Geekyapar olarak 2014’ün en iyilerini seçiyoruz! Editörlerimizi aldık çember bir masaya (yalan, internetten toplandık) her birine 2014 içerisinde onlar için büyük anlam ifade eden işleri sorduk. Herkes kendine göre bir fikir belirtti. Dizi, film, çizgi roman, müzik ve oyun konularında Geekyapar editörleri için 2014’ün en iyilerinin yazılarını okuyorsunuz. Seneye hangi işler damga vurdu? Geri kalan 365 günden ne kaldı aklımızda? İşte burada!
Bugün de filmleri konuşuyoruz. Söz konusu sinema olunca, her geek’in söyleyecek bir şeyleri vardı. Bu seneyi domine eden film ise, aşağıda görebileceğiniz üzere, Interstellar oldu. Üç editörümüz ağız birliğiyle soruya “Interstellar!” diye cevap verdi, tercihini o yönde kullanmayan diğer tüm editörlerimiz için de Interstellar en azından bir tereddüt sebebiydi. Onunla birlikte Guardians of the Galaxy, Snowpiercer ve Edge of Tomorrow da listeye girince, bu sene bir nevi sağlam bilim kurguların senesi oldu. Bir District 9’a, Looper’a, Moon’a muhtaç olduğumuz senelere kıyaslarsak, Sci-Fi geekleri için bu sene bol mahsullüydü anlaycağınız!
Şimdi 2014’ü geride bıraktık ama, 2015 için de birkaç kelam etmek lazım. Bir kere en baştan, Star Wars geri dönüyor! Avengers 2 çıkıyor! Dinozorlar Jurassic World‘le birlikte tekrar kral olacaklar! Mad Max: Fury Road şahane gözüküyor ve Terminator: Genisys, Ant-Man, Fantastic Four, Hitman: Agent 47, The Hunger Games: Mockingjay Part 2 ve Mission: Impossible 5 gibi illa ki bir kere sinemada izlenmesi şart filmler var. Bakalım gelecek sene bu liste nasıl şekillenecek?
Interstellar
Yücel Okçu: İnanın şuraya yazı yazmadan önce düşünürken “Ne yazsam da Interstellar’ın hakkını yemeyen bir yazı olsa” diye düşünüp durdum. En sonunda ne yazarsam yazayım faydası olmayacağını farkedip bu cümlelerle işe giriştim. Matthew McCounaghey, Dallas Buyers Club ve True Detective ile çoktan 2014’ün kendi senesi olduğunu ilan etmişti. Nolan ise TDKR ile biraz olsun “ah be abim pek olmadı bu” dedirtse de, bu sefer fizikçi Kip Thorne’un imzası bulunan bir bilim kurgu filmi ile geliyordu.
Haliyle filmin trailerlarını görünce heyecanlanmamak elde değildi. Beklentimi çok büyük tutmama rağmen gidip gördüm ki, heyecanım hiç boşuna değilmiş. Görsel olarak muazzam bir şölen sunuldu, yetmedi öğrendik ki film için oluşturulan kara delik görüntüsü için gerçekten de bilimsel yayın niteliğinde bir çalışma yapılmış. Kara delik ve solucan deliği gibi şeyler dışında, Nolan yine CGI yerine yaratıcı yöntemler kullanmayı tercih ederek filmi oldukça gerçekçi göstermiş, seyirciyi uzayın derinlikleri içinde hissettirmişti.
Senaryoya gelecek olursak; özel görelilik kuramı bir plot device olarak o kadar iyi kullanılmıştı ki, filmi her iki izleyişimde de film arasında büyük sessizlik vardı tüm salonda. O “23 sene” lafını duyunca herkes beyninden vurulmuşa dönüyordu. Bazı arkadaşlarım kim oynuyor, kim yönetiyor hiçbir ön bilgi olmadan “bilim kurgu filmiymiş, gidelim” mantığıyla gelmişlerdi filmi izlemeye. Onların halini siz düşünün artık.
