İçecekler ile ilgili üçüncü dosya yazımı yazmak için oturdum ve kendi kendime şöyle dedim sevgili okur, yazın ferahlatıyor, kışın iç ısıtıyorlar bu içecekler filan ama bazen de insanı âşık ediyor, görünüşünü değiştiriyor, sonsuz yaşamı bahşediyorlar. Tek bir yudumla, belki tek bir damlayla kemik büyütüyor, hakikati insanın ağzından cımbızla çekip alıyor ve şans sarhoşu ediyor bu garip içecekler. İksirlerden bahsediyorum elbette. Bu ilgi çekici içeceklerin Harry Potter kitapları eşliğinde konuşmak için buradayım.
Seri boyunca iksirler önemli bir yer tutuyor, evet, ancak arka plandan. Sonuçta büyülerin aksine iksirler bir ön hazırlık gerektiriyor ve daha fazla zaman istiyorlar. Kimse düellonun ortasında iksir hazırlamaya başlamıyor. (Sadece Hogwarts Mystery’de oluyor bu saçma durum.) Yani iksirler gerçekten çaktırmadan hikâyeye ivme kazandırıyor veya ciddi engeller teşkil ediyorlar ancak Severus Snape’in de söylediği gibi ‘Burada öyle saçma sapan asa sallamak olmadığı için’ pek ciddiye alınılmıyor bu iksirler, bu yüzden çoğu kişi ‘ünü şişelemeyi, zaferi imbiklemeyi, ölümü bile durdurmayı’ öğrenmekle pek uğraşmıyor. Ama işte seri boyunca büyük yer tutuyor ve karakterlerin garip niyetlerini, kimi zaman sırlarını su yüzüne çıkarıyor bu iksirler. Ya da iksir yüzüne mi demeliydim? Bu kötü şakadan sonra siz iyisi mi iksirlere geçin.
İske-Büy (Skele-Gro)
İksirlerden ismi en ticari olanı bu. İske-Büy! Herhangi bir televizyon reklamında kulağı sağır edecek derecede bağıran ve otuz iki diş sırıtan insanların gözümüze sokmak isteyeceği bir şişede yazacak bir isim bu. Ama pek de yardımcı bir içecek, yoksa Harry daha ikinci kitaptan pelte olmuş bir kolla gezecekti. Ayrıca bu iksir kullanılmadan dakikalar önce Gilderoy Lockhart’ın sahtekarlığına küçük bir bakış atmış oluyoruz.
Veritaserum
Verita, Latince gerçek demek, sizin de zaten bildiğiniz gibi veritaserum doğruluk iksiri ya da doğruluk içkisi. İnsana zorla gerçeği söyletmesinden ötürü sorgularda kullanılıyor. Ancak bu iksirin en büyük hinliği kokusuz ve renksiz olması muhtemelen. İkram ettiğiniz çayın içine iki damla damlatın, karşınızdaki bülbül gibi ötsün, değil mi? Siz de bu yolla mesela Umbridge gibi nefret edilenler listesinde yüksek sıralara çıkabilirsiniz! O pembeli kadın Harry’yi odasına davet ettiğinde hangimiz elimizde kitapla stresten tırnaklarımızı dişlememiştik ki? Neyse ki Snape iksiri yanlış hazırlayacak, Harry de içmiş gibi yapacak kadar zekiydi.
