Geçtiğimiz gece Emmy ödülleri, büyük bir şatafat –ama Jimmy Kimmel tarafından üstlenilen fena vasat bir sunum– eşliğinde sahiplerini buldu. Büyük kazananları, kazananların tam teşekküllü listesini zaten ayrı bir yazıda değerlendireceğiz, ancak gönlümüz kadar temiz bir sayfayı özel olarak bir müthiş kadına ayırmak istedik: Tatiana Maslany. Çünkü çok ayıptır söylemesi, çok uzun süredir buralarda Orphan Black övüyoruz, ve Tatiana Maslany’nin ne kadar iyi bir iş çıkarttığından söz ediyoruz.
İşte o müthiş kadın, bu müthiş ödülü aldı en sonunda. Böylece Kanada meneşli bir TV programı vasıtasıyla ödül alan ilk Kanada menşeli aktris oldu. Eğer kendisini tanımıyorsanız, yani daha doğrusu Orphan Black izlemediyseniz, “Bu kim kardeşim?” diye ekrana terlik atmış olabilirsiniz. Sakin olun. Terliklik bir mesele yok ortada. Sadece 21. yüzyılın en güçlü kadın performanslarından biri, Emmy akademisi tarafından ödüllendirilmeye en sonunda layık görüldü, hepsi bu.
Şöyle izah edelim: Orphan Black’te Tatiana Maslany birden fazla karakteri oynuyor. Birden çok fazla karakteri oynuyor. Hatta şu şekilde anlatalım, dizinin başrolleri Tatiana Maslany, Tatiana Maslany, Tatiana Maslany, Jordan Gavaris, Tatiana Maslany, Dylan Bruce ve Tatiana Maslany tarafından paylaşılıyor. Bu saydıklarım rastgele değil. Kanadalı aktris dizide sırasıyla İngiliz bir sokak çocuğu, işinde gücünde bir banliyö annesi, hippi bir bilim kadını, psikopat bir suikastçi ve soğuk bir işkadınını canlandırıyor. Bunlar ana karakter olanlar. Bölümlük giren çıkan sayısız klonu saymadım. Sayamıyorum da. Ama ilgileniyorsanız, kendisine ait bir Wikipedia segmenti var. Evet, herkesin canlandırdığı karakterler bittikten sonra, Maslany’nin karakterleri başlıyor. Karakterlerin birbirlerini taklit ettikleri anlara girmiyorum bile.
Ve tüm bunlar esnasında Maslany inanılmaz eforsuzca coşturuyor oyunculuk meziyetlerini. Karakterler birbirleriyle etkileşime girdiklerinde, ikisinin de aynı kadın olduğuna inanasınız gelmiyor. Örneğin Alison tutup Sarah’ymış gibi davrandığı zaman, gerçekten Alison’ın Sarah gibi davranmaya çalıştığını anlıyorsunuz. Hiçbir karakter kendi karakterizasyonundan sapmıyor. Hiçbiri kendi değerlerini kaybetmiyor. Ve tüm bunları bir dizi boyunca, yüksek mertebede sürdürüyor Maslany. Her bölüm çıkan yeni karakterleri bile, net ayrıştırıcılarla, ama karikatüre de kaçmadan oynuyor.
Yani o yüzden, anasının ak sütü gibi helal bir Emmy bu Maslany için. Biz de buradan bir alkış durmak istedik. Bravo Maslany be, helal!