Bilim kurgunun “kurgu” kısmını unutup saldıranlar da yok değildi tabi filme. Eleştirenler arasında bilim adamları da vardı, ama gördüğüm kadarıyla çoğu Kip Thorne’un film için yazdığı The Science of Interstellar kitabını okuduktan sonra sözlerinden geri dönmüşler ve hatalı olduklarını belirtmişler (Lawrence Krauss hariç, o halen adeta bir basement dweller üslubuyla filmi kötülemeye devam ediyor). Kim ne derse desin Interstellar bir bilim kurgu filmi için hem bu denli özene sahip hem de duygusal bir hikaye sunabilmiş yegane film olarak sadece 2014’ün değil belki de bir çoğumuz için hayatının en iyi filmi oldu bile.
Cihan Çoban: Christopher Nolan’ın hayal gücünü hafife almamak gerektiğinin bir kanıtı daha. Interstellar 2014’ün En İyi Filmi değil aslında, en başarılı filmi. Ama yakaladığı başarı çizgisinden dolayı En İyi işte diyebiliriz. Karıştı mı biraz olaylar? Evet, Interstellar biraz böyle bir filmdi.
Unutulmayacak deneyimler yaşattı Nolan bize, hem film içinde, hem bazılarımıza film dışında. Ayrıca en iyi Sci-Fi diyebiliriz dipnot olarak.
Mert Günhan: Bunu hala konuşuyor muyuz? Eğer o yıl bir Christopher Nolan filmi varsa zaten onun yılın en iyi filmi olacağı aşikardır. Interstellar diyorum tabii ki her aklı başında insan gibi. Başka ne diyecektim ya?
Snowpiercer
Yigilante Kocagöz: Güney Koreli yönetmen Bong Joon-ho siyasal bilimkurgu türünü şaha kaldırdı. Bu film resmen bilimkurgu seyircisinin politik algısını yansıtmak için bir turnusol kağıdı. Uzun yıllardır seyrettiğim en iyi film olabilir. Gidin seyredin, yetti artık Fight Club seyrettiğiniz!
Yiğitcan Erdoğan: Mühendis kafasıyla film izleyeceksek, Snowpiercer’ı çöpe atalım gitsin! Ama yok eğer sinemada görselliğe kıymet vereceksek, kartpostal gibi görüntüler için, ustaca kurgular için bilet parasıyla vedalaşacaksak Joon-ho’nun son eserine bir saygı duruşu borcumuz var. Chris Evans’tan Tilda Swinton’a, John Hurt’ten Alison Pill’e kadar kadrosundaki tüm herkesin sağlam oyunculuğu filmin katmeriydi. Gerçekten de vurucu, çarpıcı bir eserdi Snowpiercer. Hani biter de, aklınızda uzun süre kalır ya bazı filmler? Düşünüp devamlı kafanızda parçalarına ayırır, iyi sahnelerini anarsınız ya? Snowpiercer bu sene onu başarabilen bence tek filmdi.
The Wind Rises
Merve Çay: Oyumu Miyazaki’den yana kullanacağım. Bir Spirited Away değil belki ama usta yönetmenin tüm filmlerinden parçaların izini bu filmde sürebiliyoruz. Rüzgar Yükseliyor usta yönetmenin alışık olduğumuz fantastik dünyasını ve olgunlaşma yolundaki shojo karakterlerini gördüğümüz bir film değil. Hatta bilmeyenlere şunu da söyleyeyim filmin sonunu Miyazaki son dakikada değiştirdi. Çok daha karamsar -aynı Miyazaki’nin kendisi gibi- bir son olacakken zaten hayatta yeteri kadar umutsuzluk var diyerek tatlıya bağlıyor yine de filmin sonunda kendimi hüngür hüngür ağlarken bulduğumu saklamayacağım. Ayrıca bu film, Miyazaki’nin filmografisinde bizi gerçekçi bir hikaye ile başbaşa bıraktığı ve başrolü shonen olan tek filmi.
