Takip ettiyseniz, fark etmişsinizdir; Netflix yavaş yavaş başkalarından lisansladığı dizi ve filmlerinde azalmaya gidiyor. Bunun da çok bilinçli, çok oturaklı bir sebebi var. Çünkü Netflix, başkalarının dizi ve filmlerinden kendisininkilerden kazandığı kadar kazanmıyor, onlar üzerinden marka algısını kontrol edemiyor, ve daha da önemlisi, globale açılırken elalemin dizisini yanında götüremiyor.
Bunu en iyi biz anlarız. Zira Netflix Türkiye’ye, ABD’deki içeriğinin çeyreği kadar bir yelpaze ile açıldı. Pek çok efsane dizi, buradaki hakları başka yerlerde olduğu için Netflix listesinde gözükmedi bizim memleket için. Ama Daredevil vardı, Grace & Frankie vardı, Narcos, Marco Polo, Flaked, Bojack Horseman, Making a Murderer, Jessica Jones… Bunların hepsi vardı, çünkü bunlar Netflix’in kendi dizileri. Bunlarla ilgili kimseye eyvallah borcu yok Netflix’in. Dolayısıyla küresele de istediği gibi götürebiliyor.
İşte Amerikalı şirket, bunu bir adım ileriye taşıma kararı almışa benziyor. Artık üretimlerini de küreselleştiriyorlar. Yani dizilerini sadece Amerika’da yapıp, tüm dünyada tutmasını beklemiyorlar. Tüm dünyada açılmalarından birkaç ay sonra, İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya’da, yerel prodüksiyonla yerel dillerde üretilecek yerel diziler yapacaklarını açıklamışlardı. Bunun son halkası da İspanya’dan geldi. Velvet dizisinin yönetmeni Carlos Sedes ile, 1920’lerde geçen, Madrid’de çekilecek ve 2017’de gala yapacak bir orijinal dizi için anlaştılar.
Bakın, bunun kıymeti çok büyük. Bu Netflix, efektif olarak küresele hitap eden dizi üretimini Anglo-Sakson dünyanın tekelinden çıkarıyor demek. İngilizce olmayan dilde bir dizinin nasıl karşılanacağını Narcos ile denemişlerdi zaten. Oradan çıkan sonuç, gayet memnuniyet vericiydi. Şimdi bunu tüm dünyaya yayıyorlar. Netflix’in markasını, prodüksiyon standartlarını ve içgörülerini; normalde bunlara sahip olamayacak ülkelerle paylaşmalarının, ileride o ülkelerin dizi sektörlerine yapacağı itmeyi varın siz hitap edin. Bir gün Türkiye’ye gelir mi? Bu Türkiye’de Netflix’in ne kadar büyüyeceğine bakar. Ama daha da önemli soru, bu Netflix’in ülkemizde büyümesine sebep olur mu? Olur. Çünkü Netflix, her geçen gün her şeyden önce kendi içeriğiyle anılan bir marka olmaya doğru devam ediyor. Bunu küresel tatlara da yaydıkları zaman, önlerinde duran olmayacaktır.