Profesör X, Magneto, Wolverine ve diğerleriyle rüya gibi bir X-Men filmi oyuncu listesi.
2024 yılı Marvel ve DC’nin ekranlardaki evren devamlılıkları için pek üretken olmadıkları bir dönemdi. Yine de iki markanın da nostalji yaşatan çizgi seriler, yan karakterleri merkeze alan diziler ve birer r rated filmleri oldu. Bu işlerin arasında en çok ses getirenler Marvel için, seyircinin övmeye doyamadığı, tüm zamanların en çok kazandıran r rated filmi olan Deadpool 3; DC içinse, seyircinin yermeye doyamadığı, ilki tüm zamanların en çok kazandıran r rated filmi olmuş olan Joker 2’ydi. Joker’in DC evreni içinde bir yeri, bildiğimiz Joker karakteriyle de bir alakası yokken, Deadpool, 20th Century Fox, Disney tarafından satın alındıktan sonra ilk defa Marvel evreni içinde boy gösteriyordu.
Live action bir X-Men filmi kadrosu oluşturmadan önce sitemizden X-Men Animated Series incelemeleri için şu mavi noktalara tıklayabilirsiniz: 1. sezon, 2. sezon, 3. sezon, 4. sezon ve 5. sezon.
Son X-Men filmi üzerinden 5 yıl geçmesinin ardından Wolverine’i tekrar beyaz perdede bir de üzerine sarı kostümüyle gördük. Geek’leri bundan daha fazla heyecanlandıran bir şey olduysa 27 yıl sonra X-Men Animated Series’i, tam olarak kaldığı yerden devam ettiren X-Men ’97‘nin seyircisiyle birlikte büyümüş olan senaryo yapısı oldu. Bütün hayranların tadı damağında kalmışken, uzun süredir beklenen, MCU içindeki ilk X-Men filmi için, beklemekten yaka silkip, kendi oyuncu kadromuzu kendimiz oluşturduk. Karşınızda birini bile tutturmanın ihtimal dahilinde olmadığı, yine de karakterlere çok yakışacak olan X-Men filmi oyuncu kadrosu listesi.
20th Century Fox’un satın alımıyla birlikte Marvel karakterlerin kullanım haklarının MCU’ya dönmesi tam sekiz yıl önceydi. Bu sekiz yılın ardından elimize geçen;
- 1) Bir yerlerde geliştirilmekte olduğunu bildiğimiz ama akıbeti hakkında hiçbir fikrimiz olmayan bir Blade filmi,
- 2) Bir iki karakter fotoğrafıyla anca gelecek senenin yayın takviminde kendine yer bulan bir Fantastic Four filmi,
- 3) Ryan Reynoldys’ın ittirip kaktırmasıyla bu sene çıkabilmiş olan bir Deadpool filmi bulunuyor ama X-Men filmi, yapımcıların yakın dönemdeki planlarının arasında görünmüyor.
Ortada olan sadece; Channing Tatum’un, “bir Gambit filmi yapması için Kevin’la görüşüyorum” beyanı ve Marvel yöneticilerinin, live action X-Men filmi için Dwayne Johnson’ı Apocalpse olarak görmek istiyor haberleri. Bunların ikisi de bizim yaptığımız listeden daha da elle tutulur haberler değil. Ana kadrodan bir kişi bile belli değilken villain seçmek içimizde ufacık bir heyecan oluşturmayacağı için biz de kendi listemizi yaptık.
Seçimlerimizde spekülasyonda bulunmayı değil, söz konusu karaktere görsel olarak yakışacak ve onun personasını taşıyacak oyuncuyu belirlemeye çalıştık. Listedeki isimlerin karakterleri oynama ihtimaline dair herhangi bir iddiamız olmadığı gibi bazılarının kesin olarak oynamayacağını, o trenin çoktan kalktığını söyleyebiliriz. Listemizin ardından sizin yapacağınız bir X-Men filmi karakterleri listesi için de fikirlerinize açığız.
