Overwatch League‘den haberiniz var mı? Ben bugün, radarıma “Overwatch League bünyesine bir All-Star maçı katıyor, genişlemeye devam ediyor” istihbaratı takılınca öğrendim. İlk başta ilgilisine, yani OWL maçlarını izleyenlere, ligi takip edenlere bu haberi verelim: 26 Ağustos tarihinde Atlantik ve Pasifik gruplarından, taraftarların oylamalarıyla seçilecek altışar oyuncu, OWL yetkilileri tarafından seçilecek on ikişer oyuncu ile iki takım hâlinde maç yapacaklar. Oylama 17 Haziran‘a kadar, Battle.net hesabınızla bağlanabileceğiniz OWL resmi sitesinde yapılacak. Kadrolar 18‘inde açıklanacak.
Tamam mı? Şimdi benim biraz bu ligden bahsedesim var. Yola durumdan hiç haberi olmayanlarla devam edelim.
Blizzard’ın tamamen kendisi yaratıp yönettiği lig, Amerikan profesyonel spor liglerinin formatında ilerliyor. Benim en çok dikkat çekmek istediğim nokta bu, lafa da bununla girmek istiyorum. Amerika’da ligler, bizim ülkemizdeki gibi Federasyon tarafından tutulan bir çeteleden ibaret değil. NBA, NFL, NHL ve MLS gibi ligler birer özel şirket. Bu özel şirketler, aynı restoran zincirleri gibi, bazı şahıslara franchising hakkı veriyorlar. Bunlar da bizim takımlarımız oluyor. Her takım sahibi, ligin içerisinde de söz sahibi. Ancak neticesinde lig kendi başına bir unsur ve her şeyden önce kendisini koruyor.
Bu formülü OWL üzerinden Blizzard, Ocak ayında başladığı ilk sezonunda muhteşem uygulamış gibi gözüküyor. On iki takıma franchise vermişler. Bu on iki takımın dokuzu Amerika’da, biri İngiltere’de, biri Çin’de, biri ise Güney Kore’de. Aynı büyük Amerikan liglerinde olduğu gibi, küme sistemi yok. Bu kalıcı takımlar için özel logolar ve formalar dizayn edilmiş. Hepsi birlikte lige bir imaj katıyorlar. Ligin yayın hakları çok erken dizgin altına alınmış. Strüktürü ise çiçek gibi oturtmuşlar.
Bir akan daimi lig var. Bu lig normal, aklımızın aldığı çapta ilerliyor. Her takım birbiriyle normal sezonda karşılaşıyor, sezon bitince de play-off’a geçiliyor. Fakat sezon aynı zamanda fazlara bölünmüş; fazların sonlarında da para ödüllü play-off turnuvaları oluyor. Müsabaka takvimi bu yüzden hep dinamik. İçerideki strüktürü de bu kadar düzgün ve özenli oturtmuşlar. Tüm oyuncuların temel hakları var. Asgari yıllık maaş, primleri, kazanan para ödüllerinden alacakları paylar hepsi tüzük altında.
Toplam para ödülü 3.5 milyon dolar olarak belirlenmiş, elbette bu bölünmüş bir rakam. Bir takımın 3.5 milyon dolar ile turnuvadan ayrılmasının tek yöntemi bütün faz play-off’larını ve sezon play-off’unu birlikte kazanmak. Bu olamayacağı için, takımlar da ara ara mükafat alıp beslenebiliyorlar. Bir de günün sonunda “sezondan en çok hangi takım para kaldırdı?” sorusu da güzel bir muhabbet nesnesi oluyor.
Şu an tek itiraz edilebilecek nokta maç saatleri; zira Amerikan Doğu Yakası saatiyle 20:00 – 22:00 arası yayınlanıyorlar. Bu da bizim GMT eksenli saat dilimlerimize 02:00 – 04:00 gibi düşüyor. Ligde üç tane Amerika dışı takım olmasa, anlayacağım; ama yarın öbür gün bu sayı artacaksa birkaç öğlen maçı da araya sıkıştırmaları gerekiyor. Umarım da sıkıştırırlar, umarım da organizasyon büyür. Çünkü gerçekten sağlam bir lig tasarlamış gibi gözüküyor Blizzard. Feyz alması ve vermesi ümidimizdir.
Siz ne diyorsunuz?