakterimizi göremedik diye çıldırmayalım ama eleştireceğim şeyler de yok değil. DLC’leri de kattığınızda toplam 29 karakterimiz var. Eski serilerden gelenler çok olduğu gibi epeyce de zayiat verilmiş. Jax, Johnny Cage, Kano, Kenshi, Kitana, Kung Lao, Liu Kang, Mileena, Quan Chi, Raiden, Reptile, Scorpion, Shinnok, Sonya, Sub-Zero gibi eski karakterlerimizin yanına D’Vorah, Erron Black, Ferra & Torr, Jacqui Briggs, Kotal Kahn, Kung Jin ve Takeda Takahashi gibi yeni tipler eklenmiş. Yeni kral Kotal Kahn fena bir karakter değil ancak Shao Kahn’ı fazlasıyla aratıyor. Ayrıca Tekken’in Ogre’sine bu kadar benzemesi bir tesadüf mü yoksa bilinçli bir tercih mi bilemedim.

Yeni gelenler arasında orijinal karakterler yok mu peki? Var elbet. Benim için oyunun yıldızı ilk kez gördüğümüz D’Vorah oldu. Bu böcekli ablamız, uzun zamandır gördüğüm en sıra dışı Mortal Kombat karakterlerinden biri. Kadrosunun yarısı için “tövbe estağfurullah, yüzüne nolmuş” diyebileceğimiz bir oyunun karakteri için bunu söylediğime inanamıyorum. Ferra/Torr da bir o kadar farklı ama potansiyelini kullanamayan bir karakter bana kalırsa. Ferra’nın yanındaki ufaklığı daha efektif kullanabilseydik şahane olabilirmiş. Öte yandan ‘normal insan’ karakterlerimiz yine her zaman olduğu gibi iç bayacak derecede sıkıcılar. Yok Johnny Cage ile Sonya’nın kızı, Kenshi’nin oğlu, Kung Lao’nun görümcesi falan derken çoluk çombalak bir sürü lüzumsuz karakter dahil olmuş. Bir çeşit gelenek sürdürmeye çalışmışlar ancak gerek var mıydı tartışılır. Bunlar yerine çok daha ilgi çekici, garip ve ölümcül tipler görseydik de ortalık şenlenseydi keşke.

Bildiğiniz gibi epeydir başımızda DLC denen bir illet var. DLC, kredi kartlarınız vasıtasıyla cüzdanlarınıza bulaşan bir virüs. “50 lira fazla verip büyük seçim ister misiniz?” derken size girecek kazığın ebadını kastediyorlar. Boyutuyla ilgili bir sıkıntım yok ancak girecekse karşımda haliyle bunu hak ettiğini düşündüğüm bir paket görmek istiyorum. Misal ana kadroda olmasını beklediğim Goro ve Tanya’yı DLC olarak çıkarmak çakallıktan başka bir şey değil gibi geliyor bana. Bunlar ekstra para vermeye değecek yeni ve ilgi çekici karakterler değil ki? Zaten esas kadro içinde olması muhtemel tipler. Tamam Tanya epeydir MK’da gözükmemiş olabilir ama DLC’de yer verdiler diye halay çekeceğimiz bir karakter de değil. Goro zaten Kombat Pack içinde bile yer almıyor. Onun paketini ayrıca almak gerekiyor.

Kombat Pack ile gelen Tremor, eski serilerden birinde olduğu söylenen, benim hatırlamadığım bir karakter. O yüzden pek ilgimi çektiğini söyleyemeyeceğim. Jason ve Predator dışında oynamaya değer bulduğum pek bir adam yok açıkçası. Bunun yerine eski serilerden Smoke, Baraka, Sektor, Cyrax, Rain, Fujin gibi karakterler en azından DLC’ye dahil edilebilirlerdi. Ya da Jason yerine yine hakları NeatherRealm’de olan Spawn’ı görsem bırak satın almayı, evin tapusunu üstlerine yapardım. Veya Injustice: Gods Among Us’ta konuk olarak Scorpion’ı görmemizin ardından, benzer bir cameo da Mortal Kombat’ta yaparlar ve araya bir tane DC kötüsü sıkıştırırlar diye ummuştum en azından (Lobo, Doomsday veya Solomon Grundy nefis birer ekleme olabilirlerdi misal). Bu ihtimallerin hiçbiri gerçekleşmediği için hayal kırıklığımı tahmin edersiniz. Bu konuda da yalnız olmadığımı düşünüyorum. Hadi, yeni karakter ve kostümler ekleyen DLC’leri bir nebze anlayabiliyorum ama biraz daha para bayılıp kolayca Fatality çekmek isteyenler için ‘Easy Fatality’ diye çıkardıklar şey, artık kıçınızdan donunuzu nasıl alırız sorusunun cevabı gibi. Bu vesileyle, geldik mi yollarını gözlediğimiz yeni Fatality’lere? Geldik.