Guardians of the Galaxy
Seçkin Özcan: Çok iddialı olmamakla beraber sene boyunca benim için en eğlenceli, en aksiyonlu geçen film Galaksinin Koruyucuları oldu. Hem eğlenceli hem de gayet aksiyonluydu. Beni filme zorla götüren ve “Abi ben erkeklerle sinemaya gitmem” prensibimi çiğneten arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Captain America: The Winter Soldier
J.H.: Bu sene beni uzun, çok uzun yıllardan sonra iki kez aynı film için sinema salonuna soktu Winter Soldier. En son ne zaman böyle bir şey yaptığımı hatırlamıyorum, ama filmi bir defa izledikten sonra kendimi en yakın zamanda bir daha görmek isterken buldum. Gittim, bir bilet parası daha verdim. Sonra DVD’si yayınlanınca bir de onu izledim. Baştan sona iyi hazırlanmış kurgusu, Redford’ın da katkısıyla filme muhteşem sindirilmiş o harika 70’lerin casus filmi havası ve böğründen Agents of SHIELD’a bağlanışıyla bence hem MCU’nun, hem de 2014’ün en iyi filmiydi The Winter Soldier. Darısı Civil War’ın başına…
Locke
Fatih Yürür: Birileri tek mekân gerilimi mi dedi? Eğer kusursuz bir sinema matematiğinden bahsedecek olursak, karşımıza çıkan en ideal tarif muhtemelen Locke olacak! Tom Hardy’nin dengeli performansı, muhteşem görüntü işçiliği, yağ gibi akıp giden kurgusu ve Hardy’nin kullandığı BMW misali teklemeden ilerleyen senaryosuyla Locke, yılın en okkalı sinemasal mahsulüydü şüphesiz!
Edge of Tomorrow
Ege Tunca: Bu sene beni ansızın yakalayan film Edge of Tomorrow oldu. Baştan söyleyeyim çok büyük bir Tom Cruise hayranlığım yok. Sadece filmin konusu ilginç geldiği için izlemeye karar verdim. Özellikle zamanda yolculuk konusunun bu kadar eğlenceli işlenmiş olmasına bayıldım. Tom Cruise’un tekrar tekrar ölmeleri, yanında işlenen imkansız aşk teması beni benden aldı. Belki de tüm zamanların en çok beğendiğim iki filmi olan Groundhog Day ve 12 Maymun’dan bir çok element içerdiği için izledim bu filmi tekrar tekrar. Bu sene Snowpiercer ile beraber bir çok kişinin gözünden kaçan, klasik olabilecek bilim kurgu filmlerinden biriydi Edge of Tomorrow.
Gone Girl
Can Sungur: Bu da zor. Ya Gone Girl, ya Interstellar. Aslında, Interstellar herkes gibi beni de çok etkiledi ama özellikle ikinci yarısında içimdeki bilim geek’i “Oldu mu öyle abi of” dedi. Gone Girl ise başından sonuna “Sen de seyirci misin ulen al küçük aklını da git” diyen bir filmdi. Herkese övüyorum, buraya da övüyorum. Bence 2014’ün kralı Gone Girl oldu.
38 Comments
bu filmler içinde bi tek edge of tomorrow beklentimi aştı diğerlerine zaten büyük beklentilerle sinemaya gitmiştim ve az çok umduğumu buldum. ama edge of tomorrow’u izlerken normal bi aksiyon filmi bekliyodum -konusunu ve fragmanını izlememiştim öncesinde- ama film beni gerçekten şaşırttı ve zevkle izledim. onun dışında filmlerim hepsi güzel bi the wind rises bi gone girl’ü izlemedim onu da listeme ekliyorum diğerleri güzel filmler gerçekten..
Güzel olacağını düşündüğün filmlerin fragmanını bile izleme derim. Beklenti arttıkça filmin seni tatmin etmesi de zorlaşıyor zira.
harry potter’ın son filminden beri fragman izlemiyorum genelde. çokta iyi oluyo herkese tavsiye ederim 😀
Boyhood ?