1. Charles Xaiver
Ağır toplardan başlıyoruz. İlk olarak Patrick Stewart’ın yerini doldurmak zor olacak. Charles Xavier her şeyden önce ekibe ismini veren kişi. Profesör X için seçtiğimiz isim Bryan Cranston. Heisenberg’ün daha babacan ve tabii suç kariyerine girişmemiş hali. Bu seçimi yapmamıza sebep olan; karakterlerin benzer saç stili değil, Profesör X’i iyilik meleği değil de daha gri bir karakter olarak görmek istememiz. Yani live action bir X-Men filmi için daha az Gandalf, daha çok Dumbledore olan bir Profesör X beklentimiz. Walter White da işte o psişik karakterden bekleyebileceğimiz manipülatif özelliklere sahip. Niyetini anlamak için gölgesini takip etmelisiniz.
2. Magneto
Kendi adaletini arayan karakterler her zaman ilgi çekicidir. Magneto bunun ötesinde, kahramanların karşısındaki en büyük antagonist olurken aynı zamanda da arada günü kurtarmaktan geri durmayan derinlikte bir karakter. X-Men: First Class, vizyondaki son halini almadan önce yapım aşamasındayken; bir Magneto origin filmi olarak duyuruldu. Vizyona giren filmin açılışı Magneto’nun trajedisiyle yapıldı.
Elimizde yeterli sebep olsa da First Class’ta Magneto’nun değil, Charles’ın tarafındaydık. Profesörün sükuneti, Magneto’nun öfkesine galip geldi. X-Men ’97’deyse bambaşka bir şey oldu; Profesörle Magneto karşı karşıya geldiğinde bırakın Rogue’u, Scott’ın bile Magneto’nun safına geçmesini bekledik. Magneto bu kadar çetrefilli hale gelmişken beyaz perdede Ian McKellen’ın yerini doldurmak zor olsa da yeni gelecek olandan beklentimiz daha teatral bir karakter portresi, daha büyük (hiçbir zaman daha iyi anlamında değil) bir oyunculuk. Bunun altında kalkması işten bile olmayan ilk isim de Christoph Waltz.
Waltz’ı, James Bond villain’ı olarak bile gördük ama burada kafanızda canlandırmanız gereken sahneler Tarantino filmlerinden. Dr King Schultz ve Albay Hans Landa, Magneto’nun nefretini taşımaya müsait karakterler. Schultz’un kölelik karşısındaki eşitlikçi duruşu ve Hans Landa’nın bir ırktan tümüyle nefret etmesi, Magneto’nun paradoksal karakterindeki yapboz parçaları gibi. Karakterin anadilinin Almanca olması da cabası.
İlk karaktere biçtiğimiz oyuncuları bu roller için epey yaş almış kişiler olarak görebilirsiniz. Hatta Byran Cranston emekli bile oldu ama oyuncularımızın ikisi de aynı yaşta ve burada gerçek bir audition değil bir rüya senaryoyu gerçekleştiriyoruz. Yani oyuncuların birkaç yıl önceki yaşlarını baz alabiliriz. Yani; Profesör X’ün ikinci seçeneği olarak Daniel Day-lewis, Magneto içinse Haluk Bilginer isimlerini zikretmememizin önündeki tek sebep kendi hayal gücümüz.
3. Wolverine
Biri çoğunlukla ekibin en büyük alehytarı olsa da ikisi de ekibe liderlik etmiş olan iki büyük isimden sonra biraz daha genç isimlere yöneliyoruz. Wolverine, origin’i itibarıyla genç denebilecek yaştan çok daha uzun süre yaşamış olsa da herkesten dinamik durduğu da bir gerçek. Şimdi Tom Hardy’nin şu fotoğrafı bile neden Wolverine olması gerektiğine yeter delil olsa da yine de açıklama yapma ihtiyacı duyuyoruz. X-Men filmi geldiğinde bütün karakterlerin yeri dolabilir. Filmlerde gördüğümüz veya şimdiye kadar görmemiş olduğumuz bütün X-Men karakterlerini, kimi tanıtım materyallerinde, kimi de gelecek olan filmin akışında seyircinin bağrına basacağı şekilde canlandırılabilir. Bunun tek istisnası da Hugh Jackman’ın Wolverine’i.
Hugh Jackman öyle bir Wolverine oldu ki seyircinin onu diğer ekip üyelerinin önüne koyması bir yana, kendisi X-Men’in yüzü oldu. Bir de Deadpool’da orijinal sarı kostümün içinde geri dönünce seyircinin görsel hafızasındaki yerini iyice pekiştirdi. Yine de Tom Hardy’nin, Hugh Jackman’dan sonra kimsenin gözünü arkada bırakmayacağına eminiz.
