Düşünün, bir ünlüsünüz. Hayranların yumruklarını ısırarak bekledikleri bir filminiz var. Özel gösterimine gireceksiniz, girmeden önce de orada olmayan seyircilere küçük küçük mutluluklar atmak istiyorsunuz. Açıyorsunuz Instagram’dan canlı yayını, tam film başlarken, salona girerken çekiyorsunuz. Allah’ım kalpler yorumlar havada uçuşuyor. Plan film başlayıp, alkış kıyamet kopunca yayını o gazla bitirmek. Herkesin ağzına bir parmak bal çalmak. Yetim sevindirmek.
Ama Mark Ruffalo’ysanız, bu alkış kıyamet anından sonra telefonunuzu cebinize koyarken canlı yayını açık unutuyorsunuz.
Evet arkadaşlar, bu gerçekten de yaşandı. Thor: Ragnarok’un biricik Hulk’ı, Amerikalı aktör Mark Ruffalo baya filmin başlangıç sahnelerini cepten yayınladı bir süre. Kuvvetle muhtemel meselenin trending topic’e girmiş olduğunu gören yetkili bir abinin uyarısıyla kapatana kadar filmin hatırı sayılır bir kısmı -sadece ses olarak da olsa– küçük bir ön gösterime kavuşmuş oldu. İşin en tatlı tarafı? Kaydın belli noktalarında Mark Ruffalo kendi karakterinin şakalarına gülüyor.
Arkadaşlar bu adam şekerpare gibi bir şey ya. Gerçekten tam bir baba tatlılığı yani. Sosyal medyayı vermişsin eline ama tam çözememiş, niyeti çok iyi ama Instagram canlı yayını açık unutuyor cebinde. Sonra bir de Twitter’dan durumla ilgili verdiği cevaplar da komple bu tatlılık çerçevesi dahilinde. Mesela:
Bir takım satır başları:
“– Mark Ruffalo’nun bundan sonra telefonuyla daha dikkatli davranacağını söylemekte bir sakınca yok.
– Bence de bir sakınca yok.”
“Şaka bir yana, özür dilerim Marvel. Telefonumu geri alabilir miyim?”
“Siz gösterime gelemediniz diye üzüldüm. O yüzden sizi gizli gizli soktum. Cebimde.”
“- Mark, hâlâ bir işin var mı?
– Üzerinde çalışıyorum.”
Muhtemelen Marvel bir çeşit para cezası koymuştur sözleşmeye bununla ilgili, ama elbette kalkıp daha ciddi yaptırımlarda bulunmayacaklardır. Çünkü zaten filmin sadece başı, başının da sadece sesi yayınlandı; internette çok fazla yayılmadı, yayıldığı yerde de indirildi hemen. Elbette birkaç avukatın başı epey ağrıdı bu süreçte, internette telif hakkı işlerine kim bakıyorsa o insanlar biraz stres yaşadılar ama bizce Mark Ruffalo’nun şu tatlılığına şahit olmak için makbul bedeller bunlar.
O değil de acaba Marvel harbiden almış mıdır Ruffalo’nun telefonunu? Kevin Feige’nin kızgın öğretmen gibi salon çıkışında bekleyip, hayal kırıklığı ve kızgınlığı eşit derecede içeren bir tonla telefonu isteyiş sahnesini falan hayal etsenize, müthiş değil mi? “Mark, böyle mi konuştuk senle D23’ten sonra ya?”