Kurtboğan İksiri (Wolfsbane Potion)
Kurtboğan aslında düğün çiçeğigiller familyasından bir bitki. Göze hoş geldiği kadar zehirlidir de. Bu iksir de adını bahsettiğimiz çiçekten alıyor, tehlikeli bir iksir. Hazırlanışında, her iksir gibi tabii, dikkat istiyor. Kitaplarda Remus Lupin’in bu iksiri kullandığını görüyoruz. Kurt adama dönüştüğü her ay bu iksiri içmesi gerekiyor ki daha sakin ve bilinci açık olarak geçirebilsin bu süreyi. Dolunay her ay yaklaşık bir hafta sürüyor, yani Remus Lupin kısa bir hesapla yılda 84 gün kendini kaybediyor. 84 gün kendinden tiksinerek toplumdan uzaklaşıyor, düşünsenize. Özellikle bir çocuk için çok büyük bir travma bu. Bir hafta boyunca kendini kontrol edememek, çevrendekilere ciddi zararlar verebileceğini bilmek çok korkunç olmalı, işte tam da bu yüzden iyi ki böyle bir iksir var.
Yaşam İksiri (Elixir of Life)
Böyle bir iksirin varlığına simyacılar bir dönem inanmışlar, insanı ölümden koruyan ve nesneleri altına çeviren Felsefe Taşı’nı da gerçekten aramışlar. Nicolas Flamel diye biri de gerçekten yaşamış, sadece Harry Potter’a özgü bir karakter filan değil tabii. Kitaplarda Voldemort’un uğraştığı her şey gibi bunun da altından ölümsüzlük çıkıyor yani. Ama önemli olan ne kadar yaşadığımız değil, o süre içinde neler yaptığımız demişti bilge biri, kısacası ölümü eski bir dost gibi karşılamak sonsuza kadar yaşayıp canlı canlı çürümekten ve tekrar tekrar hırslara yenik düşmekten iyidir. Abıhayattan tatmak ya da bengisuyu yudumlamak her ne kadar kulağa hoş gelse de…
Yoğun Altın İksir (Thick Golden Potion)
Bu iksir hortkuluk yok etmeye çalışırken kendi ölümünü hazırlamış olan Dumbledore için Snape tarafından hazırlanıyor. Arkasında acıklı bir hikâye var. Bir kere laneti durdurmak mümkün değil, Snape’in tek yapabildiği de laneti tek elde durdurmak oluyor. Ama burada belli başlı şeyler fark ediyoruz, Dumbledore’un da zaafları olduğu gibi, yoksa neden yüzüğü taksın? Ya da daha ileri giderek Dumbledore’un hayatındaki herkesi kullandığını söyleyebiliriz, çünkü bu noktadan sonra kitaplar daha pek çok kirli çamaşırı ortaya dökmeye başlıyor zaten: Harry’yi de, Snape’i de hatta kendisini bile bir araç olarak görüyor Dumbledore. Geçmişinde yaptığı hataları peşini bırakmıyor ve eninde sonunda belki de yüzüğü takıp kız kardeşini bir kez daha görmek uğruna İksir hocasına hazırlattığı bu içeceği defalarca pişmanlıkla dudağına götürür oluyor.
Yaşayan Ölüm İçkisi (Draught of Living Death)
Adından da anlaşılabileceği üzere insanı ölüme benzer bir halde uyutan bir iksir bu. Zaten Harry’ye Snape tarafından büyük bir nefret ve gıcıklıkla sorulan sorulardan da bir tanesinin cevabı: Öğütülmüş çirişotu kökünü pelinotu demine eklersem ne elde ederim? Bu ve Snape’in sorduğu diğer sorular da aslında son iki kitapta kullanılmak üzere J. K. Rowling tarafından saklanmış fikirler. Özellikle Slughorn’un İksir dersinde ve Snape’in Lily’ye olan saplantısında yolu aydınlatacak ipuçları var ilk kitaplarda, bunu zaten herkes biliyor. İksire geri dönersek, birini yok etmek, bir şekilde korumak için birebir, gerçekten ilginç bir iksir. İksirin panzehiri ise sadece Azkaban Tutsağı’nın oyununda görülüyor. Çikolatalı Kurbağa Kartları’ndan birinde bulunan Leticia Somnolens adlı prensesin uykudan uyanması için adı bilinmeyen bir prens tarafından kullanılıyor iksir. Evet, uyuyan güzel masalına atıfta bulunuyorlar. Panzehirin adı ise Wiggenweld Potion.