Wolverine; kaslı, sakallı, arsız ve elinde purosu eksik olmayan bir karakter. Şimdi şu fotoğrafa tekrar bakalım. Tam olarak aynı kişiden bahsediyoruz. Ayrıca kısa boylu Wolverine imajı Deadpool 3’te alay konusu olsa da 1.88’lik cüssesiyle Hugh Jackman’dan sonra, 1.75’lik ortalama boyuyla Tom Hardy, Wolverine’in vücut proporsiyonlarına da uygun.
Argümanımız bunlarla sınırlı değil. Wolverine’den beklentimiz, serseri diyebileceğimiz kadar gamsız ve kendini hiçbir şeyden sakınmayan gözü kara bir karakter olması. Tom Hardy’nin bu profil için biçilmiş kaftan olmasını haberlere konu olmuş şu örnekle açıklayabiliriz: Tom Hardy, yedi yıl önce, Londra’da sokak ortasında gördüğü bir hırsınız peşine düşüp, duvarlardan atlamak suretiyle onu yakaladı, silah taşıyor mu diye üstünü başını aradı, bir de polis gelene kadar hırsızın başında bekleyip kaçmasına engel oldu. Wolverine için daha uygun bir seçenek olabilir mi?
4. Gambit
Muhtemeldir kiGambit, X-Men filmi külliyatı içerisinde en çok hakkı yenmiş karakterdir. Ekibin en renkli karakterlerinden biri olmasına rağmen filmlerde hiçbir zaman ekibin arasında yer almadı. X-Men Origins: Wolverine filminde Taylor Kitsch tarafından canlandırılıp da cameo niteliğinde ufak bir görünüp kaybolan Gambit, filmden sonra kimsenin hafızasında yer etmedi, öyle ki Channing Tatum’un Deadpool’daki performansı, seyircinin büyük bir çoğunluğunda ilk live action Gambit olduğu izlenimi bıraktı. Deadpool’daki karakter de Fransız aksanı ve ilerley ensahnelerdeki aksiyon koreografisiyle gözleri üstüne çekse de parodi cosplay’i görünümüyle kimseye ağız tadıyla Gambit izleme zevki sunmadı.
Herhangi bir X-Men filmi içinde kendine yer bulamaması ve Channing Tatum’un tüm uğraşlarına rağmen bir solo Gambit filmi çıkamamasının yanında X-Men Animated Series’in beş sezonunda derinlemesine işlenmesine pek fırsat olmayan Gambit’in tam olarak X-Men ’97’de zamanı gelmişken, karakterin derinlik kazandığı bölümde Gambit öldü. Geri dönecek olması üzerine bir şüphe olmadığı kadar, geri planda kalmaya devam edeceğine dair de bir şüphe bulunmayan Gambit’i oynaması için sıradaki X-Men filminde seçimimiz Bill Skarsgård.
Death, Robert Lord, Remy LeBau veya Le Diable Blanc adına ne derseniz deyin Gambit, bu listenin şimdiye kadar yazıya dökülmemiş olmasının temel sebebi oldu. Gamsızlıkta Wolverine’den aşağı kalır yanı olmayan ama Wolverine’in aksine daha çok kendi halinde takılan bir karakter olan Gambit’i canlandırabilecek birçok oyuncu olsa da oyuncular karaktere bir o kadar da uzaktı. Son ana kadar Austin Butler’la rekabette olup, girdiği bin bir kılıkla hele John Wick 4’teki karakter portresiyle öne çıkan Bill Skarsgård oldu.
Kaygısız biri olarak addedilmeye müsait olan Gambit’in duruşuna uygun olan Bill Skarsgård, John Wick’teki Fransız aristokrat performansıyla, hırsız ve kumarbaz olan bu Fransız’ı oynamaya yakınlığını gösterdi. Sonuç olarak X-Men filmi için daha grunge ve daha Brandon Lee tarzı bir Gambit, The Crow‘dan sonra oyuncunun üzerinde toplanan sisleri dağıtmaya yardımcı olabilir.
5. Cyclops
Ekibin lideri olmasına rağmen, filmlerde fazlasıyla görsek de potansiyeli neredeyse Gambit kadar gizli kalmış bir karakter de Cyclops. Hugh Jackman’ın Wolverine’i, X-Men arasında o kadar ön plana çıktıktan sonra, ekibin adı konulmamış lideri Wolverine’e dönüştü. Üçüncü filmin daha başında Scott Summers ölünce de Dark Phoenix efsanesinde yeri bile olmadı.
