Bugün rutin bir vaziyette sevdiğim sitelerde gezinirken Game Informer’da şu habere rastladım. Tıklayıp girmeye üşenenler için haberin başlığını direkt aktarayım: “Çıkışının Üzernden 178 Gün Geçti, DICE Battlefield 4’ün Hâlâ Bozuk Olduğunu Doğruladı“. Haber Battlefield’ın resmi blogunda dün Karl Magnus Troedsson imzasıyla yayınlanan açıklamayı konu alıyor. DICE’ın başkan yardımcısı Troedsson, blog yazısında Naval Strike DLC’si ile gelen problemleri çözme aşamasında olduğunu aktarıyordu. Tabii Game Informer‘ın başlığı doğru, “çözme aşamasındayız” demek, “Evet oyunumuz hâlâ bozuk” demektir. Nereden baksanız büyük bir rezalettir de aynı zamanda. DICE’tan çok, kapsamı geniş oyunları senelik rotasyona bağlamak uğruna zaman kısıtlamaları koyan dağıtımcının rezaletidir. Neredeyse “Early Access” olacak bir ürün piyasaya sürdüğünü bilmeye rağmen, oyuncudan tam para isteme rezaletidir.
Baksanıza, Game Informer da bizimle aynı fikirde. Haberin altına yerleştirdikleri “Bizim görüşümüz” kısmında şöyle belirtmişler:
“Bu yeni problemler Naval Strike ücretli DLC’sinin çıkışından sonra peydahlandı. Troedsson da durumun iyileştiğini söylüyor, bundan oyunun hâlâ tamamen düzeltilmediğini anlıyoruz. Battlefield 4 tam bir facia oldu. Marka değeri hasar aldı ve DICE’a olan tüketici güveni sarsıldı. EA’nin daha iyi iş çıkarması lazım.”
Şimdi söyleyeceklerimi Game Informer’a yönetilmiş bir eleştiri olarak algılamayın. Dürüst olmak gerekirse spesifik olarak Game Informer’a özgü bir durum değil bu. Olsaydı, bu yazıyı yazmazdım bile. Game Informer’ın günahları üzerine bin kelime yazı yazılmaz, bir yayın beğenilmiyorsa okumayız biter. Az sonra söyleyeceklerim, bütün yabancı oyun basınının problemidir.
Çünkü, Game Informer’ın şu beyanı, yabancı ana akım oyun basınını neden ciddiye almamanız gerektiğinin kanıtıdır.
Bu haberi okuduktan sonra Game Informer’ın Battlefield 4 incelemesini açtım. 10 üzerinden 8.75 vermişler. Nereden baksanız bu çok yüksek bir not. İncelemeyi baştan aşağıya taradım. “Bug” kelimesi de, “Glitch” kelimesi de bir defa dahi geçmiyor. İstisnai bir durum da değil bu üstelik. Oyunun PC sürümünün 52 farklı eleştirmenden derlenmiş Metacritic notu 81. Bu 52 eleştirmenin 42’si oyuna Metacritic’in “Pozitif” kabul ettiği 71-100 arası puanları layık görmüş. Sadece 10’u 50-70 aralığında değerendirilen “Ortalama” segmentinde. Negatif kabul edilen tek bir eleştiri dahi yok.
Oyuna ortalama puan veren siteler, bug’larını da belirtmişler. Örneğin 60 veren Quarter to Three sitesi, 10 Kasım 2013’te, oyunun çıkış tarihinden 10 gün sonra yayınlanan incelemede “Battlefield 4’ün en muhteşem başarısızlığı teknik olarak stabil olmaktan uzak oluşu” ibaresini kullanmış. 6 Kasım 2013’te Worth Playing‘in yayınladığı inceleme, oyuna 69 puan vermiş ve oyunun şu an “hayal kırıklığı yaratan bir tek kişilik hikaye ve dengesiz bir multiplayer modu” olduğundan söz etmiş. Oyuna 50 veren IncGamers ise 6 Kasım’da yayınladığı incelemesinde “Düzelttiklerinde, kesinlikle satın almaya değer bir oyun, fakat şimdilik sadece sinir bozucu bir tecrübe” hükmünü vermiş.
Bildiğiniz gibi Battlefield 4 29 Ekim’de piyasaya çıktı. İncelemelerini 28-29-30 Ekim günlerinde yayınlayan hiçbir site ise bug’lardan bahsetmedi. Fakat Videogamer.com‘un incelemesinde, altta ilginç bir ibare vardı. Oyuna 10 üzerinden 9 verildiği yazının sonundaki paragrafı kelimesine dokunmadan aktarıyorum:
Bu inceleme Xbox 360 sürümüyle yaklaşık 20 saat, PC ve yeni nesil sürümleriyle de ayrı bir 20 saat geçirdikten sonra yazılmıştır. Yeni nesil sürümlerini oynamak için VideoGamer.com EA tarafından Stockholm, İsveç’te düzenlenmiş üç günlük bir inceleme organizasyonuna katılmıştır. Yol ve kalacak yer ücretleri EA tarafından karşılanmıştır. Dönüşümüzde tarafımıza EA’den oyunun Xbox 360 sürümün bir adet kopyası da verilmiştir.
Sizce Quarter to Three, Worth Playing veya IncGamers bu inceleme organizasyonuna katılmış mıdır?
