Aslında şiir de korkunç bir şeydir, biliyor musunuz? Sokrates’e göre tanrılar, şairlerin bedenlerini ele geçirirler. Şairler de anlattıkları şiirlerle kitleleri etkileyerek onların bedenlerini esir alır. Akıllıca bir iş değildir şiir. Sokrates’e göre şiir, rasyonel bir sanat değildir. Yani aslında bir şiire bakıp “Bu ne bilimsizliktir!” dediğini düşünebilirsiniz kendisinin. Şiir, Sokrates için irrasyonelliktir, bir kendini kaybediştir. Şairler tanrıların ulaklarıdır, şiir ise kehanetlerdir. Örneğin Homer, İlyada’yı tek başına yaratmamıştır; tanrılar onun bedenini esir alarak İlyada’yı ona ulaştırmışlardır.

Tanrılar ulaklara, ulaklar da zincirin son halkası olarak dinleyicilere ulaştırırlar şiirleri. Güzelce okunan bir şiirden etkilenen dinleyici de rasyonelliği bir kenara bırakır, böylece o da ele geçirilmiş olur. Eh, bir ruh tarafından ele geçirilmekten daha Cadılar Bayramı ruhuna uygun bir şey olabilir mi? Cadılar Bayramı’nda biz de ruhumuzu ve rasyonelliğimizi sanatın karşısında kenara bırakalım, şiirlerin dünyasında kaybolalım diyorum. Bu yazımda sizler için Cadılar Bayramı’nda okumalık, bazıları masum bazıları da sadece korkunç olan bazı şiirleri derledim, toparladım. Bakalım şairler neler demiş bu konu hakkında? Ha bu arada, şiirlerin tamamına ulaşmak için isimlerine tıklayabilirsiniz.

Mr Macklin’s Jack O’Lantern – David McCord

TavenerScholar (Deviantart)

As Halloween, and creepy crawl
The shadows on the tool-house floor,
With Jack’s face dancing on the wall.

Bu listedeki en masum şiir olduğundan ötürü bununla başlamak istedim, aradan çıksın. David McCord esasında çocuklara yönelik şiirler yazıyor, bu şiirin de kısalığından ve yüzeyselliğinden anlaşılabilir. Şiire çocuksu bir mutluluk, bir de çocuksu bir korku hakim. İki duygu arasındaki geçişi basitçe hissettirişi, ifade ediş şekli bu şiiri benim açımdan daha da etkileyici kılıyor diyebilirim. Şiiri sesli okuyunca hissedeceğiniz müzikalite, ritim ve yalnızca bakarak bile anlayabileceğiniz basit, tatlı kafiyeler, bu şiiri listedeki öbür şiirlerden ayırıyor.

Hallowe’en – Joel Benton

Unidcolor (Deviantart)

Were we once more but sixteen
Precious would be Hallowe’en.

Benton’un Hallowe’en şiirinde de McCord’un şiirinde olduğu gibi bir çeşit masumiyet görmek mümkün. Esasen Cadılar Bayramı’nı romantize eden bir ton var. “Nerede o eski bayramlar?” tadında, Cadılar Bayramı kutlamıyor olmamızdan mütevellit pek de kendimizi içinde göremediğimiz bir tema mevcut. Yine de okuması ve okurken şairin sunduğu imgeleri bağdaştırması çok keyifli, bu listede yer almayı hak ettiğini düşündüm.

Hallowe’en In A Suburb – HP Lovecraft

Frostwindz (Deviantart)

Not a breath of the strange grey gods of change
That tore from the past its own
Can quicken this hour, when a spectral pow’r
Spreads sleep o’er the cosmic throne
And looses the vast unknown.

