Bir düşünün. 2004 yılında elinize bir çizgi roman alıyorsunuz. O çizgi romanın ana karakteri, maskenin altında kendisinin size benzediğine dair bir şaka yapıyor. O an bir bağ kuruyorsunuz karakterle, başka işlerini okuyorsunuz, dev hayran oluyorsunuz. Bir sene sonra, stüdyoya ağır lobi yapmaya başlıyorsunuz filmin gerçekleşmesi için. Stüdyo karakteri size veriyor, ama kötü bir filmde, kötü bir şekilde veriyor. Yetinmiyorsunuz. Bir senaryo yazdırıyorsunuz bir yazar ekibiyle. O senaryo senelerce kasada kilitli kalıyor. Stüdyo “Yok” diyor, “Bu film hayatta tutmaz, yapmamızın imkanı yok.”
Sonra düşünün ki, sızan test görüntülerine gelen hayran tepkisi yüzünden stüdyo en sonunda yılıyor, filmi yapmanız için size cücük bir bütçe veriyor. Ve siz o filmi çekiyorsunuz. 11 senelik tutku projeniz. Çıkıyor film. Çıktığı haftasonunda bütçesinin iki katını aşkın gişe elde ediyor. Dahası, gelmiş geçmiş en yüksek Şubat ayı gişesi, gelmiş geçmiş en iyi 17+ film gişesi ve gelmiş geçmiş en iyi ilk yönetmen gişesi rekorlarını ele geçiriyor. Daha da önemlisi, stüdyonun “hayatta tutmaz” dediği film, o stüdyonun gelmiş geçmiş en yüksek hasılat açılışını yapıyor.
Aynen öyle. Deadpool an itibariyle tüm bu rekorların sahibi. Geri kalanını bırakalım Aybike anlatsın.
E şimdi düşünün, siz Ryan Reynolds olsanız, dünyanın en haklı insanı değil misiniz şu an?