Hayır. Ben size yabancı ana akım oyun sitelerinin nasıl işlediğini söyleyeyim. Bu siteler, trafiklerini çoğunlukla büyük oyunlara dair özel ilk bakışlar, röpörtajlar, videolar ve fragmanlarla edinirler. Yeni Call of Duty‘nin ilk oynanış videosunu koymak, büyük bir meseledir. Bu tip bilgileri resmi ağızdan edinmek zorundadırlar, çünkü “Duyum aldık, yeni Halo süper gözüküyor” demenin pek bir anlamı yoktur, bunu göstermeniz gerekir. Fragman girmeniz, HD ekran görüntüsü çakmanız gerekir. Bu gereksinim, ana akım siteleri bu resmi ağızlarla sıkı fıkı olmaya iter. Onlarla aralarını bozmaya korkarlar, çünkü bir sonraki Battlefield’ın yeni videosunu herkesten iki saat sonra girmeyi kaldıracak durumda değildirler.
Bu sıkı fıkılık diplomatik değildir. Hani gözünüzde IGN ofisinde oturup, “abi EA’deki adamlarla arayı hoş tutalım, bir yemeğe çıkaralım” diyen adamlar düşünmeyin. Bu sıkı fıkılık direk kucaklarına oturmaları anlamına gelir. Her büyük firma, ulusal ya da uluslararası tüm oyun sitelerine, eğer bundan çıkar görüyorlarsa inceleme kopyası yollarlar. Hepsine de bir ambargo koyarlar. Ambargoyu bozan, bir daha oyunu erken alamaz, sitesine incelemeyi erken giremez, trafik kaybeder. Bu ambargoların tarihleri de, oyunun notlarına göre değişir. Eğer oyun iyi not alacağa benziyorsa, çıkış tarihinden önce kaldırırlar ambargoyu. Yok kötü gibiyse, oyunun çıkışını beklerler.
Mesele sadece bu ambargoya itaat ile bitmez. Bazen firmalar böyle inceleme organizasyonları düzeltirler. Baya siteleri kucaklarına alıp, oyunun steril bir versiyonunu oynatırlar. Videogamer.com editörü, o öve öve bitiremediği multiplayer’ı internetten oynamamıştır mesela. Kendisi gibi EA‘in kurduğu sistemlerde oturan diğer editörlerle oynamıştır. Oyuna sadece üç günde 40 saat ayırmış, kuvvetle muhtemel EA’in bilerek en az bug’lı olduğu için seçtiği özel birkaç haritada multi atmış, EA’in “henüz hazır değil” dediği level’lara geçmemiştir. Buna da hayır diyemez, çünkü derse, BF4’ün çıktığı ve herkesin “BF4 review” diye google araması yaptığı bir günde, onun sitesinde bir adet Battlefield büyüklüğünde bir boşluk bulunacaktır. İzin vermezler, yazdırtmazlar ona.
Ama sonra, notlar verildikten, millet 60 doları gömdükten sonra “rezalet” diye yazarlar. BF4 gibi multiplayer ağırlıklı bir oyunu, çıkışından önce incelemenin mantığını da kimseye sorgulatmazlar. EA’in açtığı özel basın sunucularında, kısıtlı haritalarla, IGN-GameSpot-GameTrailers-VideoGamer editörleri köşe kapmaca oynar, bunun saçmalığını da yazmazlar bir yerlere.
O yüzden bu oyunu 10 gün oynayıp, öyle yazan IncGamers daha samimidir. Bug olduğunu o söyler sana. EA’den zaten önceden oyun almayan, alıyorsa da belli ki yazıyı “Ekim’e yetiştirmeliyim, GameSpot’tan trafik çalmalıyım!” gibi bir kaygıyla yazmamış Quarter to Three oyuna ilk incelemesinde “rezalet” deme dürüstlüğünü gösterir. Yarın öbür gün E3’te EA’den özel kapalı kapılar ardından gösterim alabilmek için ambargosuna, organizasyonuna koşulsuz itaat etmeyen Worth Playing multi moda “dengesiz” der. Bunlar zaten EA’den aldıkları reklamlarla dönmek zorunda olmayan, birbirine haber giydirme kaygısı taşımayan, resmi ağızdan fragman için avucunu açmayan sitelerdir. Başta “mükemmel” dediklerine, sonda “marka değeri hasar gördü, müşteri güveni sarsıldı” demezler.
Her küçük sitenin dediği doğrudur demiyorum. Ama Rock Paper Shotgun gibi internet siteleri, AngryJoe, ProJared gibi “odam var, kameram var, aldığım oyunu çekiyorum hacıt” tarzı YouTube kanalları, Escapist ve bünyesindeki Jimquisition, Zero Punctuation gibi aykırı yorumlar daha samimilerdir. Uzun zamandır ana akım basınında mevcut bulunan bu spiralin dışındalardır çünkü. Oyun firmalarına soyun, onların istediği tipte ve şekilde incelemeleri yap, sonra onlara avuç aç, sana exclusive bilgi versinler, rakibine trafik tak. En düşük notunuzdan, en yüksek notunuza kadar samimiyetsizsiniz ana akım oyun siteleri. Evet, her küçük sitenin dediği doğru değildir, ama ana akım sitelerinin dediği en doğru şey bile doğru bir ortamda söylenmemiştir. Güvenilmez.