Enişteye Fatality çekmişler diye duyduk, çok üzüldük.

mkx_fatality
İyiyim ben ya, bir şeyim yok. Merak etme.

Küçüklükten beri Fatality’leri izlemekten çok büyük keyif alıyorum. Birtakım çözülmemiş psikolojik problemlerim olabilir bu konuyla ilgili. Bu kadar şiddet yanlısı olmayan bir insan olarak şu Fatality’leri çekerken aldığım hazzı başka türlü açıklayamıyorum. Liu Kang’in ejdere döndüğünü gördüğümden beri her oyunda Fatality çekmek için özel bir çaba harcarım. Mideniz kaldırdıysa ve tüm Fatality’lerin bir arada bulunduğu videoyu izleyebildiyseniz, o piksel piksel gördüğümüz 2D oyunlardaki Fatality’lerden geldiğimiz noktayı görünce gerçekten gözleriniz yuvalarından fırlamış olmalı.

Mortal Kombat, Mortal Kombat olalı böylesine gerçekçi, böylesine vahşi ve hastalıklı Fatality’ler görmemişti. Kırılan kemiklerden, parçalanan safra kesesine kadar muhteşem ses efektleriyle geliyor hepsi. İnanılmaz detaylı grafiklerle birlikte, kırılan kaburgaları, ortadan ikiye ayrılan vücutları, hatta halihazırda bu yarılmış vücudun içine sokulan kafaları, sokulmadığı zamanlarda tepeden ya da önden kesilen kafalardan akan beyinleri görünce kendimden geçtiğimi itiraf ediyorum. Arkadaşlar ben iyi değilim. Beni kliniğe kapatın, yatayım ben bir süre.

İlk kez önceki oyunda karşımıza çıkan X-Ray’lerin ise bu oyunda geldiği hale bayıldım bayılmasına, fakat şunu kabul edelim ki bu hareketlerden sonra karakterin yaşıyor olması gerçekten saçmalığın daniskası. En basidinden, Cassie, rakibinin afedersiniz taşaklarını patlatıyor, elmacık kemiklerini kırıyor ve çenesini pistollarla dağıtıyor ama abimiz hiçbir şey olmamamışçasına oyuna devam edebiliyor. Diğer karakterlerin kırdığı kafataslarından ve omurgalardan bahsetmiyorum bile.

Oyun olduğunun ben de farkındayım güzel kardeşim de sen oyun içinde aslında ‘ufak’ çapta bir Fatality çekiyorsun adama. X-Ray’leri en azından sonlara doğru yapılabilen bir özellik olarak ekleseydiniz daha mantıklı olabilirdi. Öte yandan şiddete doymayanlar için Brutality seçeneklerimiz de mevcut. Fatality gibi belli kombinasyonlarla değil, dövüşün sonunda bitirici vuruş olarak yaptığımız hareketlere ve kombolara göre şekilleniyor. Aparkat çekip rakibin kafasını yerinden uçurabiliyorsunuz ya da sağlam bir tekmeyle belinden çatır çatır ayırabiliyorsunuz. MK9’daki Babality saçmalığına ise bu sefer yer verilmemiş şükürler olsun.

Son tahlilde, Mortal Kombat X, benim gibi atari salonlarından gelenleri mest edecek yapılmış en iyi dövüş oyunlarından. Birebir dövüşler ve hikaye dışındaki modlar da sizi epey bir oyalar. Hakkını verebilecek bir sistemde oynandığı sürece görsellik ve oynanış bakımından da ağızlara layık. FPS problemlerini, gözlerimizin aradığı bazı karakterleri ve içerik anlamında bana göre çok fazla bir şey sunmayan DLC’lerini saymazsak, Mortal Kombat X’in çok da çemkirebileceğimiz bir yanı yok.

Küçük Notlar:

