Müzikal sever misiniz? Cevabınız ya “evet” olacak bu soruya, ya da “hayır”. Kesin olan tek şey ne biliyor musunuz? Çok azınız “meh” diye yanıt verecek. Çünkü niye bilmiyorum ama, müzikal öyle bir şey. Müzikal dediğini biri ya delicesine seviyor, buldu mu üzerine atlıyor, janra ait her şeyi tüketiyor; ya da ölümüne nefret ediyor, gördü mü yolunu değiştiriyor, üstüne tükürüyor.
Eğer ilk gruba ait hissediyorsanız kendinizi, buyurun, sizin için çiçek gibi bir playlist hazırladık. Bazen en sevdiğiniz müzikallerin, en sevdiğiniz şarkılarını dönüp tekrar dinlemek istersiniz ya hani? Öyle yaptık bu playlist için. Genel olarak çok fazla kriter koymadık, bir şeye genel kitlelerce “müzikal” deniyorsa, listeye yerleştirdik. İlla ki atladıklarımız da vardır elbet, zira bir çıt popülist oynadık.
Tabii söylemek gerek, büyük ölçüde müzikal filmleri konu ettik kendimize. İstisnalarımız var, ancak genelde tiyatroda kalmış olan Avenue Q gibi efsanevi müzikalleri bir kenara koyduk, sadece beyaz ekrana taşınmışları aldık. Eskilerden de birer kuple bir şeyler var listemizde, bir çıt nostaljik değer taşıyanlardan da, yeni müzikallerden de. Bu noktada da jukebox müzikalmiş, orijinal işmiş ayırmadık. Bulduğumuzu yerleştirdik. Ha ama bir şeyi çıkardık değerlendirmeden, o da animasyon filmleri. Onları başka bir listeye saklıyoruz!
Elde neler kaldı peki? Gayet keyifli bir zaman yolculuğu kaldı. Jesus Christ Superstar gibi zamansız bir klasikten Heaven on Their Minds şarkısını aldık. Pitch Perfect’i çektik karşımıza, meşhur şarkısı When I’m Gone’ı istedik. Les Miserables’ın Confrontation’ıyla sizi uçuralım, Dancer in the Dark’ın I’ve Seen It All’ıyla düşürelim dedik. Grease’ten You’re The One That I Want ile dans edin, Moulin Rouge’un El Tango De Roxanne’iyle de tüyleriniz diken olsun diye düşündük. Sonuçta da şöyle bir şey oldu. Buyurun!
