Bilmeyenler için özet geçelim, Disney’in kendi stream servisi var, kendi ürünlerini görücüye çıkarıyor orada, bir de orijinal içerik çıkarmakla uğraşıyorlar. Ya da belki o kadar da uğraşmıyorlar, çünkü bu Disney+, birkaç gün önce Zenimation diye bir şey çıkardı. Öyle çok reklamını yapmadı da zaten, duymamanız normal. Çünkü ortada duyulacak ya da coşulacak bir şey yok. Aslına bakarsanız bir ürün yok ortada.

Peki o zaman bize ne demeyin. Ne ola ki bu Zenimation? Disney’in önceki filmlerinden hoş karelerin hoş müzikle buluşturulması. Evet evet, basbayağı eskileri kurcalayıp ‘Of bu sahneye de çok para harcamıştık’ demişler ve üzerine slow müzik filan koymuşlar. Estetik üç beş kare artı müzik… İyi de, Disney biraz rol çalmıyor mu?

Affedersiniz ama bu Youtube’un işi. Bu böyle ciddi ciddi çıkıp seyirciye bakın biz ne güzel bir iş yaptık diyebileceğiniz bir şey değil. Bu hayranların işi. Sevilen sahnelerle sevilen müzikleri birleştirmek bizim işimiz, çok uluslu şirketlerin değil. Böyle videolar izlemek sadece beleş video düzenleme programında ‘öylesine’ yapılmışsa güzel oluyor. O zaman güzel yorum da yaparız. Böyle ise sadece kütüphaneyi doldurmak için hazırlanmış bir görüntü silsilesi oluyor, değil mi? Aynı şeyleri tekrar çekmeyi bile bıraktılar artık, aynı şeyleri izletiyorlar.

Siz şimdi buna mı kızdın diyeceksiniz, demeyin. Buraya kadar doğaldı bile diyebiliriz. Haklarını da yememek lazım, ticari olarak tabii ki iyi bir hamle, Disney bu. Aç bebeğin filan önüne, ya da bırak arkada çalsın. Kütüphanedeki içerik sayısına artı bir eklesin.

Ama bir de bu ucuz yoldan kâr anlayışının altında bir de sömürü var. Adı Zenimation sonuçta. Meditasyon yapmak için mi izleyeceğiz şimdi bunu biz? Mental sağlık için mi? Çünkü bu işin promosunu da buna göre yapmışlar, yorumlara ve haber sitelerine bir bakın. Bu kadar ucuz  ve ticari bir şeyle huzur mu bulacağız cidden? Karantina dönemi boyunca kaç firma bize akıl sağlığı satmaya çalıştı yahu? Bu da ayrı bir konu.

Yanlış anlamayın, şöyle bir dönemde insanlar sırf ses olsun diye açar bunu, haklılardır da. Hepimizin kafasını boşaltmaya ihtiyacı var, gerçekten de iyi animasyon ve müzik bunu yapıyor, biliyorum. Ama ‘Bunu da satmayın be kardeşim,’ demeden de duramıyorum. Bu bahsettiğimiz şeyi satmayın çünkü bu bizim kendi başımıza yaptığımız bir şeydi zaten. Film izlerken, müzik dinlerken, sonrasında bunları kendimiz birleştirirken ya da birleştirilmişleri karıştırırken… Elbette daha güzel oluyor!

İşte o yüzden şöyle de bir seçenek var, isterseniz takın kulaklığınızı, aynı deneyimi, hatta daha iç ısıtanını yaşayın. Üreten hayranları destekleyin ya da oturup Hayao Miyazaki filmi izleyin, bilmem. İnternet bunun için var.

Author

İstanbul'da yaşıyor, buraya yazacak havalı bir şey de bulamadı. @charles_bourbaki

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.