Agents of SHIELD S02E09 – Artık Biri Ölmeli, Ve Kafamızda Bir Aday Var…

Kaç kere söyledim, kaç kere daha söyleyebilirim bilmiyorum; ama SHIELD baya baya iyi bir dizi oldu artık. Dizinin yeni şekliyle sunduğu karakterlerine de, büründüğü casus filmi havasına da değinmeye gerek yok artık. Geçen bölümlerde ayrıyetten artık kendisini konuşlandırdığı “Marvel evreninin havadis veren dizisi” poizsyonunu da tartışmıştık. Bu bölüm bunların hepsini gördük, beni yanlış anlamayın. Ama ben başka bir şeyden bahsetmek istiyorum. Spesifik olarak, bir noktanın altını çizmem gerek.

Önce şunları söyleyelim, Agent May’in “kötücül ikizi” konsepti, Agents of SHIELD’ın şu dakikaya kadar yaptığı en “çizgi roman-vari” özel icat. Dürüst olmak gerekirse içimde yaşayan ve parlak şeylerden etkilenen küçük nerd, May’in robotik bir sesle konuşup yüzündeki yarayla korku salan muadili Agent 33’e pek bir tav oldu. Aynı nerd en son kontrol ettiğimde Patton Oswalt’ın Koenig kardeşlerinin de esprilerine gülüyordu, o yüzden o nerd adına Tancharoen & Whedon çiftine sesleniyorum: Gözünüzü seveyim maaşa bağlayın artık şu Patton Oswalt’ı!

Aksiyon dozu da baya yerindeydi Agents of SHIELD S02E09’un. Agent 33 ve Skye’ın kapışması, Kevin Tancharoen gibi bir üstadın dokunuşlarından uzaktı, bazı sahneler çok korkunç komik bir şekilde montajlanmıştı ama genel olarak heyecan vericiydi. Genel olarak Raina’nın etrafında şekillenen operasyonlar da hakeza, bir casus dizisinden bekleyebileceğimiz ayarda ve lezzetteydi. O konularda Agents of SHIELD uzun süredir tatmin edici bir çizgide, öyle olmaya da devam edecek gibi gözüküyor.

Asıl meramıma gelmeden önce bir de tabii ki meselenin MCU’nun dev mitolojisine bağlandığı yeri tespit etmek gerek. Agents of SHIELD artık adını koydu; Skye, Raina ve The Doctor’ın Inhuman olduğuna dair gerçekten hiç şüphemiz kalmadı. Coulson’ların peşine düştüğü gizemli şehrin Namor’un evi Atlantis olabileceği de söyleniyordu, fakat bu dizi içerisinde yanlışlandı ve Raina açık açık işin içinde Kree’lerin olduğunu doğruladı. Bunun diziyi soktuğu şekil şu: Yarın öbür gün Inhumans filmi çıktığında, “kim ki bunlar?” diyenlere açık ve net bir biçimde “Agents of SHIELD’ı izle” diyebileceğiz ve muhtemelen diziden biri Inhumans filminde rol alacak.

Fakat asıl bahsetmek istediğim şey bu değil.

Asıl altını çizmem gereken şey, dizinin artık aşması gereken -ve bu bölümle birlikte ilk adımını attığı- ciddi bir dönemeç. HYDRA tehdidi gerçek. SHIELD paramparça. Ekip boyunu aşan işlere kalkışmaya başladı. Bir şekilde devamlı çıta yükseliyor. Bunun inandırıcı kalmaya devam etmesi için, birilerinin ölmesi gerekiyor. Hiçbir dizi önemli karakterlerini öldürmeden uzun süre heyecan seviyesini yüksek tutamaz. Eğer küçük bir kadroya sahipseniz, bunu yan karakterlerle yaparsınız. Agents of SHIELD bu yolu denememiş değil, daha ilk bölümden girdi bu yola.

Fakat yetmedi.

Agents of SHIELD’ın çekirdek kadrosuna bu sene sadece Mockingbird, Hunter, Koenig, Mack, Tripp, Whitehall ve The Doctor eklendi. Halihazırda var olan Coulson, Skye, May, Ward, Fitz ve Simmons’ı bu isimlerle toplayınca gayet geniş bir aile portresi çıkıyor. Dizi şu dakikaya kadar bunların arasında ikili kombinasyonlarla bazen başarılı (Fitz & Mack), bazen başarısız (yer yer Hunter ve Morse) alt hikayeler oluşturabildi. Ama bundan sonra şu ana kadar sevdirdiği karakterlerini harcaması, bizi kimsenin dokunulmaz olmadığına inandırması gerekiyor.

Bunun için bu bölüm ilk piyonu feda ettiler, geçen sezon Fitz’in başına gelenleri de incelikle işleyip meselenin ciddiyetini arttırdılar. Ama gazı daha da körüklemeleri lazım. Bunun başka çıkar bir yolu yok. Bir sonraki bölüm, dizi Agent Carter için verdiği molasından dönene kadar sezon ortası finali vasfı görecek. İlk kroşe bugün gelmiş olabilir, ama bitirici yumruğun bu sezon ortası finalinde fırlatılması gerekiyor. Anlayacağınız Agents of SHIELD’ın biraz Game of Thrones’laşması gerekiyor.

Bu konuda da, üzgünüm ama, tek aday Skye. Coulson zaten bir defa öldü, bir daha olması saçma olur. May dizinin en havalı karakterlerinden biri, gitmesi diziye bir şey kazandırmaz; aksine kaybettirir. Ward’ın şu anki hâliyle ölmesi ucuz olur, Fitz zaten harikalar yaratıyor, Simmons ise ölümü bir şey kazandırmayacak derecede çeperde şu sıralar. Mockingbird ölmek için fazla büyük bir isim, Hunter’a daha yeni ısınıyoruz, Tripp’inse biraz vakte ihtiyacı var. Skye ise öyle değil.

Skye’ın geçen sezon ile bu sezon arasında kat ettiği mesafe onun ölümünün gerçekten de iç parçalayıcı olmasına sebep olur. May ve Coulson ile kurduğu bağlar, hele de Inhumans hikayesine bağlanıp şöyle leziz bir şekilde aradan çıkartılırsa gerçekten muazzam bir sahne yaratabilir. Hatta net konuşayım, diziyi bir sonraki seviyeye de çekecektir. O yüzden Tancharoen ve Whedon’ın pimi çekmesi, cesur olması lazım. Agents of SHIELD ilk doğduğundan beri çok mesafe kat etti, şimdi bir o kadar daha etmemesi, yazık olur…