Bu sadece benim çevremde yaşanan bir şey mi bilmiyorum; o yüzden samimi sorumdur: Sizin de etrafınızdaki insanlar bir bir Android’i bırakıyor mu? Benim bundan bir buçuk sene önce neredeyse hepsi simültane olaran Android kullanan arkadaşlarımın hemen hemen hepsi şimdi ya iOS’e, ya da Windows Phone’a kaydılar. Eli telefon tutan tüm tanıdıklarım Galaxy S3 ya da Galaxy S4’ü almıştı; fakat kimse de Galaxy S5 görme şansına erişemedim. HTC’ler falan da azaldı sanki; ya da bilmiyorum, kendim de WP’ye geçtiğim için algıda seçicilik yaşıyor da olabilirim.
Gelin görün ki ortada bir de rakamsal gerçekler var. Samsung geçtiğimiz mali yılın raporunu hissedarlarıyla paylaştığında, firmanın son iki sene içerisindeki en düşük kârını beyan ettiği ortaya çıkmıştı; üstelik de bu Galaxy S5’in çıkışından takriben üç dört ay sonra vuku bulan bir şeydi. Anlaşılan Kore devi bu durumdan rahatsız. Anlaşılan zorla kaptığı tahtından edilmek istemiyor. Kroşelerini hazırlamış, savaşa hazırlanıyor. Baksanıza; fragman bile yapmışlar S6’nın duyurusuna.
Samsung’un yeni amiral gemisi telefonu yarın tanıtılacak anladığımız kadarıyla. Firma da onun için bu yukarıdaki videoyu hazırlamış. Video cihazın ne menem bir şey olacağıyla ilgili ince detaylar bırakmış araya. İnce diyoruz ama, bir kafamıza sopayla mors kodunda vurmak suretiyle mesajı iletmeyi denemedikleri kalmış. Anladığımız şeyler şu; telefon kenarsız olacak, metalik bir yapıya sahip olacak ve bükülebilir bir formda üretilecek.
Bunlar ne anlama geliyor? Dürüst olayım, hiçbir fikrim yok. Akıllı telefon camiası çok uzun zamandır beni ayaklarımı yerden kessin de seviyesinde ilgilendiriyor. Fakat Samsung ve Apple’ın kilitlendiği mücadeleyi takip etmek çok hoşuma gidiyor. Adeta bir bilim kurgu filminin ezeli rakipleri gibiler. Salvolar, kroşeler havada uçuşuyor. İki firmanın da birbirinden münhasır yapabildikleri şeyler var, birbirlerinde özendikleri şeyler var bu düelloyu seyretmek acayip hoşuma gidiyor. O yüzden yarın Galaxy S6’nın altından (ya da artık adına ne derlerse) ne çıkacak çok merak ediyorum. Vardır bu konunun geek’i aranızda, siz ne diyorsunuz?
7 Comments
1 2 yıl samsung kullanan kimse samsung telefon almaz. Çevremden ve kendimden biliyorum. Android sorunları insanı telefondan soğutuyor. Ben de geçen yıla kadar heyecanla takip ediyordum ama Note 4 tanıtımından sonra bütün hevesimi kaybettim.
Teknolojide yenilikleri takip etmeyi seven biri olarak Samsung telefonuma (zamanının amiral gemisi) tek bir güncelleme bile gelmemesi beni Samsung’dan soğuttu. Apple en azından eski telefonları yavaşlatacağını bile bile de olsa birkaç sene her telefona güncelleme sağlıyor. Android’de bunun garantisi sadece Nexus’ta var, onun dışında tamamen üreticinin insafına kalmış. Windows Phone’da ise Microsoft tüm WP’li telefonların güncellenmesi için elini bizzat taşın altına koyuyor. Lumia kullanıcısı olarak kafam rahat olsa da Htc ve Samsung’un WP telefonlarına güncelleme gelmesi için çaba harcamaları takdire şayan. Evet, WP telefonumda yapabileceğim şeyler diğerlerine kıyasla biraz sınırlı, ancak bu işler şahsi ihtiyaç meselesi ve Windows benim işimi görüyor. Müşterilerin çoğu da bu durumu fark etmeye başladığı için amiral gemilerinin satışında belli bir düşüşü doğal karşılıyorum. Fiyat/performans oranı önem kazandıkça da durum böyle olmaya devam edecektir bence.
Şimdi kalkıp burada Samsung’u övecek değilim. Zira kardan pay falan aldığım yok. Ancak bir konuya özellikle değinmek istiyorum:
Sadece ülkemiz için değil, global olarak tüketici yüzdesinin çoğunu ”al-kullan-uğraşma” düşüncesindeki kitle oluşturuyor. (Hiç mi yok etrafınızda 2 milyarlık telefonu sadece Selfie çekip Candy Crush oynamak için alan..?) Böyle olup olmaması gerektiği tartışmaya açık, ancak teknoloji konusunda insanlar genelde kurcalamaktan çok kullanma eğiliminde. İşte Ios bunun rahatlığını sağlıyor. Teknolojiden anlayan insan Ios kullanmaz demiyorum, yanlış anlaşılmasın. Sadece tüketiciye o rahatlığı hissettirmek Apple’ın misyonu olmuş durumda.
