Bu gece biraz üzülmek, biraz kendini güçlü hissetmek, biraz da sanatsal dokularınızın tatminini yaşamak mı istiyorsunuz? İnsanın ruhunu şöyle yeri geldiğinde aşağı, yeri geldiğinde yukarı çekecek; hiçbir zaman da seslendiği yerin altına inmeyecek bir şey arıyor musunuz? O zaman huzurlarınızda bu geceyi Interpol gecesi ilan ediyoruz. Daha önce de sizlere şarkı listeleri oluşturup, belirli modlara hizmet etmeleri için ilginç müzikleri karşınıza koymuştuk. Bu sefer işi bir adım ileri taşıyıp, Spotify’da yaptığımız listeyle karşınızdayız.
İlk talihlimiz de Interpol oldu! 2000’lerin başında New York şehrinde filizlenen Post-Punk Revival’ın en önde at koşturan şövalyelerinden Interpol, bu ekim ayında beşinci stüdyo albümünü çıkartacak. Grubun basçısı Carlos Dengler’in yokluğunda yapılan ilk kayıt özelliğini taşıyor El Pintor. Normalde eleman eksilince gruplara biraz şüpheyle bakar oluruz, ama bu sefer durum pek öyle değil. Zira Interpol Dengler’in yerine daimi bir grup elemanı almayıp, bas görevini frontman Paul Banks’e kilitledi, durumu içeriden çözdü. Üstelik onları İstanbul’da Dengler’siz de keyifle izlediğimizden, Dengler’sız o kadar kötü olmadıklarını biliyoruz, içimiz iyice ferah, 3 Eylül’ü, El Pintor’un çıkışını rahatlıkla bekliyoruz.
Bugüne çıkardıkları her albümden, dörder şarkı alarak seçtik bu en iyi 16’yı. Yani başlığa bakmayın, aslında Interpol’ün düz en iyi 16 şarkısı değil bu. İlk albüm Turn on the Bright Lights’tan almayı tercih etmediğimiz, bizce o albümün en iyi 4 şarkısı arasına girmeyen ama son albümden aldığımız bazı parçalardan iyi olan işler var mesela; en basitinden NYC, en basitinden Roland… Aynısı ikinci albüm, Antics için de geçerli. Not Even Jail, alelade bir en iyi 16 listesine girebilirdi.
Ama biz bunu Interpol’ün tarihine bir yolculuk olarak alalım istedik. Interpol, çizgisini pek değiştirmeyen gruplardan. Soundlarına çok fazla şey girip çıkmadı. Örneğin aynı zamanlarda ortaya çıktıkları iki dönemdaşları, Editors ve The National zaman içerisinde soundlarına çok fazla şey sokup çıkardılar. Öyle ki, özellikle Editors bambaşka bir müzik yapıyor şimdi. Interpol ise ilk albümün ilk şarkısı Untitled’da neyse, son albümünün son şarkısı The Undoing’de o.
Hani bazı grupların sadece tek bir şarkısı olur, her stüdyoya girdiklerinde o şarkının varyasyonunu kaydedip albüm yaparlar ya? Interpol tam o kategoriye girmiyor, ama yine de ucundan kıyısından öyleler. Ama yıllarca Muse dinlemiş insanlara sorun, onlar da size söylerler; bazen o “tek şarkı” iyiyse, tüm grubu baştan aşağıya keyifle dinlersiniz. O yüzden, hiç lafı uzatmayalım. 2002’den 2010’a, Post-Punk Revival’ın en cevval şövalyelerinden Interpol’ün tarihini yansıtan 16 şarkı. Huzurlarınızda!
