Merakından evlerin duvarlarını dövmemize sebep olan Agents of SHIELD‘ın dördüncü sezonu, en sonunda tüm ihtişamı ve cakasıyla başladı. Bu sezon, diğerlerinden farklıydı elbet, biz de o malum yazımızda sebeplerini listelemiştik. Ghost Rider’ın varlığı, tam teşekküllü bir Quake görecek olmamız, Life Model Decoy’lar, yeni SHIELD direktörü, filmlere bağlanmama mecburiyeti… Peki tüm bunların ışığında, sezon nasıl başladı? İlk bölümü izledik, bize geriye şunlar kaldı sevgili geek alemi, müsaadeniz varsa saymak isteriz.
1. Gabriel Luna Döktürecek
Tamamen estetiksel bir perspektiften söylememiz lazım: O simitçi bıyığı bizi çok üzüyordu sezon öncesi görsellerinde. Ceket on numero, araba ise çakmak gibiydi. Ancak Gabriel Luna’nın yüzüne kondurmayı tercih ettiği bıyık pek talihsiz bir şekilde soğutuyordu karakterden bizi. Sonra bölüm açıldı ve Luna konuşmaya başladı. O an bıyığı mıyığı unutuverdik. İçinde şeytanla gezen, esasında en büyük derdi kardeşinin salahiyeti olan, omzunda göçmen çocukluğu yükünü de taşıyan o kompleks karakter Robbie Reyes, bir an can buldu ekranda. Biz bu çocuğu çok seveceğiz, o an anladık.
2. Daha Sıcak, Daha Dumanlı
Agents of SHIELD bu sezon Amerikan televizyonları için çok önemli olan bir adım attı, ve bir saat ileriye kaydı. Komik gibi gözüküyor, ancak Birleşik Devletler sansür mantığı için devasa bir alan demek bu. Dizi de bunu ilk bölümünde hem kan revan, hem de seksilik olarak çok net kullanacağını gösterdi. Hâlâ bu kadar farklı ve fazla konuyu (Inhumans, Quake, yeni SHIELD, Life Model Decoys, Ghost Rider) nasıl bir koltukta taşıyacaklar bilmiyoruz, ancak her birini biraz daha yetişkin aksettireceklerine eminiz.
3. Sezonun Ana Çatışması: Direktör
Coulson ve Mack’in partner olarak kimyaları ne derece iyi, tam kestiremiyoruz; ilk bölümden de çok iyi işaretler almadık. Quake’in emo hâli keyifli dursa da, uzarsa sıkacak belli. Fitz ve Simmons arasında oluşan küçük gerginlikler de pek taze meseleler değiller. May’in daha Ming-Na Wen’in kapasitesi dahilindeki bir alana çekilmiş olması ise doğru karar. Yalnız bizi esas ilgilendiren, tüm bunların olma sebebi, yani grubu ayıran şey: Yeni direktör. Belli ki bu sezonun esas çatışma noktası, ne yeni Inhuman’lar, ne başına buyruk Quake, ne LMD’ler ne de Ghost Rider olacak. Jason O’Mara‘nın oynadığı yeni direktör, her şeyin temelindeki çıban. Biz de onunla tanışmak için sabırsızlanıyoruz.
4. Ghost Rider Yanıyor!
En merakla beklediğimiz soru da buydu. En tatmin olduğumuz cevap da bu oldu. Agents of SHIELD bu dakikaya kadar kaliteli bir süper kahraman dizisi mertebesine süper efektleri ekonomik kullanarak geldi. Tanıştığımız süperlerin her biri, gücü TV ekranlarında ucuza çıkabilecek karakterlerdi: Hive, Yo-Yo, Lash, Quake… Ghost Rider bu bakımdan dizinin en büyük meydan okumasıydı… Onlar da artık haklı bir gururla, “yaptık lan biz” diyebilirler. Gerçekten, efektlerde kusur bulanın alnını karışlarım, o kadar iyiydi ya. Bravo!