Avengers: Infinity War’un ve The Snap™’in üzerinden tam iki ay geçti. Fakat finalde yüzümüze inen o tokatın etkisi hala üzerimizde. Bu yüzden, kafamızın gerisinde bir yerde, durmadan bundan sonra ne olacağını, Avengers 4’te neler yaşanacağını düşünüyoruz. Elbette bazı bildiklerimiz ve olacağına kesin gözüyle baktığımız fikirlerimiz var: Mesela, Captain Marvel’ın filmde yer alacağı resmi bir bilgiyken onun son dövüşte üstün bir rol oynayacağı hiçbirimizin şüphe duymadığı bir fikir; The Snap™ ile aramızdan ayrılanların geri döneceğini yüksek sesle söylemekten çekinen tek mecra Marvel Studios; Chris Hemsworth’ün yine cinsel tercih gözetmeksizin herkesi ıslatacağı da vahiymişcesine akıllarımızda. Tüm bunların yanı sıra bir de bir türlü kesin böyle olacak diyemediğimiz ama içten içe beklediğimiz şeyler var. Biz bugün kendi beklentilerimizi eşe, dosta bir açalım dedik. Çünkü, filme daha aylar kalmış olsa da, içimizde tutamıyoruz artık. Müsaitseniz başlayalım:
PROFESÖR HULK
Hulk’ı kendi filminde ve ilk iki Avengers filminde kontrolsüz bir öfke patlaması halindeyken keyifle izledik. Daha sonra Thor: Ragnarok’ta çocuksu da olsa bir bilinç oluşturabildiğini ama yeşil bedende Bruce Banner’ın hiçbir kontrolünün olmadığını gördük. Infinity War’da ise malum… Hulk filmin başındaki şamardan sonra ortaya çıkmaya tenezzül dahi etmedi. Artık zamanı geldi! Öyle ya da böyle Banner, Yeşil Adam’ı ikna etmenin bir yolunu bulmalı ve bu seyirci Hulk’ı 9 doktoralı Banner’ın kontrolündeyken izleyebilmeli.
Bu arzumuzun gerçekleşeceğine dair iki tane de mermer gibi dayanağımız var: İlki, Mark Ruffalo’nun; Ragnarok, Infinity War ve Avengers 4’ün Hulk için bir çeşit üçleme olacağı beyanı. Allah’ın izni, Feige’in kavliyle biz buradan Yeşil Dev’in karakter gelişimini tamamlayacağını çıkarıyoruz. İkincisi ise birkaç gün önce sızan Avengers 4 konsept çizimi. Çizimde Hulk’ı kostüm giyerken görüyoruz, bizce Hulk’a kıyafet giydirecek Banner’dan başka yiğit yok. Yazın kenara, seneye cümle alemden akıllı bir Hulk göreceğiz.
HAWKEYE’DAN RONIN’E
Mesele Clint Burton’un Ronin lakabıyla okuna davranacak olması değil; bunu gerek saç kesimiyle, gerek kostümüyle belli edeli çok oluyor. Mesele, Hawkeye lakabını bu derece benimsemiş bir adamın bir anda Ronin lakabını benimseyecek olması. Biz bunun şöyle açıklanmasını bekliyoruz: Clint’in eşi ve çocukları The Snap™’ten sağ çıkamaz, birkaç filmdir aile sevgisi gözümüze sokulan Clint tutunacak dal bulamaz ve kendini, gözü kara vaziyette, suçla savaşmaya adar. Fakat hem Sokovia Accords mazisi hem de S.H.I.E.L.D’ın yokluğu onu, suçla savaşı bağımsızca ve kanunsuzca vermeye iter. Hayatını önce ailesine sonra emirlerine adamış bir adam ikisini de kısa sürede kaybedince eski kimliğini, Hawkeye ismini tamamen gömmek ister ve Ronin titrini kuşanarak savaş yeni hayatına başlar. Nasıl? Bizce oldu.
