Netflix’in fanlara özel etkinliği TUDUM 2022 geçtiğimiz gün gerçekleşti; sunumlarda sevilen ve beklenen birkaç Netflix özel yapımın oyuncularına yer verilmesi dışında da açıkçası çok yeni bir şey öğrendiğimizi yahut heyecanlanacağımız duyurulara ulaştığımızı söyleyemeyeceğim. Çıktığı ay on kadar ülkenin listelerinde ilk sırada yer alan Sandman’in ikinci sezon onayı alıp almadığı gibi haberler yoktu mesela; onun yerine geleceğini zaten bildiğimiz yapımlarla ilgili sunumlar; birkaç fragman, teaser ve sneak peak ile devam eden dizilerin yayın tarihleriyle ilgili bilgilendirmelerle yetinilmişti. Tabii ki bunların arasında benim ilgimi cezbedenler The Witcher üçüncü sezon ve The Witcher’ın 2020’de duyurulan prequel‘i, The Witcher: Blood Origin oldu.
Her ikisi de resmi posterleriyle duyurulan tarihlere göre The Witcher’ın üçüncü sezonunu 2023 yazında, The Witcher: Blood Origin’i ise net bir şekilde bu yılın sonunda, 25 Aralık’ta izleyebileceğiz. Netflix eline güveniyor olmalı çünkü bayağı bayağı ana markanın alışılmış ve herkesçe beklenen tarihini öteleyip yerine yan serisini koymuşlar.
TUDUM’un Witcher kesitinde ana marka The Witcher’ın yeni sezonundan birkaç sahne arkası görüntü ile Blood Origin’in karakterleriyle ilgili bazı ufak bilgiler de paylaşıldı fakat bunlar şimdilik üzerine konuşulabilecek mahiyette değiller. Ben The Witcher’ın üçüncü sezon posteriyle ilgili yarım saat konuşabilirim, orası ayrı tabii, tamamen hayranlıktan. Blood Origin için oyuncuların kostümleriyle ilk görüntüleri zaten önceden yayınlanmış ve karakterlere dair bilgiler de az çok oyuncu kadrosu duyurusunda verilmişti. Geralt’ın macerasından çağlar öncesine, ilk Witcher’ın yaratılışına gideceğimiz Blood Origin’in konusuyla ilgili bilinmesi gerekenlere şuradaki yazımdan ulaşabilirsiniz. Bu açıdan tek ekleme Minnie Driver‘ın Blood Origin kadrosuna katılması diyebiliriz, kendisi Seanchai isimli bir karakteri canlandıracakmış ve bu karakter de bir şekil değiştiren olmasının yanında zaman ve dünyalar arasında seyahat etme özelliğine sahipmiş.
Tam olarak üç ay sonra izleyeceğimiz Blood Origin’in başında, bence The Witcher ile Netflix’te bulunduğumuzu göz önünde bulundurarak gayet güzel işler başaran Lauren Hissrich yine yer alıyor olsa da serinin yazarlığını The Originals ve Iron Fist‘te katkısı bulunan Declan de Barra yaptığı için çok fazla şey beklemiyor ve kendimi kötüsüne hazırlıyorum. Belki çılgınlarca şaşırırım tabii, bazen insanın kendine uygun yeri bulması gerekiyor, o zaman her şey değişiyor.
