Belki de hiç olmadığı kadar yoğun bir vizyon takvimine sahibiz bir süredir. Heyecanla beklenen büyük filmler, gediklisini bekleyen küçük filmler, şaşırtarak sevdiren yerli filmler her hafta vizyonda yerini buluyor ve bizleri ağırlamak için hazırda bekliyor. Elbette onca film arasında çürük de çıkıyor hatta zaman zaman çürükler arasından iyisini seçmek gerekiyor. İşte okuyacağınız bu vizyon rehberi fragmanıyla, tanıtım bülteniyle, ekip tecrübesiyle ve hakkında diğer bilinenleriyle filmleri kısaca bir analiz edip tanıtıyor. Bu sayede siz okuyucularımızın sinemadan memnuniyetsiz ayrılma ihtimali biraz olsun azalıyor.

Fakat unutmayalım, bu vizyon rehberiyle yaptığımız kitabı kapağından seçmek olmasa da kapağa, arka kapakta yazanlara ve sayfalarına şöylece bir bakıp seçmek. Bu yüzden süpriz şekilde iyi veya kötü çıkan filmlerin sorumluluğunu tavsiyelerimize yüklememenizi rica ediyoruz.

O halde bakalım 6 Ocak 2017 tarihinde vizyona girecek filmler nasıl gözüküyor:

ÇALGI ÇENGİ İKİMİZ


Murat Cemcir ve Ahmet Kural’ı toplum gözünde ayrılmaz ikili haline getiren ilk iş Çalgı Çengi’nin 6 yıl ardından gelen devam filmi Çalgı Çengi İkimiz’de Gürkan ve Salih mafya içinde yer almaktan, daha doğrusu mafya eğlencelerinden beleşe sahneye çıkmaktan bıkıp mafyayla bağlantılarını kesmek ister. Mafya babası İsmet azat şartı olarak ikiliden bir nikah memurunu kaçırmalarını ister. Gürkan ve Semih bunu kabul ederler ama nikah memurunun Tarkan’ı keşfeden kişi olduğu ortaya çıkınca ve memur Gürkan ve Semih’i de meşhur etmek istediğini söyleyince iki teyze oğlu kararsızlığa düşer.

Cemcir ve Kural’ın Düğün Dernek filmlerinden hiç haz etmesem de ikiliyi ilk Çalgı Çengi’den bu yana beğenerek takip ediyorum. Özellikle Selçuk Aydemir’le beraber İşler Güçler ve Kardeş Payı ile kendilerini ait bir mizah tarzı geliştirmelerini hep taktir etmişimdir. Bu yüzden…

Nihai karar: İşler Güçler, Kardeş Payı, Düğün Dernek işlerinden herhangi birini severek izleyen herkese filmi tavsiye ediyorum.

 

SNOWDEN

Edward Snowden kim biliyor musunuz? Snowden, 2013 yılında ‘halkı onlar adına ne yapıldığı ve onlara karşı neler yapıldığı konusunda bilgilendirmek’ olarak belirttiği amacıyla gizli NSA belgelerinin çoğunu ifşa eden eski CIA ajanı. Şu anda 3 yıllık geçici oturma izni ile Rusya’ya sığınmış durumda ve hala Amerika için büyük bir tartışma konusu. Çünkü halkın ve yetkililerin bir kısmı Snowden’ı bir vatansever olarak görürken diğer kısmı ona hain diyor. Oliver Stone’un yönetmenliğini yaptığı bu film -görünüşe göre Snowden’ı vatansever kabul eden bir bakış açısıyla- Snowden’ın biyografisi niteliğinde olacak.

Nihai karar: Biyografi filmi seven ve Snowden’ın geçekleştirdiği tipte eylemlerin hikayesini merak edenlerin zevk alacağı bir film. Ancak hikayesi güzel olsa da bir The Imitation Game kadar sinematik değere sahip gibi gözkeyen bir biyografi filmi.