Captain America-Winter Soldier çizgi roman filmlerinin çıtasını başka bir yere taşıdı. Guardians of the Galaxy yılın en keyifli filmi olabilir. Edge of Tomorrow’u beğendim ama Tom Cruise’u sevmediğim için başkası oynasa daha başarılı olurdu diye içimden geçirdim. Snowpiercer’ı izliycem, izliycem diyip bir türlü vakit bulamadım ama çok başarılı olduğunu okudum.
Bahsi geçenler dışında; Grand Budapest Hotel kesinlikle seyretmeye değer bir film. Lego Movie bir Wreck it Ralph olmasa da o da izlenesi. Divergent Hunger Games sevenlere bir alternatif olabilir. X-Men Days of the Future Past seriyi toparlaması ve Apocalypse’e yol açması açısından izlenmesi gereken filmlerden. How to Train Your Dragon 2 bence yılın en iyi animasyonuydu (anime izlemiyorum, o yüzden yargılamayın beni).
Bir de buradakilerden fazla bir sürü hayal kırıklığı var ama onları hatırlamak bile istemiyorum.
Interstellar’ı gözüm kapalı yazmışken, bazı filmlerin burada yer almaması ihtimali yüzünden çok düşündürdü aslında. Neyse ki ötekiler biri haricinde hepsini seçmişler de burada yer alabilmişler o filmler de. Yine de bir iki kelam daha edeyim şurada.
– Gone Girl: Beni ters köşeye yatıracağını bile bile izledim ama yine de senaryoyu tahmin etme konusunda bir oraya bir buraya yattım izlerken. Gerçekten çok iyi bir gerilim filmiydi. Can gibi ben de düşündüm Interstellar mı yoksa Gone Girl mü diye, o yüzden bunu aşağıdaki filmlerden çok ayrı yere koyuyorum.
– X-Men Days of Future Past: First Class’ın hakkını fazlasıyla verdi. James McAvoy’lu, Micheal Fassbender’lı kadro şöyle 3-4 daha film çeksin istiyorum. İsminde Marvel geçip keyif alabildiğim nadir yapımlardan.
– Captain America Winter Soldier: Sona doğru bazı sahneleri biraz acı tat bıraksa da girişi ve gelişmesi çok güzeldi. Yine X-Men gibi sevdiğim Marvel yapımları arasına girmiş oldu.
– Edge of Tomorrow: Bu filmi bu kadar beğeneceğimi hiç düşünmüyordum. Tom Cruise iticiliğine rağmen çok güzel işlenmişti. Yine Winter Soldier gibi sona doğru tipik Hollywood sahneleri gördük ama filmden büyük keyifle çıkmıştım.
Snowpiercer, Locke ve Kaze Tachinu’nun listede olması sebebiyle filmlerin Türkiye vizyon tarihleri göz önünde bulundurularak seçildikleri anlaşılıyor. Bu sebeple Birdman, The Imitation Game, Foxcatcher ve Selma gibi ödül sezonunun iddialı filmlerinin seyirciyle buluşmasını beklemeden listeyi oluşturmanız kabul edilebilir bir durum. Fakat bu durumları göz önünde bulundurarak değerlendirdiğimizde bile elimizde sıkıcı bir liste var bana kalırsa. Biz geek’lere hitap eden yapıdakiler açısından verimli olmasına rağmen, genel anlamda kurak bir film yılı geçirmemizin etkisi de muhakkak vardır; ama yine de insan bir Kış Uykusu, The Grand Budapest Hotel veya Boyhood görmeyi bekliyor.
bence zaten bu tarz listeler için şaşırtıcı ve farklı isimler önerilmesi isabetli. kış uykusu ve boyhood, yüksek popülerite ile birilerinin karşısına elbet çıkacak. snowpiercer ya da locke gibi işlerin ise ıska geçilmesi çok muhtemel. interstellar da yoğun polemikten ötürü bir şekilde kendini listeye soktu.
