Biz baştan kartları masaya temiz açalım: Designated Survivor bizi bu TV sezonunda en heyecanlandıran işlerden biri. Pilot bölümü, çok doğru oranda bir Homeland, West Wing ve House of Cards oranı tutturmasıyla zaten gönlümüzü çalmıştı. Evet, farkındayız, kendi ayağına dolanma ihtimali çok yüksek. İlerleyen bölümlerde o sade vuruculuğu kaybetmesi de çok olası. Ancak ne yapabiliriz? Gönlümüz politik drama deyince bir pırpır ediyor, ne edelim, zincirleyelim mi geeklik gazlarımızı?
Hem bakın, belli ki diziye yükselen tek merci de biz değiliz. Diziyi yayınlayan ABC, henüz sadece iki bölümü resmen yayın görmüş olmasına rağmen yapımcı ekibe “Vurun abi ve ablalar kırbacı, çalışsın setler” dedi ve resmen tam sezon siparişi verdi. Bu ne demek? Şöyle, Amerikan TV dünyası biraz temkinle çalışıyor. Kanallar yaz boyunca ilginç fikirleri topluyor, ve eliyorlar. Ardından kayda değer olanlara bir pilot bölüm çekmeleri söyleniyor. Sonradan bu pilotlardan eli yüzü düzgün olanlar, gala yapıyorlar. Eğer işler yolunda giderse de bölüm siparişleri veriliyor.
İşin acayip kısmı şu, normalde karasal yayın yapan ABC, NBC, Fox, CBS gibi kanallar ilk pilot bölümü coştuktan sonra coşma oranına göre bir bölüm siparişi verirler. Bu bazen sekiz bölüm olur, çoğunlukla 13’tür… Çok, çok nadiren tam sezon siparişi verilir. Ve verilecekse de, bu çok nadiren ilk bölümden sonra olur. Ancak bu TV sezonunda biz bunun üç farklı dizinin başına geldiğini gördük. Designated Survivor haricinde, Speechless ve This Is Us da ilk bölümlerinden sezon siparişi aldılar.
Bu son tüketici olarak bize sadece Designated Survivor’a bağlanırken korkmamızın gerekmediği mesajını veriyor. Yani ne olursa olsun, o kontrat kanla imzalandı bir kere; Designated Survivor’ın en az bir sezonluk bölümü çekilecek. Çok felaket sıçmazsa, yayın da görecek. Eğer korktuğumuz başımıza gelir de beşinci bölümden sonra reytingler parkeyi kırarsa, o zaman da belki yayından kaldırılır, ama muhtemelen sonradan bir DVD ya da Blu-Ray seti olarak piyasaya sürülür. Firefly’ın başına bu gelmişti mesela. Yani, ezcümle, gönül rahatlığıyla Kiefer Sutherland’ı acemi başkan olarak izleyebiliriz. En az yirmi küsur bölüm bizle beraber yani!