Sevdiğimiz bir korku edebiyatı yazarı olan Lovecraft da böyle bir gün için dizeler yazmaktan eksik kalır mıydı sizce? Tabii ki kalmamış. İsmine bakmazsanız, bu şiirin içinde bahsedilen gecenin spesifik olarak Cadılar Bayramı gecesi olduğundan bahsedilmiyor, buna rağmen şiirin başlığına bakmadan okuyan birisi bile bahsedilen gecenin o gece olduğunu anlar. Kafiyeler, iç kafiyeler, asonans… Hepsi müzikaliteye katkıda bulunuyor, böylece okurken hissettiğiniz ritim sayesinde bu şiir daha da akılda kalıcı oluyor. Kalemine zaten güvendiğimiz bir korku edebiyatçısının gözünden Cadılar Bayramı gecesi nasılmış, bir göz atmak isterseniz tamamını okumanızı öneririm!

Sonnet 100 – Lord Brooke Fulke Greville

Alena Aenami (Artstation)

And from this nothing seen, tells news of devils,
Which but expressions be of inward evils.

İtiraf ediyorum, ben bir sone aşığıyım. Edebiyat listelerinde veya şair antolojilerinde gözüm hep soneleri arıyor. Bu nedenle de eğer ben bir liste yaptıysam o listede sone olacak! Ta 1633 yılında, Lord Brooke Fulke Greville tarafından yazılmış bu sone de okuması çok keyifli, dikkatlice incelemesi çok keyifli, genel anlamda çok keyifli bir şiir. Gece karanlığında görme yetimizin kısıtlanmasıyla diğer duyularımızın daha da hassaslaşması ve akabinde hem kendimizi hem de dışarıyı daha net algılayabiliyor olma durumundan bahsediyor esasında. Kabul ediyorum, spesifik olarak Cadılar Bayramı gecesinden bahsetmiyor fakat ne yapayım, iflah olmaz bir sone aşığı olmasaymışım.

The Raven – Edgar Allan Poe

Jakub Javura (Artstation)

Deep into that darkness peering, long I stood there wondering, fearing,
Doubting, dreaming dreams no mortal ever dared to dream before

The Raven’ı bilmeyen kalmadı artık. Kendisinin bu listede bulunması sadece benim şahsi misyonerlik görevimi bir nebze olsun rahatlatmak istememdendir. Yani, listeye eklemezsem bu gece rahat uyuyamazdım. En sevdiğim Poe şiirlerinden birisi olan The Raven’ı benim için diğerlerinden ayıran, hem içerik hem de form olarak ne kadar derli toplu olduğudur belki de. Özellikle sesli okursanız ne demek istediğimi anlayacaksınız. Ben bu kadar akılda kalıcı başka bir şiir bilmiyorum. Kafiyeler, iç kafiyeler, ölçü, ritim, her şeyiyle efsane bir eser. Sözcüklerin anlamlarını bir kenara bırakın, şiirin yalnızca nasıl seslendirildiğine bakın. Fark edeceksiniz ki böyle yapınca kulağa bir çocuk tekerlemesi gibi geliyor fakat bir durup sözleri incelediğinizde aslında bahsettiği şey, bir çocuğun ilgisini çekemeyecek kadar karanlık bir tema. İki taraf için de uçlarda bulunması, bu şiiri hem formuyla hem de içeriğiyle daha fazla takdir etmemizi sağlıyor. The Raven, dramatik bir monolog esasında. Başkarakterin bu monoloğu sunmasındaki araç karga oluyor, karakterimiz kargaya bakarak aslında kendi sorularına yine kendisi cevaplar buluyor. Okuyun, okutun dostlar.

Benden bugünlük bu kadar, umarım sizin hayatınıza keyifli birkaç dakika katabilmişimdir. Sokrates ile başladığımız bu yazıda önce Lovecraft’a, sonra da Poe’ya atladık, şu noktada şahsen benden mutlusu yok. Sizin düşüncelerinizi de öğrenmek isterim. Var mıdır bu listeden veya liste dışında çok sevdiğiniz korkutucu şiirler?

Author

Batı Edebiyatları okur, kedi sever. Bir de buralarda yazıp çizer. @mightbeyagmur

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.