Bu sene çıkan filmlerden gerçekten başyapıt olarak adlandıracağım bir film yok aklımda. Hepsinin bir kısmı eksik, çok güzel yanlarıda var tabi ama çok özel BAMBAŞKA bir filim yok benim bu sene izlediğim filimler arasında. Ortalığı çok karıştırmadan Interstellar’ın neden bu kadar beğenilmediğini anlamadığımı belirterek yorumumu bitireyim.
“çok özel bambaşka bir ‘filim’ yok” diyerek Interstellar’ı izlemediğini belirttin sanırsam? Ayrıca ‘beğenilmediğini’ mi?
İzledim Cihan Çoban,beğendim …ama başyapıt değil … çünkü her yönüyle harika değil.
Senin için bir başyapıt var mı peki? Duymak isterim. Her yönüyle harika bir film var mı ya piyasada?
😀 gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum, nasıl da avukat kesiliveriyosunuz o çok sevdiğiniz filimler için. Sen benim yorumu anlamadın galiba ben filme “kötü” demiyorum ama tapmıyorumda ikisinin arasında bir yerde de olabilirim hatta ama ben beğendiğimi söylüyorum ama aşırı derecede hayranlık duymadığımıda ayrıca belirttim. The Godfather, başyapıt ismi yazayım buraya madem sordun, benim fikrimce tabi.
Her yönüyle harika mı yani The Godfather? Ne kadar konuşursam konuşayım karşıdakinin anladığı kadarıyla konuşuyorum maalesef. Buyrun efendim sizin 4×4 dediğiniz film; http://www.moviemistakes.com/film544
Gone Girl, Inception, Guardians of the Galaxy, Edge of Tomorrow ve Lego Movie arasından seçim yapamaz bir haldeyim ben bu sene. İlk beşim kesinlikle bunlar.
Inception bu yıl değil ki? Interstellar demek istedin herhalde 😀
Aynen ya karışmış 😀
Captan America, Guardians of Galaxy dışında güzel bir liste olmuş.
captain america için özel bir yakınlığım yok ama guardians of galaxy kesinlikle yılın en iyi filmlerinden biriydi.Filmi izlediğine emin misin?Bence izlemeden yapılmış bir yorum.
Filmin görselliği,karakterleri,kostümleri ön planda ve oldukça iyi fakat Senaryo biraz geri planda kalmış ve benim için Senaryo vasatın üzerindeydi bu yüzden 2014 Yılının en iyi filmleri arasına girmeyi BENCE haketmiyor.
Fikrine saygı duyarım ama MCU’ya en çok bağlanan hem de çizgiroman okurları hariç kimsenin tanımadığı karakterlerle Celestial Thanos Ronan Collector gibi Marvel ögelerinin akıllıca kullanımı ve İnfinity Stone’lardan birinin gerçek halinin gösterildiği bir filme Senaryo geri planda denilemez. Başlangıcı, karakter tanıtımları ve bağlantıları, hikaye ilerleyişi ve sonlanışı ve hatta o sondaki Groot dansı için bile en iyi filmlerden birisi denilebilir. Hadi GoG tamam da abi CA:WS resmen şaheserdi.. Bence DC hayranısın ondan böyle geliyor gibime geldi 🙂
aha yok bence sen fazla hayransın senin için senenin en iyi filmlerinden biri olabilir ama bu resmen Gone Girl, Interstellar gibi ilerleyen zamanlarda başyapıt olarak adlandırlacak kadar iyi filmlerin yaynında yer alması o filmlere hakarettir. GoG güzel filmdi MCU’nin yaptığı her filmi severim ve zevkle izlerim ama bu yılın filmi olmaktan baya bir uzakta.. Hem demişsinki “Groot’un dansı bile en iyi filmlerden birisi denilebilir.” bu bile senin o filmi en iyi yapmaya yetiyorsa sen baştan fanboysun’dur zaten normal olarakda en iyi film yaparsın..
