2019 yılı, genel anlamda oyun sektörü için geçmiş yıllara kıyasla daha az içerik gördüğümüz bir yıl oldu. Hatta yılın ilk yarısında birkaç oyun dışında pek bir hareketlilik olmadı desek yeridir. Ancak buna rağmen indie oyunlar tarafında ses getiren yapımlarla da karşılaştık. Peki, indie oyunlar için nasıl bir yılı geride bıraktık? Nasıl oyunlar geldi geçti, indie sektöründe nasıl gelişmeler oldu? İşte bu yazıda 2019 yılının indie oyun sektörü ve biz indie oyuncuları için nasıl geçtiğini inceleyecek, dikkat çeken yapımlara bir göz atacağız.
1) Katana Zero
2019’un Nisan ayında karşımıza çıkan Katana Zero, iki boyutlu bir aksiyon platform oyunu ve birçok yönden Hotline Miami ile benzeşen türden bir yapım. Tekrar tekrar ölmeye ve oynadığınız bölümü kusursuz bir şekilde geçmeye yönelik, hızlı aksiyonuyla reflekslerinizi tetikte tutan, 80’ler tarzı neon ışıklarla bezeli sanat tasarımı ve başarılı müzikleriyle ile şahane bir oyun. Askiisoft isimli küçük bir geliştirici ekibin elinden çıkan Katana Zero, The Game Awards için bağımsız oyun kategorisinde aday gösterilen bir oyun olmuştu. Oynanış süresi her ne kadar yaklaşık dört saat gibi kısa bir süre olsa da, adeta konsantre bir meyve suyu kıvamında yoğun ve doyurucu bir deneyim sunuyor. Hızlı tempolu aksiyon platform oyunlarını seviyorsanız kesinlikle bir göz atmalısınız.
2) A Plague Tale: Innocence
Katana Zero’nun hemen ardından Mayıs ayında çıkan ve kendisinden çokça bahsettiren bir diğer indie oyunumuz A Plague Tale: Innocence. Aslında hem indie hem de Double-A denebilecek türden bir oyun sayılır çünkü genel indie oyun geliştiricilere kıyasla biraz daha iyi bir bütçeye sahip. Ancak yine de bağımsız oyun ruhuna sahip bir yapım olduğunu söylemek mümkün. A Plague Tale, çok çeşitli oyun mekanikleri ile God of War kalitesinde bir hikâye anlatımına sahip olmasa da birçok açıdan yaptığı şeyi iyi yapan bir oyun. Özellikle hikâye anlatımı tekniklerinin sonuna kadar kullanımı, güçlü sanat tasarımı, başarılı grafikleri ve etkileyici müzikleriyle bir Triple-A oyun oynuyormuş hissi veriyor. The Game Awards ödüllerinde de hikâye anlatımı kategorisinde aday olarak gösterilmiş olan Plague Tale, kesinlikle deneyimlenmesi gereken orijinal bir yapım.
3) Untitled Goose Game
2019’un ilginç sürprizlerinden biri de Untitled Goose Game oldu. Zira Goat Simulator‘ın popülerlik kazanmasına nasıl şaşırdıysam, bu oyuna da o kadar şaşırdım. Nasıl ki Goat Simulator oyunu, bizlere bir keçi olarak insanlara musallat olmayı ve gerçek dünya ile etkileşime girmeyi sunduysa bu oyun da bize bir kaz ile aynı şeyleri yapabilme imkanı veriyor. Ancak Goat Simulator’a kıyasla bunu daha şirin grafiklerle yapıyor. Üstelik sanırım bir kazı kontrol etmek bir keçiyi kontrol etmekten çok daha eğlenceli. Özellikle yayıncıların bolca oynamasıyla kendinden söz ettiren Untitled Goose Game, House House isimli Avustralya merkezli dört kişilik bir ekibin elinden çıkıyor. Sonuçta ortaya eğlenceli bir oyun çıkmış. Eğer siz de bir kaz olup ortalığı birbirine katmak istiyorsanız buyurun efendim!
