Geçtiğimiz hafta Mission Impossible 7’nin ikinci fragmanı çıktı ve bu filmle birlikte serinin gidişatının nasıl seyredebileceğini sizin için derledik.
Mission Impossible serisinin yedinci filmi olan Dead Reckoning Part 1’den yeni fragman yayınlanmasıyla birlikte filme dair beklentiler yükseldi. İlerleyen yaşına rağmen aksiyondan ödün vermeyen Tom Cruise’un, geçmişin gölgeleriyle hesaplaşacağı filmin olay örgüsünün nasıl gelişeceğine dair pek bir bilgi yok. Yine de fragmana bakarak filmden neler bekleyebileceğimizi, ondan önce de filmin fragmanını aşağıdaki satırlarda bulabilirsiniz.
Mission Impossible serisi neredeyse 30. yılına yaklaştı ve Brian De Palma’nın yönettiği ilk filmin başlattığı noktadan oldukça uzaklaştı. Casus filmlerinin bir numaralı serisi haline gelen film hala seyirci kitlesinin ilgisini çekmeyi başarıyor.
Dead Reckoning Part 1’den anladığımız üzere filmde göreceğimiz mesele tek seferde çözülmeyecek ve serinin sonraki filminde de devam edecek. Hatta filmin, aynı Fast and Furious 10 gibi cliffhanger ile bitmesi oldukça muhtemel. Ethan Hunt karakterinin bize göre iki film önce, kendisine göre yıllar önce yaptığı seçimlerin bedelini ödetmek isteyen bir villain’la karşılaşacağını biliyoruz. Bir yandan da istihbarat ağını temizlemek, dünyayı kurtarmak ve kapının eşiğindeki savaşı engellemek gibi temaların, filmin olmazsa olmazı olacağına eminiz.
Mission Impossible Eski Tonuna Dönmeye Kararlı!
Fragmanı izleyince, karakterlerin acı ve kaygı dolu olduğunu görüyoruz. Devasa boyuttaki aksiyonun ve az miktardaki gerilimin yanında, filmin drama yükü de ağır olacak gibi duruyor. Şu noktada bu çok önemli ve çok güzel bir şey. Çünkü hatırlar mısınız, 2010’larda çıkan her aksiyon filminin bir yandan da komedi türüne yakın olması modası vardı. Marvel filmlerindeki giderek artan sulu mizah ve yer çekimiyle birlikte ciddiyetini de giderek kaybeden Fast and Furious serisi bunun için birer örnek. Mission Impossible da gerilim unsurlarının ağır bastığı ilk üç filmden sonra, dördüncü ve beşinci filmlerle kendine; üzerine oturmayan bir mizah yükü edindi. Altıncı filmde serinin biraz da eski tonuna dönmeye meylettiğini gördük ve yedinci filmin fragmanında bu kararın devamlılığını görüyoruz.
Üçüncü filmdeki Philip Seymour Seymour Hoffman kadar iki arada bir derede bırakan veya altıncı filmdeki Henry Cavill gibi dövüşen bir villain olur mu bilmiyoruz ama filmin ciddiyetinin artmasının, seyircinin tansiyonunu olumlu yönde arttıracağına inanıyoruz.
Tom Cruise’un Misyonu
Tom Cruise’un kendine “sinemayı kurtarmak” gibi bir misyon yüklediğini biliyoruz. Bundan kastının da sinemada giderek düşen bilet satışlarının artması ve süper kahraman filmlerinin domine ettiği sektörde eski usul aksiyon sinemasının tekrar canlanması olduğunu söyleyebiliriz. Top Gun: Maverick’in gişe başarısıyla, kendi çapında isteğini gerçekleştiren Tom Cruise için bu görev Mission Impossible ile devam ediyor. Yapımına pandemide başlanan ve çekim süreci pandemiden oldukça etkilenen film, 14 Temmuz’da vizyona girecek ve Tom Cruise’un iddiasında ne derece ısrarlı olacağını göreceğiz.
Disney maceraları ve süper kahraman işleri dışarda tutulduğunda, Mission Impossible’ın bu sene vizyona giren şimdilik 2 muadili var. Bunların biri John Wick 4, diğeri de Fast and Furious 10. İki film de kendi serilerinin öncül filmlerinin üzerine bir şeyler koyması ve vizyona girdiklerinde gündeme oturmasıyla hala yarışın içinde ama iki film için de iyimser tahminlerle beklenilen gişe rekorları kırılmış değil. Şimdi de Tom Cruise’un, kendini motorla uçurumdan aşağı bırakmak gibi hareketlerle, kendi sınırlarını zorlamasının filme gişede nasıl bir etki yapacağını göreceğiz.
