Evet, başlıktaki kombinasyon tamamen doğru. Hiçbirini uydurmuyoruz. Yönetmen koltuğunda üç Oscar, yedi Golden Globe ve 11 Emmy’nin yanı sıra sayısız Cesar, Cannes, BAFTA ödülü kazanmış Steven Spielberg. Senaryonun üzerinde yaptığı her film sıkı bir takipçi kitlesine sahip çıkan, senaryolarıyla iki Oscar almış efsane ikili Joel ve Ethan Coen biraderler kalem oynatıyor. Kameranın önünde ise iki kere üst üste Oscar almayı başarabilmiş iki aktörden biri olan efsanevi Tom Hanks bulunuyor. Evet, birileri harbiden bu kadroyu toparlamış ve bu ekip şimdilerde bir Soğuk Savaş filmi çekiyor.
Şimdi evveliyatla birkaç şeyi netleştirelim. Spielberg ve Hanks’in yeni bir Soğuk Savaş filmi çekeceği biliniyordu. Buradaki yeni şey, senaryo tarafına Coen biraderlerin katılmış olması. Aslen Matt Charman’ın yazdığı senaryo kimseyi memnun etmemiş olacak ki yeni bir yazar arayışına girilmiş. Coen biraderler gelip, senaryonun üzerinden geçecekler ve diledikleri değişiklikleri yapmaya çalışacaklar. Dürüst olmak gerekirse ikilinin kendi çekmedikleri bir filmin senaryosunu yazmakta nasıl bir performans göstereceklerini delicesine merak ediyoruz. Daha önceki deneyimleri Gambit pek de iyi olmamıştı açıkçası.
Filmin konusu bu tip Soğuk Savaş filmlerini seven herkesi tatmin edebilecek gibi gözüküyor, en azından uzaktan bakıncaki kanaatimiz o yönde. Filmin ana karakteri James Donovan isminde bir Amerikalı avukat. Bu avukatı takdir edersiniz ki Tom Hanks canlandırıyor. Tamamen gerçek bir hikayeden esinlenmiş filmde Donovan, CIA tarafından bir rehinenin salıverilmesi için Sovyetlerle müzakereleri yürütmesi için bir nevi silah altına alınıyor. Rehine de Rusya üzerinde uçarken vurulmuş ve canlı yakalanmış, Francis Gary Powers isminde bir U-2 pilotu.
Bu tip filmlerin hakikaten ayrı bir tadı oluyor, geçtiğimiz senelerde Ben Affleck’in yönetmenliğini üstlendiği Argo da bu çizgiyi hafiften yakalayabilmişti. Coen biraderlerin dokunuşuyla da şöyle hafif bir noir çizgisi yakalarlarsa, tadından yenmeyecek hâle gelir. Dürüst olmak gerekirse bir taraftan içten içe “keşke Coen’ler filmi yönetseydi” de demiyor değiliz, ama Spielberg’in pürüzsüz tarzı da hakikaten filmi keyifli hâle getirecektir. Her halükarda çok muhteşem bir kadro, ilgi çekici bir hikaye, merakla beklenen bir film. Henüz adı yok, sanı yok ama ensesindeyiz!
