Beş GOD OF WAR Karakterinin Büyüden VÜCUT BULMA Hikâyesi

Mitolojilerde her zaman olağanüstü güçleri olan, yüce yüce birtakım karakterler vardır. God of War da İskandinav Mitolojisini iliklerimize kadar hissetmemizi sağladığından, birçok mitolojik unsur ve karakter barındırıyor. Bu yazıda da God of War’da gördüğümüz ve büyünün vücut bulduğu olağanüstü beş karakterden bahsedeceğim.

1) Kratos

Tabii ki böyle bir listede ilk anmamız gereken isim hiç şüphesiz ana karakterimiz Kratos olmalıydı. Savaş Tanrısı Kratos, bütün God of War oyunları boyunca bize olağanüstü gücün ne demek olduğunu hissettiren bir karakter. Son çıkan God of War ile de oyun boyunca gerek Atreus’un annesinden yadigar balta Leviathan, gerek önceki oyunlardan bildiğimiz Blades of Chaos kılıçlarıyla büyüyü silahlarımızda hissettik. Ayrıca göz kamaştıran dövüş animasyonlarımız ve rünlerimiz de büyünün vücut bulmuş hâlini seyretmemize imkan veriyordu. Yerden fırlayan kurtlar, yükselen alevler ve buz fırtınaları Kratos’a büyü anlamında derinlik katıyordu.

Kendi ailesini öldürmesi ve küllerinin üzerine yapışması sonucu sahip olduğu bembeyaz ten rengi ve Thor’un çekici gibi çağırdıkça gelen baltası Leviathan ile Kratos’a hayran kalmamak mümkün değildi. Özellikle senaryoda ilerledikçe karşımıza çıkan olağanüstü durumlar ve büyü ile olan genel etkileşimimiz bize elinde asası olan bir büyücüyü kontrol etmeden de bir büyü şöleni yaşamayı mümkün kılıyordu.

2) Atreus

Sparta’nın Hayaleti Kratos‘un oğlu Atreus. Tüm oyunun belki de kaderini belirleyen, bütün gidişatını değiştiren yegâne karakter. Hatta büyü ile etkileşimi Kratos’a göre çok daha ileri seviyede olan bir karakter. Oyun boyunca dillere karşı olan ilgisi ve bilgisi ile bizleri şaşırtan, oyunun başından sonuna gözlerimizin önündeki gelişimi ile bizleri kendine bağlayan bir karakter olmuştu Atreus.

Zaman zaman da Kratos’un büyü ile hiçbir şekilde temas kuramadığı ama Atreus’un kolaylıkla içinde bulunduğu evrene ve o evrendeki mistik güçlere hakim olduğuna da tanık olmuştuk. Yani aslında Atreus, babası Kratos’un bazı noktalarda birkaç adım önüne geçmiş ve büyüyle ilişkisi çok daha kuvvetli olan bir karakter. Zaten Atreus’un senaryodaki önemi de oyunun son noktasına kadar vurgulanıyordu. Hatta Kratos’a kıyasla daha kilit bir rolü oynadığını söylesek yanlış olmaz. Şahsen Atreus’un önemini belki de yeni çıkacak bir devam oyunuyla daha iyi anlayacağımızı düşünüyorum.

3) Mimir

Mimir, God of War’un her şeyi bilen ve “yaşayan en akıllı adam”ı. Oyun boyunca yanımızda esprileriyle, anlattığı hikâyeleriyle ve verdiği ilginç tepkilerle bize eğlenceli bir yoldaş olan karakter. Aynı zamanda uzunca bir dönem Odin‘in de elçiliğini yaptığı için bütün savaşlara, anlaşmalara ve tanrılar hakkındaki bilgilere de sahip bir bilge denebilir.