Buna karşın Android kullanan markalar sürekli bir yeni model yarışında. Bu yüzden çekirdek üstüne çekirdek, ram üstüne ram bindirip yeni modeller üretiyorlar. Elimizde de süper donanıma sahip ancak yazılım konusunda aynı dengeyi yakalayamayan cihazlar birikiyor. Bu da ’90 model bir Şahin’e ”Muscle” motoru takmaya benziyor. Estetikten yoksun, konforu olmayan hayvan gibi aletler.
Yukarıda bahsettiğim ”al-kullan-uğraşma” gayesine döneyim… Elimizde bu kadar güçlü bir donanım varken yazılımla biraz oynarsak mükemmel cihazı elde edebiliriz. Bunun için isterseniz üretilen Rom’ları da kullanabilirsiniz, kendi Rom’unuzu da yaratabilirsiniz, ya da sadece root’layarak gereksiz ağır uygulamalardan arınabilirsiniz. Orası size kalmış. Hala S3 ya da Note 2 kullanıp cihazını değiştirme amacında olmayan, hatta bir gün üretim durursa diye işini garantiye almak için 2 adet fazladan yedek kasa stoklamış; XPeria Z’si için kılıf gardrobu kurmuş arkadaşlarım var benim.
Yoksa hangi Android kullanan markaya geçerseniz geçin o cihaz arayüz nedeniyle kasacak (Nexus seni tenzih ederim…), 6 ay sonra bir üst model çıktığı için sizinki güncelleme almayacak… Dediğim gibi, o hıyarların hiçbirini savunmayacağım.
Değinmek istediğim sadece işin bu yanı. Yüksek bir donanım alıp yazılımıyla kendin istediğin gibi uğraşmak var, standart bir donanım alıp içindeki yazılım zaten yerli yerinde diyerek başını ağrıtmamak var. Seçenek kullanıcıya kalmış. Mesela bana ikisi de cazip geliyor.
Sıkıldım artık samsungdan.Telefon çıkartıyorlar 3-4 ay sonra yenisi çıkıyor.Çok iyi gibi gösteriyorlar,alıyosun.1 yıl sonra bozuluyor.
Samsung buraya kadar Apple’ı taklit ederek geldi. En büyük yenilikleri hep Apple yaptı ve Samsung’da kopyaladı. Samsung’u satışlarının bir nedeni ise büyük ekranlı olmasıydı. Başkada bir artısı yoktu zaten. S5 ile istediklerini yapamadılar. Şimdi ise S6’nın kasası eğilip bükülse ne olacak ki???
Sonuna kadar haklısın
İlk telefonum Nokia 3310 sonrasında her zaman Samsung kullandım. Laptop’um, televizyonum ve birkaç elektronik eşyam da Samsung’tur. Marka bağlılığı/bağımlılığı ve şekilcilik gibi sebeplerle hiç başka markaya geçmedim.
Son kullandığım (kullanıyor olduğum) Samsung Galaxy S3 beni hayattan soğuttu, telefonlara olan inancımı sorgulattı, akli dengemi sarstı. Fotoğraf hobim olmadığı için, evet arkadaşlarımla içtiğimiz biranın fotoğrafını filtreli çeken insanım; iş telefonum olmadığı için, evet Gmail hesabıma gelen spam’leri silmek için kullanan insanım; proje/yaratcılık gerektirmeyen bir meslek yaptığımdan, evet not/takvim bölümlerini izleyeceğim filmleri ve afedersiniz özel günlerimi kaydetmek için kullanıyorum.
Şimdi ben telefonumu verimli kullanmıyorum diye, yavaş/takılan/hata veren bir telefonu hak ediyor muyum? Hayır, n’olur hayır ya. Benim bir telefondan tek beklentim; dokunduğum an tepki versin, tıkladığım uygulama hemen açılsın, işlemlerim yavaş olmasın. Bilimum forum, teknik site, karşılaştırma sonrasında “en hızlı telefon” ünvanına geçen sene sahip olan Sony Xperia Z3 almaya karar vermiştim. Ancak Sony ne kullanıyor? Android. Ben bir daha Android yer miyim? Hayır.
I-Phone 4S ilk çıktığında alan arkadaşım ve (daha da abartarak söylemek istediğim) I-Phone 3GS ilk çıktığında alan arkadaşım telefonlarını kullanmaya devam ediyor. Kullanımları benimle aynı oranda olan insanları baz aldım. 4S yeni bir Samsung hızında/tepkisinde kullanılmaya devam ediyor, 3GS’nin pil ömrü doldu (hala Foursquare kullanıyor olduğunu saymıyorum).
Gık dediğiniz zaman para isteyen Apple’a geçmeyi keyfimden planlamadım ama bu ay kendime bir 6 Plus güzelliği yapacağım. 5S neyime yetmiyor? Her telefonda olan problem: Güncellemeler bitene kadar daha uzun ömürle kullanabileyim.
Kısacası yazının en başındaki cümle doğru, yetti Android gari…