Amerikan haber kanalı Fox News, Mass Effect’teki çizgi film ayıplığındaki seks sahnelerini şişirip şişirip “SeXbox?” diye haber yapınca “Evet,” demiştim, “Bundan daha saçma bir oyun skandalı olamaz”.
Resident Evil 5’te Chris zenci zombileri vuruyor diye Capcom ırkçılıkla suçlandığında da aynısını hissetmiştim.
Yani oyun basını beni şaşırtmayı hakikaten her zaman başarıyor.
Imperial Edition’ınız batsın mı? Bence batsın.
Meseleyi kısa bir özet geçmek gerek. Mevzunun kaynağında The Elder Scrolls Online’ın üç gün önce sızdırılan, dün doğrulanan Imperial Edition ön sipariş koleksiyon sürümü oturuyor. Bethesda’nın MMO’sunun bu sürümde hediye ettiği bonuslar arasında Imperial ırkıyla oynayabiliyor olmak da var. İnternet de galeyana gelmiş durumda. Bu bir kutulu oyunmuş, zaten aylık ücret veriyormuşuz, nasıl içerideki her şeye sahip olamazmışız?
Ben hayatımda hakikaten daha saçma bir oyun skandalı görmedim.
Birincisi, oyundaki bu ırkın anladığım kadarıyla pek çok MMO’da olduğu gibi çok ufak farklılıkları var. Çoğunlukla kozmetik. Bazı craft opsiyonları, gear farklılıkları da mevcut görebildiğim kadarıyla. Bunun dışında Imperial’ları, ne bileyim, Dunmer’lardan üst kademeye koyan bir durum yok. Yani ortada Imperial Edition alanı öne geçiren bir sistem yok.
İkincisi, oyun dünyasında kabullendiğiniz saçma sapan onlarca ticaret modeli arasında bu, şu an mı battı size? Oyunlar artık alenen sizden “Bunu tam oyuna verdin, bunu da Season Pass’a alıyorum” diye iki oyun parası alırken, firmalar “Online mı oynayacaksın oyunu? Online Pass parası alayım” modelini yeni yeni terk ederken, Free-2-Play oyunların yarısı ya “Parayı verene kadar bezdir”, ya da “Parayı verene kadar kaybettir” modeliyle çalışırken bu mu deli sıkıntı oldu? Allah aşkına bana biri söylesin, şu yukarıdaki sistemlerle Imperial Edition’ın farkı ne?
Oyun dünyasında içerik erişimi artık tier tier işliyor. Tek kişilik oyunlarda da böyle bu. Her zaman bir önem sıralaması var. Ve satışları netleştiren her durumda oyuncular büyük el üstünde tutuluyorlar. Blizzard SW: TOR’un çıkışına yakın “Bir yılınızı bana bağlayın, size Diablo III artı sadece sizde bulunabilecek bir binek vereceğim?” dediğinde de mevzu buydu, Battlefield 4 çıkmadan evvel “ön sipariş ver, China Rising DLC’si sende” dediğinde de.
“Ama ben tam para verdim, aylık ücret de ödüyorum, neden her şeye erişemiyorum?” E babacım ben de WoW’a aylık ücret ödüyorum şu an, Warlords of Draenor çıkınca “Hani benim Dreanor’um” moduna girebilecek miyim? Adamların yeni bölge, ırk, sınıf ve içerik paketlerine tam kutu parası istemesi okey, ama bu adamların ön siparişle ırk satması ayıp, günah. Nereden çıkıyor ki “ben aylık ücret ödedim mi her şeye sahip olurum” zihniyeti? Online oynanan oyunların hiçbiri böyle bir mantık yürütmüyor zaten. Her birinde verdiğin paranın karşılığı olarak bir içerik belirleniyor ve onu alıyorsun. Başka da bir bok olmuyor.
Marx demişti bunu aslında…
Ben meseleyi size şöyle özetleyeyim. Elder Scrolls Online’da o tüm dünyayı, zindanları, şehirleri, questleri, PvP içeriğini, ırkları, sınıfları kutu parası artı aylık ücret karşılığında erişebiliyorsunuz. Bu bir katman. Tüm dünyaya, zindanlara, şehirlere, questlere, PvP içeriğine, ırklara, sınıflara ve ARTI Imperial ırkına sahip olmak için ise biraz daha fazla kutu parası artı aylık ücret bedeli biçilmiş, bunu ödemeniz gerekiyor. Buradaki problem nedir? WoW’un işletim mantığı da “Azeroth, Outlands ve Northrend’in fiyatı kutu parası artı aylık ücret, Azeroth, Outlands, Northrend ve Cataclysm içeriğinin fiyatı iki kutu parası artı aylık ücret, Azeroth, Outlands, Northrend, Cataclysm ve Pandaria içeriğinin fiyatı ise üç kutu parası artı aylık ücret” değil mi? Ne farkı var? Daha fazla para, daha fazla içerik modeli Imperial Edition’dan önce yok muydu? ZeniMax mi kıçından çıkardı?
Geek adamız, sinirleniyoruz bir şeylere. Ama bence en hayırlısı enerjimizi daha sinirlenilesi şeylere yöneltmemiz. Oyunların daha çok demoları olsun diye bastırmalıyız mesela artık, “Early Access” adı altında bizi bedava tester olarak kullanan oyunlara atarlanmalıyız, Aliens: Colonial Marines, Dead Island, Killzone 2 gibi yalancı fragmanların tepesine çökmeliyiz. Gözünüzü seveyim kapitalizmin temel mantığı “ne kadar ekmek o kadar köfte” şiarına her sene bir daha kızmak için sebep bulmayalım. Yok bulmaya niyetliysek de komünist devrim yapalım, siz de rahatlayın, ben de rahatlayayım…
Not: Meselenin daha henüz netleşmemiş dâhi olduğunu eklemek gerek…