Oyunu oynayanların da bileceği üzere -bilmeyen için dikkat: spoiler– yanımızda bulunması bile Vanir Tanrılarının Lideri Freya‘nın uyguladığı bir diriltme büyüsü sayesinde gerçekleşiyordu. Kafasını baltayla odun keser gibi tek bir hamleyle hapsolduğu bedenden kesip alan Kratos, Mimir’in kafasını tekrar hayata döndürebileceğini düşündüğü tek kişiye -yani Freya’ya- gidiyordu ve Mimir tekrar hayata gözlerini açıyordu. Oyunda da belirli noktalarda bizim olağanüstü bir takım güçlerle doğrudan temasa geçmemizi sağlayan bir unsur olmuştu. Freya ile tanışmamıza bir vesile, Dünya Yılanı ile aramızdaki çevirmen ve Jotunheim’a gitmemizi sağlayan bir araç olmuştu. Kendisi bir bakıma yürüyen büyü bile sayılır. Ne de olsa bir büyü sayesinde ayakta duruyor. Belki gerçek anlamda ayakta duracak bir vücuda sahip değil ama ne demek istediğimi anladınız.

4) Baldur

God of War’un kötü karakteri, ölmeyen adam Baldur. İsminden bile büyüyle ne kadar yakın bir bağı olduğu belli oluyor sanırım. Üzerindeki dövmeler ve runik bir takım yazılar da hemen insanın ilgisini çekmeye yetiyor.

Adeta dövmeciye gidip “Ortaya karışık İskandinav Mitolojisi” şeklinde bütün vücudunu bir takım rünlerle kaplatan Baldur, olağanüstü güçlere doğuştan sahip bir karakter çünkü babası Odin, annesi de Freya. Her şeyi bilen adam Mimir’in tanımlamasıyla fiziksel ya da büyü kaynaklı bütün tehditlere karşı dirençli olan bir karakter. Bu özelliğini de annesi Freya’nın kendisine uyguladığı bir koruma büyüsü sayesinde kazanmasından da anlayabileceğiniz üzere, kendisi tam manasıyla büyünün vücut bulduğu bir karakter. Özellikle oyunda Baldur ile yapılan ilk dövüş sahnesi birçok oyuncuya “Bu nasıl bir güçtür ey Odin!” dedirtmiştir.

Baldur ile ilgili benim dikkatimi çeken noktalardan birisi de, birçok eserde kötü karakterlerin neden ve nasıl kötü olduklarının anlatılmasının güzel bir örneğinin daha yapılması olmuştur. Çünkü sahip olduğu direnci kötü adam kahkahaları atarak kullanmaktan ziyade, bir lanet gözüyle bakarak bu lanetten kurtulma ümidiyle durmadan Kratos ile dövüşerek kullanan bir Baldur vardı karşımızda.

5) Dünya Yılanı: Jörmungandr

Jörmungandr yani Dünya Yılanı, God of War’un en sembolik ve etkileyici karakterlerinden biri. Var oluş hikâyesi ayrı, kendisi ayrı bir olağanüstü. Oyundaki evrende yaşayan son dev olan Jörmungandr, oyun boyunca olağanüstü bir takım durumlar ve güçlerle aramızda bir köprü görevi görmüş ve onunla iletişim kurduğumuz her sahne akılda kalıcı nitelikte olmuştu.

Mitolojiye ve Mimir’in anlatılarına göre gövdesi öylesine büyük bir yapıdaymış ki bütün Midgard’ı çevreliyormuş. Yaşayan son dev olduğu için de doğal olarak devlere özgü olan güçlere de sahip olan tek varlık oluyor. Oyundaki sahnelerini baştan sona bir düşününce ne kadar ilgimi çektiğini, bu denli devasa ve olağanüstü bir karakter oluşuna hayran kaldığımı tekrar hatırladım. Oyunu bitiren herkesin kafasında da “O zaman Dünya Yılanı bizim Atreus’un oğlu oluyor yahu!” gibi düşünceler canlanmıştır.

Bu yazıda sizler için buram buram İskandinav mitolojisi kokan ve bizleri kendine hayran bırakan oyun God of War’da gördüğümüz ve büyünün bir şekilde kendi bedenlerinde vücut bulduğu, olağanüstü güçlere sahip beş karakteri listeledik. Başka bir yazıda görüşmek üzere, kendinize iyi bakın!