 

ANTHROPOID

Çekoslavakya’yı kontrol altında tutan Nazi komutan Reinhard Heydrich’e karşı yapılacak suikast görevi Anthropoid Operasyonu’nu konu alıyor Sean Ellis yönetimindeki film. Operasyon, suikasti gerçekleştirecek iki Çekoslovak ajan Jozef Gabčík ve Jan Kubiš  perspektifinden anlatılacak. Ancak ortalama yönetmeni, başrollerden birinin vasat olması, berbat fragmanı ile pek davetkar gözükmüyor Anthropoid.

Nihai karar: Aranızda en büyük derdi Nazi kötülemek olan filmleri izlemeyi seven varsa izlemek isteyebilir. Ama bunun dışındaki izleyicilerin ne iyi bir 2. Dünya Savaşı dönemi filmi ne de iyi bir suikast filmi izleyeceğini sanmıyorum.

 

THE SEA OF THREES/Sonsuzluk Ormanı

The Sea of Trees dünyanın kalanında 2016’nın ilk yarısında vizyon bulmuşken Türkiye’ye 2017’de getirmenin amacını göremiyorum. Bu muamele genelde değeri sonradan anlaşılan filmlere yapılır ancak The Sea of Trees hiçbir mecrada beğenilmeyen bir filmken ilk gösteriminden 2 yıl gişe gösteriminden 1 yıl sonra Türkiye’de vizyon bulması sadece salon doldurmaktan ibaret bir hamle gibi.

Ziyaret eden her insanın ziyaretini intiharla sonlandırdığı efsanesiyle tanınan Aokigahara Ormanı’na giden halihazırda intihar eğilimli Arthur ormanda kendini öldürmek üzere olan Takumi ile karşılaşır ve ona engel olur. Ormandan çıkarlarken yaşam üzerine yaptıkları felsefi sohbet sonucunda, Arthur karısıyla ilişkisinin kendindeki etkisini sorgular.

Nihai karar: Kotarılsa psikoloji sever izleyicilerce hoş karşılanabilecek film, görünüşe göre kotarılamamış. Dünyanın kalanı buna 2016 başında karar vermişken bizim 2017’de bir daha test etmemize gerek yok diye düşünüyorum.

 

THE NET/GEU-MUL/Ağ

https://www.youtube.com/watch?v=t3Oe7VsczSc

Güney Kore sınırındaki bir nehirde avlanan Kuzey Koreli balıkçı Nam Chul-woo, fakir ama halinden memnun bir hayat yaşamaktadır. Normal şartlarda Kuzey’den Güney’e kuş uçurtmanın yasak olduğu sınırda Nam muhafızlar tarafından tanındığından gözler pek onun üzerinde değildir. Zaten sınırdan geçmek gibi bir amacı hiç olmayan Nam’ın ağı motora dolanınca Nam teknenin kontrolünü yitirir ve Güney Kore sularına sürüklenmekten kurtulamaz. Sınırın güney tarafında yakalanıp ajan olduğu düşünülerek tutuklanan Nam, yanlış anlaşılma yüzünden Güney Kore hükümetinden çok sert muamele görür. Durum anlaşılıp ülkesine geri gönderildiğindeyse güneyde gördüğü muamele kendi ülkesinde göreceği muamelenin yanında solda sıfır kalacaktır.

Nihai karar: Geu-mul ya da Ağ ya da The Net festival deryalarında, özellikle de Kore sinemasının yeteneklerinden görülen yönetmeni Kim Ki-duk sayesinde takdir toplayan bir yapım. Ben Kore sinemasına yabancı olduğumdam ve o sinemanın kemik bir kitlesi olduğunu bildiğimden nihai bir karar vermekten çekiniyorum. Ancak filmi yöresinden ayırarak düşündüğümüzde politik trajedileri sevenlere tavsiye edebileceğim bir yapım.

Author

Lord olmak için yola çıkan gariban geek kendini bir anda yazar olarak buldu. Geek kültürüyle küçük şakalaşmalarını, sinemayla flörtlerini yazıya dökmek için burada. Muhitte Geek_Lord olarak bulabilirsiniz.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.