Felix Felicis
Muhtemelen iksirlerin en akılda kalıcı olanlarından. Bir de okurken keşke bende de olsa diye dilemenizi sağlayan bir iksir bu. Nam-ı diğer Sıvı Şans, size bir süreliğine muhteşem bir şans ve mesut bir hal veriyor. Harika değil mi? Harry bu iksiri, yukarıda bahsettiğimiz Yaşayan Ölüm İçkisi’ni eksiksiz hazırlama karşılığında Profesör Slughorn’dan almıştı. Bu iksir insanın ruh halini, duygu durumunu öyle olumlu bir biçimde etkiliyor ki kafaya konulan iş daha kolay hallediliyor. Bu iksirle ilgili en güzel şey Harry‘nin Ron üzerinde bir deney yapması, hatırlarsanız bu iksiri içtiğini düşünmek bile Ron üzerinde olumlu etki yapmıştı. Bu da Ron hakkında önemli şeyler söylüyor, kendisinin biraz özgüvene ihtiyacı var, yoksa öyle beceriksiz bir insan değil kendisi.
Çok Özlü İksir (Polyjuice Potion)
Herhalde tüm seri boyunca adı en çok geçen, en çok kullanılan iksir bu. Çok özlü iksir içine dönüşülmek istenilen kişinin bir vücut parçası konulunca, sanırım DNA örneği gibi işliyor, bahsi geçen kişinin dış görünüşünü kopyalamanızı sağlıyor. Vücut parçası demişken, biraz mide istiyor bu iksir içmek için. Kullanımı da kolaylıkla kötü amaçlara kayabilir. Seride pek çok kez kullanılıyor, ikinci kitapta altın üçlünün kendi imkanlarıyla küçük bir maceraya atılmasından, dördüncü kitapta Barty Crouch Jr.’ın ters köşesine. Özellikle son kitapta Harry’yi taşımaları gerektiğinde ve Bakanlık’a girmeleri lazım geldiğinde elleri yine hep Çok Özlü İksir’e gidiyor. Kılık değiştirme için bu kadar mükemmel bir yöntem varken kullanmamak ayıp olurdu tabii. Ama büyü dünyasında yapılabilecek dolandırıcılıkları düşünsenize bu şekilde, evet aklım hinliğe çalışıyor. Günümüzde bile insanlar ‘Bu benim hesabım değil, ben böyle bir şey söylemedim!’ diye sürekli haber yalanlıyorken bu iksirin bulunduğu bir dünya çok çekilmez olurdu yani.
Amortentia
En sona bıraktığım bu iksir muhtemelen iksirlerin en üzücüsü. Çünkü bir aşk iksiri ne kadar mutlu bir hikâye taşıyor olabilir ki? Aşk iksiri kelimelerinde bile bir takıntı, karşılıksız kalmış bir arzu ve bu çaresizliğin getirdiği can sıkıcı bir tezahürü var. Birine ilgi duymak, onun da size ilgi duyması için yanıp tutuşmak, bunun için pis bir yöneteme başvurmak, sonra da iksirin etkisi geçince bile mutlu masalın içinde kalınabileceğini düşünmek çok üzücü. Yani Voldemort’un annesi çok safça bir iş yapıyor ve sonuç korkunç derecede sakat bir ilişkiden öteye gidemiyor. Kitapta okurken birden bire ciddileşmiş, sonra da şöyle düşünmüştüm, ailelerinde doğru ya da yeterli sevgiyi bulamayan insanlar böyle çarpık ilişkilerde mutluluk arıyorlar ancak her şey daha beter oluyor.
Böylece bu ilginç içeceklerin arkalarındaki hikâyelerden bahsetmeye çalıştık. Peki sizler ne dersiniz? Harry Potter evreninden en ilgi çekici iksir sizce hangisi?