Doğru bir bilgi ayakkabılarını giyemeden, yalan dünyayı dolaşır demiş üstad. Batman filmiyle ilgili son gelişmelerde de böyle oldu. İnsan ırkı olarak bize konfor veren dayanaksız bilgileri, potansiyel olarak rahatsız edici gerçeklere her zaman yeğlediğimiz için, DC Comics hayranlarına, DC’nin sinemadaki makus talihini yenmesi için Ben Affleck’e bel bağlayanlara son haber biraz fazla geldi. Zira Affleck, Batman filmindeki yönetmen pozisyonundan ayrılıyordu.
Bunun doğruluk konusunda tutumlu versiyonu bir anda internette gezmeye başladı. Affleck kelime seçiminde biraz enteresan bir şekilde “bana ortak olacak yönetmen arıyorum” dediği için, yanına bir nevi co-yönetmen istediği sanıldı; ama zaten Hollywood’da iki farklı insanın, halihazırda belirlenmiş bir ekip içinde değillerse (Russo biraderler, Coen biraderler, Lord & Miller vb.) yönetmenlik yapması görülmüş şey olmadığı için, Oscar’lı bir yazar ve yönetmenin co-yönetmen ile çalışmasının prestij kaybının ne denli titanik olduğu da ortada olduğu için, gören gözlere bu yorumun dayanaksız olduğu çok belliydi.
Affleck’in kast ettiği tek şey, kreatif süreçte bana ortak olacak bir yönetmen aradıkları. Açık ve net bir biçimde, yönetmenlik görevinden ayrıldığını geçti zaten Amerikan medyası, beyan da bu yönde. Peki neden? İşte burada zaten kurgunun gerçeğe tercih ediliş sebebi yatıyor. Stüdyo sizin karşınıza çıkıp, sizin filmi rezil edeceğinden emin olduğunuz öneri ve dayatmalarla gelirse, sizin vereceğiniz cevap forsunuza bağlıdır. Az buçuk adınız varsa, ayak diretirsiniz. Yoksa, kapitülasyon verirsiniz. Genelde iki seçenek budur, ama bir de hiç başvurulmayan gizli üçüncü seçenek vardır: Projeye ümidini yitirmek.
Eğer belirli bir seviyede kabul gören bir sinemacıysanız, projeden çekilme lüksüne sahipsinizdir; çünkü böylesine bir kontrat ihlalini yönetebilecek sermayeniz vardır, stüdyoyla papaz olma ihtimalini çok da umursamazsınız, uyku kaçırmazsınız. Buradaki ince detay şu, bu seviyedeki yaratıcılardan biriyseniz, ya projenin sizin repütasyonunuzu inciteceğini düşünüyorsanız havluyu atarsınız, ya da kreatif farklılıklar artık bunaltmıştır. Affleck bundan birkaç hafta önce, öncü şok gibi, “İyi olacaksa yapacağım, yoksa yapmayacağım” demişken, gerçekten niyet sorgulamanın bir alemi var mı? Biz Hollywood’cadan çevirelim, Affleck projeye olan inancını komple yitirdi. İyi bir film çıkacağını zinhar düşünmüyor. Oyuncu olarak değil ama, yönetmen olarak şanının bu kötü olacağını düşündüğü filme bulaşmasını istemiyor. Çünkü unutmayın, Affleck hiçbir zaman oyunculuğuyla Oscar seviyesinde övülmedi.
Daha basit izah edelim. Armageddon’da oynamış adamın kötü bir Batman filminde oynaması sorun olmaz. Adam zaten en dibini görmüş. Ama Argo’yu yönetmiş adamın, kötü bir Batman filmi çekmesi, kariyer bitirici bir hareket. Affleck’i geri bastığı için hiç suçlamıyoruz. Siz?