ZAMAN ATLAMASI
Bir kısmınız Avengers 4, Infinity War’ın saliseler sonrasında başlasın istiyor, biliyoruz. Fakat biz bir müddet zamana ihtiyaç olduğu fikrindeyiz. Belki 2 yıl, belki 6 ay ama en makulu 1 yıl kadar zaman olmalı iki film arasında. Bu sayede set görüntülerinde Tony Stark’ın saçlarının sarı olmasının, konsept çizimlerde Black Widow’un tekrar kızıl olmasının, Pepper Potts’u oynayan Gwyneth Paltrow’un “Tony ve Pepper’ın çocukları oluyor.” lafının bir açıklaması oluyor. Ayrıca az önce bahsettiğimiz olası karakter değişimlerinin yaşanabilmesi için gerekli zaman da oluşuyor. Ancak Avengers 4’ten bir zaman atlaması beklememizdeki en büyük etken, Infinity War’ın sonunda bizim ve hayatta kalan tüm kahramanların yaşadığı o çaresizlik hissinin anlık bir yıkıntı değil evreleri olan bir travma olarak kayıtlara geçmesi.
ÇIĞIRDAN ÇIKMA
Sıradan hayatınızı sürdürmek üzere bir gün uyanmışsınız, sabah rutininizi gerçekleştirip evden çıkmışsınız. Tam karşıdan karşıya geçerken, bir kamyonun binmek üzere olduğunuz otobüse çarptığını görüyorsunuz. Saniyeler sonra karşıdaki inşatta, bir vincin kaldırdığı tonlarca kiloluk malzemeler önce yapının üzerine düşüyor, sonra oradan sekip yola saçılıyor. Her makul vatandaş gibi bir yandan ambulansı arayıp bir yandan az ilerinizde duran polise koşuyorsunuz. Telaşınızı fark eden polis size doğru yürürken bir anda duruyor ve vücudu bir kül yığınına dönüşüyor. Bir çeşit kabusta olup olmadığınızı anlamak için etrafınızda bakınırken küle dönüşen onlarca insan daha görüyorsunuz. Bedeni yerinde olanlarsa en az sizin kadar şaşkın ve korkmuş. Siz bir direğe yaslanmış nefesinizi kontrol etmeye çalışırken dakikalar geçiyor; sağır edecek siren, patlama ve feryat seslerini bastıracak bir ses duyuluyor:
“LÜTFEN EVLERİNİZE DÖNÜN VE İKİNCİ BİR TALİMATA KADAR EVDEN AYRILMAYIN. SORULARINIZA YANITLAYACAK AÇIKLAMA EN KISA SÜREDE TELEVİZYONDA YAYINLANACAKTIR.”
Gerisi internet ve diğer tüm kaynaklarda yaşanan kesintiler, komplo teorileri ve teorilerden daha korkunç gerçekler, haber alamadığınız onlarca yakınınızdan vazgeçmeleriniz, kötü niyetlilerin yağmaları ve çeteleşmeleri, iyi niyetlilerin kendi içinde anlaşamamaları, düşen bir hükümet, sokakta bir ordu, daha fazla can verilmemesi gerekirken asla anlamayacağınız nedenlerle çıkan savaşlar…
Biz bunların ve arkasından geleceklerin yaşandığı bir 1 yıl sonrasının MCU’sunu izlemek istiyoruz.
SHURI’NİN SINAVI
Black Panther’in sürprizlerinden biri de hiç şüphesiz Shuri’ydi. Dahi prenses karizmasıyla, mizahıyla, mücadeleci ruhuyla hepimizin gözünde hızla değer kazandı. Kendisinin The Snap™’i atlatıp atlatamadığı cevapsız bir soru olsa da Kevin Feige’in, bu soruyu cevaplamanın büyük spoiler olacağını, söylemesinden Shuri’nin küle dönüşmediği ihtimaline yöneliyoruz. Eğer ki Shuri hayattaysa; Vibranium’un en iyi bileni, Zihin Taşı’na en sıkı çalışmış kişi ve Wakanda’nın meşru varisi olarak ondan Avengers 4’te oyun değiştirici hamleler bekliyoruz. Disney’in en hakiki prensesinin bu beklentilerin altında kalmayacağına da eminiz.
“MAKUL” ZAMAN YOLCULUĞU
Avengers 4’ün bir noktasında zaman yolculuğu izleyeceğimiz kesin. Bunun Ant-Man and the Wasp filminde gelişecek bir durum sayesinde olacağı ve yolculuğun duraklarından birinin New York Battle olacağı da kesin. Ne Feige’den ne de lafı değerli bir başkasından resmi bir açıklama duymadığımız halde bunlardan eminiz. Sızan set görüntüleri ortaya çıkmazdan önce de emindik. Görüntüler sağ olsun, başka detaylar da edindik. Örneğin zaman yolculuğunun kahramanlarımızın eline takılı cihazlarla yapılacağı, geçmişteki Thor ve Loki’nin bir şekilde kritik role sahip olacağı, Tony’nin kılık değiştirerek yolculuk yapacağı gibi detayları görmek hiç de zor değil. Bu detaylarla onlarca teori ve teorilere yön verecek yüzlerce ihtimalden bahsedebiliriz. Fakat bu yazıda işimiz beklentilerden konuşmak.