4) Stygian: Reign of the Old Ones
2019 yılının bizi gururlandıran yapımlarından Stygian: Reign of the Old Ones, stüdyosu Bahçeşehir Üniversitesi’nde bulunan Türk ekip Cultic Games tarafından ortaya çıkarılmış bir yapım. Her bir detaya dikkat etmeniz gereken, enfes bir sanat anlayışı var. Ctulhu’nun dehşet verici evreninde geçen RPG-korku türündeki bu oyun, eski ekol RPG sevenlere hitap ediyor.
Sevgili Sinan Akkol’un tabiriyle “Bu evrende iyi bir şey yok, her şey kötü!”. Dolayısıyla sizin de içinde bulunduğunuz ortama ayak uydurmanız, yaşanabilecek bütün kötü şeylere karşı hazırlıklı olmanız ve karşınıza çıkan her detayı iyice incelemeniz gerekiyor. Ama özellikle belirtmeliyim ki oynamak için çok iyi seviyede İngilizce bilmek şart. Çünkü oyun bizlere ağırlıklı olarak metinler ve o metinlere verilen cevaplar üzerine bir oynanış mekaniği sunuyor. Eğer okuduğunuz metinleri tam anlamıyla kavrayamazsanız oyundaki ilerleyişiniz etkilenebiliyor. Yani sevgili Cultic Games ekibi, ciddi bir çalışma sonucu ortaya ciddi ve dikkat isteyen bir oyun çıkarmış. Şu an için ise oyun oldukça iyi bir kitleye ulaşmış durumda. Kendilerini gönülden tebrik ediyoruz!
5) Disco Elysium
Yılın son indie güzeli 15 Ekim tarihinde oyuncularla buluşan Disco Elysium. Yılın son aylarında çıkmasına rağmen adından sıkça bahsettiren, hatta birçok oyun ödülü için aday gösterilen ve oyuncular tarafından büyük ilgi gören bir yapım. Özellikle hikaye anlatım tekniği ve oyuncuya fikirlerini sorgulatması ile dikkat çeken Disco Elysium, dedektiflik temasında ve diyalog temelli bir izometrik RPG hatta RPG’nin de ötesinde adeta bir FRP oyunu. ZA/UM isimli küçük bir stüdyonun henüz ilk oyunu olmasına rağmen RPG oyun severlerin ağzını açık bırakmayı başardı. “Böyle bir RPG oynamadınız!” ya da “Oynadığım en farklı RPG!” şeklindeki yorumlardan anlaşıldığı üzere büyük beğeni topladı.
Disco Elysium, oynanış mekaniği, oyuncuyu adeta fikirleriyle sohbet ettiren RPG tarzı, güçlü karakterleri, şahane renk paleti ve grafik tarzıyla kesinlikle dikkat çekmeyi başardı. Tüm bu saydığımız özellikleri sayesinde de 2019 The Game Awards ödüllerinde en iyi hikâye anlatımı, en iyi bağımsız oyun ve en iyi bağımsız stüdyo kategorilerindeki ödüllerin sahibi oldu. Siz de eski ekol RPG seviyorsanız, eh bir de iyi bir İngilizce altyapısına sahipseniz Disco Elysium’a mutlaka bir bakmalısınız!
2019 yılı biz oyuncular için çok bereketli geçmese de, indie oyunlar tarafında böyle güzel yapımlara tanık olduk. Ayrıca 2019 yılında The Game Awards adeta bir indie şöleni oldu sayılır. Öyle ki hikâye anlatımı dalında bir Triple-A yerine bir indie oyun bu ödülün sahibi oldu ve birçok dalda indie oyunlar aday gösterildi. Triple-A oyunlara kıyasla çok daha az imkana sahip olmalarına rağmen bütçesi düşük oyunların bu kadar ilgi görmeleri, özellikle oyuncuyla buluşma ve kendilerini tanıtma açısından sevindirici. Umarız 2020 hem biz oyuncular için hem de indie oyun geliştiricileri için çok daha güzel bir yıl olur. Başka bir yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!