Yazı dizisi:

Dramatik yazarlık, temelde sahnelenebilir yazımla birlikte kullanılan tabirdir. Farklı yer ve zamanlarda, “makul ve anlatılabilir” yazım türlerini de içine alır.

Tam olarak oturmasa da, bahsedeceğim konuya Dramatik DMlik ismini koymayı uygun buldum. Buradaki dramatik kısmı, oyuncularla orkların sarılarak ağladığı sahneleri aklınıza getirmesin. Hikayedeki tiyatral sahneleri arttırmak ve iyi bir hikayenin/karakterin ilerleyişine yardımcı olmak anlamında.

Yüksek Seviyeden Korkma!

Konunun en önemli bileşenlerden biri de yüksek levelları oyunculara oynatmaktan çekinme durumudur. Birden çok yerde (Dnd ve benzeri) DM`lerin kırılma sayılabilecek 6-7 levellarda oyunu bir anda zorlaştırıp oyuncuları bilerek öldürdüklerini duydum ve gördüm. Bu bazen bilerek öldürmek olmasa da oyunun zorluğu oyunculara ölmekten başka çare bırakmayabiliyor. Tabi ki bu sınır başkaları için 4. level bir başkası için 10. level da olabilir. Ancak böyle bir durum kesinlikle mevcut. Sadece pek az kişide, bu tür kısıtlamalar bulunmuyor.

Bu noktada şunu unutmamak lazım ;

Dnd benzerlerinin ortaya çıkmasına yol açan en iyi örnekle (LotR) ilerlersek bir oyuncu Hobbitköy`deki çiftçi değil, Gondor`daki muhafız değil, Yeşilorman`ın soylu elfi değil. Oyuncu evini terk edip maceraya giren Meriadoc ve Peregrin, prens olmasına rağmen gruba katılan Legolas, Vekilharc`ın oğlu olan ancak grubu korumak için orada bulunan Boromir`dir. Yada tercihlerin de ötesinde görevi orada olmak olan Gandalf`tır. Şans eseri Yüzük eline geçen Frodo`dur, kan bağıyla hikayede olması gereken Aragorn`dur. Bu yüzden, “oyuncuların masala dahil olan” kişiler olduklarını unutmayın. Doğal olarak, bu karakterler daha fazla şey görecekler, daha çok karakterle tanışacaklar, daha büyük olaylara dahil olacaklardır. Daha doğrusu olmaları gerekir, en azından standart bir rpg oyuncusunun beklentisi de bu yöndedir. Ancak bütün hikayelerin Dünya`yı kurtarmak olmayacağı da açık. Yine de belli bir hikaye ve olaylar zincirine dahil olmaları gerekiyor.

Bu yüzden, yüksek levellarda oyunun kontrolünün kaybolacağı endişesini yaşamamalısınız. Hele ki grupta, DM`e nazaran daha tecrübeli oyuncular bulunuyorlar bu endişe daha da artabiliyor.

Bunu yaşamamak için ;

  • İyi çalışmak. Var olan sistem (kurallar, mekanikler, sınıflar, yaratıklar) ve settingi (kuzeyde hangi şehirler var, dağın altında hangi zindan var, kötü büyücünün kulesinde başka hangi yaratıklar bulunuyor) çok iyi çalışmak gerekiyor. En basitinden çalışmadan girdiğiniz bir sınavı düşünün. Çok iyi hazırlandığınız sınavlardaki rahatlığınız olmuyor değil mi?
  • Oyuncuyu anlamak. Oyuncuların yüksek level hedeflerini bilmek, bilmiyorsak sorup öğrenmek (peki bu şehri kurtarırsanız sonrasındaki amacınız nedir? gate büyüsünü öğrendiğinde ilk nereye kapı açıp hangi yaratıklarla iletişim kuracaksın? bütün orkları öldürürseniz, sonraki hedefin nedir? gibi…) gerekiyor.
  • Sırtından sopayı eksik etmemek. Mümkünse, oyuncuların görevlerinin bittiği yerde bir diğer görevin yolunu açmak ve o sırada oyuncuların boş kalıp sıkıldıkları için gereksiz tehlikelere atılmamalarını sağlamak gibi bir takım noktalar bulunuyor. Örneğin şehri goblin istilasından kurtaran grubunuz, sonrasında bu goblinleri yönlendiren güçleri keşfedip, şehrin müdafaasından sonra esas adamların peşine düşebilir.

Kısacası, oyuncuların farklı şehirlere, kıtalara ve hatta boyutlara gitmelerini izin verin hatta bunu teşvik edin. Büyük olaylara, savaşlara, karakterlere bulaşmalarına (iyi yada kötü) ön ayak olun. Üzerlerini bilgisayar oyunu mantığı ile büyülü eşya donatmayın ancak hikayeleri olan büyülü nesnelerle iletişime geçmelerinden çekinmeyin. Bunlar oyunu zenginleştirecek ve  unutulmaz hale getirecektir.

Bir sonraki kısımda ;
*Aynı örnekten ilerleyerek, oyuncular Boromir mi Aragorn`mu sorusuna cevap arayacağız!

Author

Bık bık bık bık, bık bık : Bık - bık bık bık? Bık - bık bık... Bık - BIK!!! Bık - Bık, bık, bık, bık bık...

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.