Avengers 4’te bir zaman yolculuğu olacağı takdirde, ki olacak, bütün çözümün geçmişe gidip bazı şeyleri yaşanmadan önce değiştirmek olmamasını istiyor, bunu şiddetle talep ediyor, olduğu takdirde çok kızacağımızı beyan ediyoruz. Marvel bu noktada olabildiğince yaratıcı ve hiç olmadığı kadar ikna edici adımlar atmalı. Çünkü zaman yolculuğu hikayeleri, çok zevkli olmakla beraber, kolayca hatalara boğulabilecek ve bayat sonuçlara ulaşabilecek hikayelerdir. Bizce yapılabilecek en iyi şey zaman yolculuğunu asıl konu değil, konuyu besleyecek bir araç olarak kullanmak. Rica ediyoruz, havalı birkaç an uğruna aklımızla dalga geçmeyiniz.
RAHMETLİLERİ RAHAT BIRAKIN
Küllerine ayrılanlar değil ama diğer tüm şekillerde ölenler rahat bırakılmalı Avengers 4’te. Ne Loki ne Gamora ne de Vision diriltilmemeliler, Wakanda savaşında ve Asgard gemisinde can verenler de hakeza öyle. Olur da zaman yolculuğu ya da Zaman Taşı etkisiyle yaşananlar geri alınır, canların tamamı ya da biri bile geri kazanılırsa Infinity War ciddi bir önem kaybı yaşar; bundan böyle MCU seyircisini korkutmayı ve germeyi mümkün değil başaramaz.
Odak karakterlerimizin ölümleri başlı başına kilit anlamlara sahip: Loki’nin boynu kırıldığında izlediğimiz filmde favorilere bile acınmayabileceği kanıtlandı. Ayrıca ölmemesiyle meşhur Loki bu kez gerçekten öldü ve bununla artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığı mesajı verildi. Gamora’nın ölümü Thanos’u Thanos yapan şeylerden biriydi; karaktere derinlik, filme ciddiyet kattı. Wakanda savaşı onu feda etmemek için verilmişken Vision filmin sonunda öldüğünde kahramanlarımızın her zaman kazanamayacağı gerçeği pekişti. Aramızda kalsın, böylece MCU gücünü hikayelere yediremediği bir karakterden de kurtulmuş oldu. Bu ölümler gerekliydi ve gerçekleşti. Şimdi kalıcı olmaları şart.
LİDERLERE HAKKI VERİLMİŞ BİR VEDA
Bu gerçekle hala yüzleşmeyen varsa biz yüzüne vuralım: Steve ve Tony Avengers 4’te ölecekler. Biz buna hiçbir şeye olmadığımız kadar okeyiz. Fakat nasıl olacağına dair iki beklentimiz var: Bu iki adam omuz omuza, öyle olmasa bile birbirlerini destekleyen amaçlar uğruna canlarını vermeli ve bu iki lider mücadelenin sonunu görmeden -diğer herkes görebilsin diye- bile isteye canlarını feda etmeli. Cani değiliz, hayranlık duyduğumuz kahramanlara hak ettikleri bir veda yazılsın istiyoruz.
THOR ODINSON’IN EMEKLİLİĞİ
Orijinal Avengers ekibi yavaş yavaş bizleri terk edecek. Fakat hepsini sıraylan öldürmemize de gerek yok. Bizce Thor’a en yakışan ayrılık güçlerini terk edip Norveç’te inzivaya çekilip bir oduncu olarak hayatına devam etmesi. Hazır Asgard halkı da Norveç’e yerleşecekken Thor Odinson’u böyle bir hikayeye itmek zorlama olmayacaktır. Şimşek Tanrısı tam gücüne daha yeni kavuşmuşken bu beklenti kulağa ilginç geliyor olabilir ama tam bu anda kudretinden vazgeçmek ilk filminden bu yana olgunlaşan bir hükümdar için oldukça manidar duruyor.
Bizim beklentilerimiz şimdilik bu kadar. Zaman geçip filmin silueti kendini iyice belli ettikten sonra bu liste uzayıp gidecektir. Ama şu an listeyi uzatan biz olmayalım, siz olun. Avengers 4’ten beklentileriniz neler, Muhit’e dökülün.