  • Her karaktere üç farklı dövüş modu vermişler. Bu da seçtiğiniz moda göre değişen farklı dövüş stilleri, hareketler ve kombolar demek. Seçilen bir dövüş sistemi, karakterin bazı klasik hareketlerini ekarte etmiyor. Örneğin Raiden’ı ‘Displacer’ modunda oynadığımızda teleport gücünü kullanabiliyoruz ama bu elektrik gücünü tamamen bıraktığımız anlamına gelmiyor. Bazı temel hareketlere halen sahibiz. Eski hareketleri tutarken yeniler arasında da böyle bir çeşitlilik yaratmış olmaları güzel.
  • Çevre etkileşimini daha bir üst kademeye taşıyacaklarını ummuştum ancak Injustice: Gods Among Us’ın üstüne pek bir şey koyabildiklerini söylemek zor. Hatta başıma bir iş gelmeyecekse ondan çok daha yetersiz buldum diyebilirim.
  • Benim gibi nostalji sevenler için Towers modu halen var. Daha da çeşitlendirilmiş, 3 başlığa ayrılmış. Dahil olduğunuz gruplar için puan kazanabildiğiniz Invasion Tower, eski oyunlardan gelen Traditional Towers ve saatlik, günlük ve önemli günlere özel kulelerden oluşan Living Towers. Klasik kulelerimizin aksine Invasion ve Living kulelerimiz ufak görevler ve saha değişiklikleriyle beraber geliyor.
  • Faction denilen yeni oyun modunda 5 tane grubumuz bulunuyor. Lin Kuei grubunun başında Sub-Zero, White Lotus’un başında Raiden, Black Dragon’ın başında Kano, asker arkadaşlarının bulunduğu Special Forces’un başında Sonya ve Brotherhood of Shadow’a hükmeden Quan Chi var. Burada seçtiğiniz grup için kendinizi paralayıp puan toplamaya çalışıyorsunuz. Invasion Tower ve Invasion Boss bölümlerinden puan kazandığınızda çorbada sizin de tuzunuz olmuş oluyor. Grubumuz kazandığında biz de kazanmış sayıldığımız için puanlarla ödüllendiriliyoruz. Peki bu puanlar gerçek hayatta ne işimize yarayacak derseniz, sağolsunlar size kostümler, artwork ve birtakım başka ödüller veriyorlar.
  • Eski oyunlarda da bulunan Krypt mağazası geri dönmüş. Mezarlığımızda gezerken saldırıya uğrayabiliyoruz ve bu saldırılara karşı koyunca para ödülleriyle de ağzımıza bir parmak bal çalmayı ihmal etmiyorlar.
  • Oyunun ‘Very Easy’ modu bile sizi epey zorluyor. Injustice’te olduğu gibi mal mal durup dikilmiyor rakibiniz. Bu yüzden genel olarak oyunun zor olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle Fatality konusu bir hayli sıkıntı. Her karaktere göre değiştiği gibi rakibi yanlışlıkla dövmeden yapmak da özel bir çaba gerektiriyor. Yukarıda bahsettiğim ‘Easy Fatality’ pakediyle bunu kolaylaştırabiliyorsunuz. Para bayılmak istemeyenler, eğer yeteri kadar puan toplayabilirlerse, bunu Krypt’de de sürpriz paket olarak bulabiliyorlar.
Author

Bir reklam ajansında esnek saat olarak çalışıyor. Geekyapar yazarı. Hobi olarak spoiler vermeyi seviyor. Dreamer değil. Vizyonsuz. Şu hayatta hep Hufflepuff'liğindan kaybetti.

7 Comments

  1. Shadow in the Dark Reply

    NetherRealm Studios 2011 yılında çıkardığı Mortal Kombat ile dövüş oyunları için yeni çağı başlattı fakat Pc için olan sürümünde yavaşlama sorunları ile karşılaştık.Birkaç dosya değişimiyle halledildi fakat iki yıl sonra çıkan İnjustice : God Among Us da da aynı sorunla karşılaştık.Bütün bu aksaklıklardan sonra Mortal Kombat X için ders almışlardır diye düşünürken oyunun yine aynı hataları hatta daha da kötülerini almak benim için tam bir hayal kırıklığı oldu.Düşününce oyunun grafikleri güzel ama mükemmel değil, bu özellikleri için bile üst sınıf bilgisayarlar gerekiyor.Getirlen güncellemeler ise notebooklar için (mobil ekran kartlarını tanımama sorunu üç NeatherRealm oyununda da notebooklar için artı bir sorun oldu ) iyi bir çözüm olmaktansa daha fazla soruna sebebiyet verdi.Umarım en yakın zamanda çözüm yolunu bulunur.

  2. Sadık Dişli Reply

    Oynarken miğdem bulandı, sevemedim bir türlü nedense bu seriyi…

  3. fatality ci Reply

    Adamın beyni akıyor yere hala iyiyim ben bişeyim yok diyor be zhaa

  4. alp demirkabız Reply

    samurai shodown 2> samurai shodown 4> garou> kof 98> sf 2> mk4>…..>mkX

  5. Easy Fatality’ler ve Skip Fight’lar sağolsun Krypt’ten de bonus olarak çıkıyor (altınla) ama henüz hiç kullanmadım. Bir de aldığım CD’nin içinden Goro için redeem kodu çıktı, o pek güzel oldu 🙂

Sadık Dişli için bir cevap yazın Cevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.