4. Sloan Sabbith – Don Keefer (The Newsroom)
The Newsroom’un ilk sezonunda belki de en can sıkan taraf Mac – Will harici romantik alt konulardı. Uzun süre dizi Maggie – Jim – Don aşk üçgeni bataklığına saplandı kaldı. Hiçbir yere gitmeyeceği aleni olan bu rezalet, dizinin son bölümünde bir anda tersine döndü. Tek bir cümleyle. Don Maggie’ye kendisine taşınmayı teklif edeceğini sormayı planlarken, Sloan’dan akıl istedi. Sloan’ın verdiği akıldan etkilenen Don, “Sen nasıl hâlâ bekarsın?” diye sordu. Sloan’ın cevabı, ikinci sezonda Maggie-Don’dan çok daha seveceğimiz bir ikiliye yol açtı: “Çünkü bana hiç çıkma teklif etmedin”.
3. Titus Pullo – Cleopatra (Rome)
Rome ilk yayınlandığında tarihi gerçekliğe verdiği önemle ön plana çıkmıştı. İki ana karakteri Titus Pullo ve Lucius Vorenus dışındakilerin çoğu ya gerçek karakterlerdi ve gerçekten yaşanan şeyleri yapıyorlardı, ya da birkaç gerçek karakterin birleşimilerdi ve ona göre davranıyorlardı. Pullo ve Vorenus’un maceraları dizinin tamamen kurgu olan yegane kısımlarıydı ki, onların isimleri dahi Sezar’ın askeri kayıtlarından alınmıştı. O yüzden tarihte çok ciddi oynamalar beklemiyorduk. Tam da bu sebeple, Pullo – Cleopatra ilişkisi (ki ilişki demeye bin şahit ister, münasebeti diyelim) bizi dumur etti. Son bölümün adı da bu yüzden çok güzeldi, “De Padre Vostro”… yani “Baban Hakkında”…
2. Joey Tribbiani – Rachel Green (Friends)
Buna biraz negatif bir şaşırma diyelim. Dizinin meşhur 6’lısı içerisinde Ross ve Rachel’ın yeri ayrıydı. Chandler ve Monica sonrasında stabil bir ilişkiye girip, hepimizin saygısını kazandılar, ama dizinin merkezinde bir veya öteki şekilde, neresinden bakarsanız bakın Ross-Rachel ilişkisi duruyordu. İşte tam da o yüzden, Joey 8. sezonda Rachel’a aşık olduğunu fark edince, izleyiciler biraz gerildiler. Fakat bu aşk, dinecek gibi duruyordu; ta ki 9. sezonun finaline kadar. Interpol – Untitled eşliğinde Barbados’ta öpüşen Joey – Rachel ikilisine izleyiciler kelimenin tam anlamıyla kazan kaldırdı. Final sezonunda bu ikili çabuk bir şekilde ayrıldılar ve bizim o bildiğimiz meşhur final için zemin hazırlanmış oldu…
1. Jimmy Darmody – Gillian Darmody (Boardwalk Empire)
Bir yanlışlık olduğu belliydi zaten. Jimmy’nin savaştan döndükten sonra annesini görmeye gittiği andan itibaren bir yanlışlık olduğu belliydi. Michael Pitt’in ustalıkla oynadığı Jimmy karakteri, bir yerden hasarlıydı, biliyordunuz. Gittiği yol da yol değildi zaten. İkinci sezonun barut dolu gidişatına, finalden bir bölüm önce kibrit çakıldı ve biz Jimmy – Gillian ilişkisinin neden bu kadar çarpık hissettirdiğini o an anladık. Jimmy’nin hayatındaki her şeyin raydan çıkışının nereden geldiği belli olmuştu. Evet, Cersei-Jaime sağ olsun ensest ilişkilere şimdi alışkın sayılırız. Ama o kitaplarda zaten bariz olan bir şeydi ve dizide de ilk bölümden itibaren cereyan ettiği aleniydi. Jimmy-Gillian ilişkisi ise yanlış olduğunu bildiğiniz, ama parmağınızı tam basamadığınız bir şeydi. Bu yüzden de çok dumur etti ve Boardwalk Empire’ın ikinci sezonuna harika bir zemin hazırladı…