Vezinlerden Usul Usul Tınılara, Şiirleri Kendine Güfte Eden 9 TÜRKÇE ŞARKI!

Şiir yazmak zor. Ama bana sorarsanız okuması da zor. En azından “hakkıyla” okuması zor. Şarkı söylemesi de zor. Hem çok farklı hem de çok benzer sebeplerden hem de. Ama kitap sayfalarında görünce aklımıza şiirin kendisi kadar bestelenmiş bir melodinin geldiği şiirler de var, değil mi? Ya da ilk kez duyuyorsanız “Tamam, bu kesin bir şiir, belli.” dediğimiz şarkılar. Çünkü, kâğıt üzerinde ne kadar güzel ve zarif dururlarsa dursunlar ben o seslerin insan gırtlağından çıkmasını istiyorum. Eninde sonunda harf ve boşluk ise şiir, ben o hece ve esleri duymak ve duymamak istiyorum. Ustaca bestelenmiş bir melodiyle birlikte, usulca kullanılan ses telleriyle. Eninde sonunda şiirin en eski formu müzik değil miydi? Listede çok tanıdık şarkılar da göreceksiniz, ilk defa dinleyeceğiniz şeyler de. Önden buyurun.

Fikret Kızılok & Bülent Ortaçgil – Olmasın Varsın

Bülent Ecevit’in şair olduğunu öğrenince çok şaşırmıştım ama bugün buradayız, size onun şiirinden bestelenmiş bir şarkı öneriyorum. “Kardeş olduğunu / Sıla hasretine düşünce anlarsın,” yeterince açıklayıcı bence, Kızılok’un gitarı da yeterince kalbe dokunucu. İlk dinleyişinizde vurulacağınız şarkılardan, tam olarak tekrar edemediğiniz halde defalarca zihninizde çalacak melodilerden. Dinleyin. Dinlettirin.

Fazıl Say, Serenad Bağcan – Dört Mevsim

Minimal bir Cemal Süreya şiiri ama neredeyse aceleci piyano tınılarıyla buluşunca bence daha da bir güzelleşiyor. Zaten şiirlerden uyarlanmış şarkılar listesi yapıp bu albümden bir şey koymasaydım olabilir miydi? Olamazdı. Hızlı temposu, sert piyanosu, çok güzel şarkı ama bunu açıklamama pek gerek yok bence. Ama aceleci hatta sert vuruşların piyanodaki etkisi deyince, aynı albümden Sardunyaya Ağıt da pek ala girebilirdi listeye, o da güzel bir Can Yücel şiiri.

Nur Yoldaş – Sultan-ı Yegâh

“Başlar ay doğarken” diye avazım çıktığı kadar bağırmıyorum, onun yerine sakin sakin, “E Atilla İlhan’ın şiiri tabii güzel olacak,” diyorum ve yerime oturuyorum. En bilindik şarkı olabilir listedeki. Ya da popülerlik konusunda Aldırma Gönül ile yarışır. Ama hak ediyor da, ne yapalım? Eğer daha rock bir versiyon istiyorsanız da elbette bir de kapı gibi Mor ve Ötesi var. Ya da başka bir Attila İlhan şiiri Mahur Beste var aklımızın bir köşesinde.

Hemhâl Olanlar – Geçer

Şiiri ayrı, bestesi ayrı güzel ve ben, müthiş bir teselli bulmak ile inanılmaz sıkıntıya girmek arasında gidip geliyorum. Ben varken ölüm yok, ölüm varken ben yokum, o zaman neden endişeleniyorum? Bilmiyorum. Ama şarkı çok güzel. Orası kesin. Günlerce tekrar tekrar, bıkana kadar dinletecektir kendisini. Ama video da ayrı hoş çünkü enstrümanların kullanıcısıyla öyle usul usul etkileşime girdiğini görmek her zaman inanılmaz güzeldir. Neyzen Tevfik ne güzel yazmış.

Edip Akbayram – Aldırma Gönül

Sabahattin Ali’nin cezaevinde iken yazdığı o şiir. Sabahattin Ali’yi düşünürken ya bu şarkıyı koyacaktım listeye ya da Leylim Ley’i ama kazanan Aldırma Gönül oldu. Kendi kendini teselli, bir sabır ve sükut için çağrı. Listenin şahı olabilir pek ala. “Dışarıda deli dalgalar / Gelip duvarları yalar / Seni bu sesler oyalar”

MFÖ – Adımız Miskindir Bizim

Bu şarkıyı daha önce duyduysanız diyecek bir şey yok, çok şanslısınız. Daha önce duymadıysanız hemen dinlemelisiniz. eğer Yunus Emre’nin dizeleri tanıdık geldiyse zaten şarkıdaki en güzel şeyin ne olduğunu biliyorsunuz, yok eğer tanıdık gelmediyse de şimdi gelmesinin tam sırası.

Ezginin Günlüğü – Japon Balıkçısı

Bu listedeki en üzücü şarkı olabilir. Daha yavaş. Daha ağır. İnsanın göğsünün ortasına oturuyor. Ama zaten, Japon Balıkçısı ve Kız Çocuğu Nazım Hikmet’in insanı nereden baksanız en çok yaralayan şiirlerindendir. Çünkü eninde sonunda şöyle cümleler kalıyor aklımda: Atom bombası diye bir şey var. İnsan eliyle yapıldı yine insanların üzerine atıldı. Bu cümle edilgen, ölümler edilgen değil. Listeye dönecek olursak, eğer Nazım Hikmet’ten başka bestelenmiş bir şiir seçseydim Karlı Kayın Ormanında derdim muhtemelen.

Zülfü Livaneli – Güneş Topla Benim İçin

Sezen Aksu – Sayım

Basit sebeplerden ötürü: Sezen Aksu’yu bu listeye koymak zorundaydım. Şiir de çok güzel. Cemal Süreya listeye iki kere girmiş oldu ama olsun. Zaten çok fazla şiiri bestelenmiş.

Elbette söz size kalıyor artık, sizin var mıdır dinlemeye doyamadığınız şiirlerden hareketle bestelenmiş parçalar?