Ee ne var ki bunda yani.. Ben Gone Girl’ü de Interstellar’ı da beğenen birisiyim. Sadece GoG u ve CA:WS ı esgeçip Marvel filmlerini şu listenin dışında bırakırsan ben de sana dc fanboyusun derim de çok saçma hale gelir bu muhabbet en iyisi mi filmleri kendi haline bırakalım. Allahım ya hala fanboyluk tartışıyoruz geek alemindeki adamla bile. El insaf. yıl kaç olmuş.
Her bir film kendi misyonunda çok üst yerlerde kitleye hitap etti farklılıklar denedi ki bu listede olmayan Boyhood gibi deneysel bir film de var. Bunların hepsinde yorum yapsam sayfalarca yaparım ama Marvel filmleri hariç bu filmlerin hepsi senenin en iyisi dersen orada asıl fanboy sen olursun hem de en ağırından. Ben diğer filmleri beğenmediğimi söylemedim sen direk isim hariç tutmuşsun ona içerledim sadece.
Ne alakası var ben diyorum ki, bu filmlerden bu yıl kaliteleri yapıldı ve bence Guardians of Galaxy senaryosu vasatın da üstündeydi fakat güzel filmlerde kostümleri, müzikleri ama diğer en iyi olarka nitelendirelicek filmlere hemen hemen haksızlık yapılmış gibi olur. He Geek ailesi böyle düşünmüş bizede tebrik etmek düşer ama benim listemde yer almadılar bu kadar.
Abi var ya neyse… Sırf şunları yazma diye Fikrine saygı duyarım diye girmiştim. Ben kaliteleri yapılmadı demedim Çok daha iyi filmler var hepsi ayrı JARGONLARDA ama GoG ve CA:WS süper kahraman filmlerinde en iyileri hatta en iyisi de GoG. Bu da benim listeme girdi bir çok kişinin listesinde olduğu gibi. Böyle kabul etmek lazım bu kadar demekle olmuyor başka fikirlere de saygı göstermek lazım.
İyi ne yapıyım yani? Arkandan poh pohluyum mu? Git işine bak istersen.. izlediğin en iyi filmin olsun bu film benim için vasat senaryo ama Captan America bilakis diğerinin senaryosuna göre çok iyidi ama benim içinde bu yılın en iyi 8 fim içerisine giremez uzatma istersen?
Ahahah süpersin ya 😀 Tamam uzatmam 😀 Ne insanlar var.
Ne var lan ne? Ne istiyorsun?
can dayıya katılıyorum 9-15 yaş arası çocuklar seviyesinde senaryo, vakit kaybı yüzümde mimik değişmedi izlerken.
slashfilmin listesinden daha güzel abi bize daha uygun.
bi de yazarlar seçimlerini açıklarken şu hissiyatla yazmışlar sanki, en azından öyle sezinledim ben: geek sitesinde interstellar dicez tabi yapram, yoksa ortamlarda inarrutu, wes anderson, nbc falan kaçmaz yani 😀
Listedeki her film kendi jargonunda çok iyi filmlerdi.
Winter Soldier gibi sıradan bir filmin bu listede olması sinema adına utanç verici…
Interstellar, Edge of Tomorrow, Gone Girl Wow! Captain America.. Zort 🙁
Predestination da olmalıydı…
şu
neden yok bu neden yok diye sitem etmek istemem ama dawn of the planet
of the apes in olmayışı beni üzdüğü kadar düşündürdü sayın editör 🙂
ya ben çok gittim geldim biliyor musun snowpiercer ile dawn arasında… nihayetinde snowpiercer aldı götürdü ama dawn da baya iyiydi hakikaten, keşke başka biri seçseydi…
o zaman izninle listeyi kendi içimde 9’a çıkarıyorum 🙂 hatta ben bunu
batman: assault on arkham ı da ekleyerek 10 yapıyorum hem top 10 gibi oldu daha güzel oldu bence 😀
Film tavsiyesi isteyenlere hep Snowpiercer’ı öneriyorum nedense. Beni en fazla etkileyen o olmuş..