Züppe biraz aşırıya kaçacak olmakla beraber Cyclops’u kibirli olarak tanımlayabiliriz. Scott, Profesör’ün ilk öğrencilerinden biri. Blackbird‘ü kullanmanın yanında, lüks araba ve motorlara sahip olmaktan geri durmuyor. Ekibin lideri olmasının sebebiyse taktik zeka gösterebilmesi ve düşünce yapısı Profesör’e oldukça yakın olması. Wolverine’den sadece daha uzun değil, daha yapılı bir bünyeye sahip. Bunların ötesinde ruh hali Wolverine’den daha kırılgan. Bu kırılganlık da tam olarak Batman v Superman’de annesi kaçırıldıktan sonra Clark’ın, Lex’e ve Bruce’a karşı kendisini zor tutan, öfkesini zor zapt eden halini andırıyor. Kendini Deadpool 3’te Wolverine cameo’su olarak görsek de Henry Cavill bir X-Men karakterine hayat verecekse bu kişi Cyclops olmalı.
Bonus: Quicksilver
Listedeki karakterlerin arasında Quicksilver, ekibin en dışında kalan, genellikle bir yan karakter. Yine de Days of Future Past filminde en çok ilgi çeken kısımlar onun sahneleriydi. Bunun dışında büyük X-Men plot’larının çoğu, zamanda yolculukla ilgili. DC‘nin The Flash filminde elinden kaçırdığı fırsat, Marvel tarafından, X-Men filminde kullanılabilir. Herkesten ve her şeyden hızlı olan, bu yüzden de yerinde duramayan bir karakterin draması; yetişememek. Sürekli daha hızlı olması gereken, öyle olsa bile doğru zamanda doğru yerde olamayan bir Quicksilver, tam da X-Men evreninin drama yükünü taşıyacak bir karakter olacaktır. Hatta belki de onun kaybı, Magneto’nun seçimlerinde rol oynayacaktır.
The Bear‘daki Carmen Berzatto tam olarak böyle bir Quicksilver’a değil mi? Bir türlü anda kalamayan, geçmişle gelecek arasına sıkışan, tüm yeteneklerine rağmen sürekli koşuşturma içinde olan Carmen ve ona hayat veren Jeremy Allen White, zaman kavramının keşmekeşe döndüğü X-Men plot‘larının birinde muazzam bir Quicksilver seçimi olacaktır. İşte o zaman Pink Floyd‘dan son ses Time çalarken Bishop ve Forge‘u beklemek için sebep olacaktır.
Saydığımız isimlerin arasından ne alaka dedikleriniz de tam oturmuş dedikleriniz de olabilir. Bütünüyle bir onaylanma beklemiyoruz. Hatta bu işi istatistiğe dökmek için kendi listeniz ile birlikte sizi yorumlara bekliyoruz. X-Men ekibi bu saydığımız isimlerden ibaret olmamakla birlikte, bunlar en önemli karakterler de olmayabilir. Bir X-Men filmi için bunca kalabalık kadroyu ilk seferde toplamak mümkün değil, bu yüzden belirtmeliyiz ki bu listenin ikincisi de gelecektir.
Ekibi tekrar görmeye en yakın olduğumuz an X-Men ’97’nin ikinci sezonu olacak ama onu da izleyip sindirdikten sonra yeni baştan bir X-Men görme beklentimizin önünde hiçbir şey durmayacak. Stüdyonun, büyükçe bir takvimin hangi sayfasında düğmeye basacağını, ondan da kaç zaman sonra karakterleri ekranda göreceğimizi bilemezken, saydığımız oyuncuları veya en azından onlar kadar benimseyebileceğimiz seçimleri önümüze koydukları takdirde kimin villain olacağını konuşmaya başlayabiliriz. Zira ekip benimsenmedikçe sıradaki X-Men filmi için Apocalypse; Dwayne Johnson da olsa Arnold Schaezenegger de olsa, yanına Mr Sinister olarak Mads Mikkelsen‘i de koysalar fark etmeyecektir.
1 Comment
Harika bir cast olmuş. Sağlam argümanlarla cast yapılmış.