5. Battle of George Square, 1919 – İskoçya
Endüstriyelleşmeyi en ağır yaşayan şehirlerden biri olan Glasgow’da gerçekleşen isyana, ağır doğası gereği “Kara Cuma” da denmektedir. Glasgow’lu işçiler, haftada 54 saat olan çalışma saatlerini indirmek için greve gitme kararı alırlar. Bunun amacı, 1. Dünya Savaşı sonrası eve gelen ve ciddi bir işsiz popülasyon yaratan eski askerlere iş bulmaktır. Görüşmeler devam ederken 60 bine yakın işçi greve gider. Glasgow şehir binasının içersiinde, işçi liderleri ve şehir temsilcileri görüşürken, dışarıda isyan çıkar. İsyanın sebebi bugüne bugün tam bilinmemektedir, kimileri sebep olarak polisin birine cop sallamasını gösterirken, kimileri de tramvayları durdurmaya çalışan, halihazırda sinirli işçi kesimini suçlar. En nihayetinde, isyanı durdurmaya çalışan işçi liderleri dahi tutuklanır. Britanya hükümeti isyanı bastırmak için On bin asker gönderir. İsyan bastırılır.
6. Revolucion de Asturias, 1934 – İspanya
Asturya Madenci Grevi olarak da geçer. Franco döeminde vuku bulur. Sağ partilerin 33 seçimindeki başarısının ardından, sol partiler grev çağrısı yapar. Pek çok sendika ve parti, grevlerinde başarılı olamaz, ama Asturya’daki pek çok maden kasabasında, genel grevler görülmeye başlar. Sayıları giderek artan madenciler, Oviedo’ya kadar ilerler ve şehri alırlar. Madrid’den bölgeye asker yollanır, ama isyan artık devasa boyutlara ulaşmıştır. Pek çok problem yüzünden, madenciler askerlere direniş gösteremezler. Franco isyanın dış mihrak, Moskova tarafından planlandığından neredeyse emindir. Anayasal haklar askıya alınır, sol orijinli tüm gazeteler kapatılır ve karışık jüriler iptal edilir.
7. Cazinska Buna, 1950 – Yugoslavya
Yugoslavya hükümetinin kolektivizasyon ve kolektif çiftlikler zorunlu projeleri, şimdiki Bosna ve Hırvatistan ülkelerine tekabül eden yerlerde, isyanla karşılaşacaktır. Sebep, Yugoslavya’nın, kıtlık yüzünden üretim kotasını doldurmayan çiftçileri cezalandırmasıdır. Komünist Yugoslavya’nın gerçek dışı kotalar koyduğu söylenir. Cazinska Buna, Soğuk Savaş’ın tek köylü ayaklanması olarak bilinir. Bu kotalara karşı verilen tepkiler, 1950’de başlayıp, bir anda büyürler. Bu kotalara karşı verilen cezalar kadar, mecburi vergiler ve devletin sıkı denetlediği üretim de sebepler arasındadır. İsyan çabuk büyür ve çabuk bastırılır. Yugoslav hükümeti, ceza olarak 17 kişiye idam verir, 426 kişiyi yargılar ve suçlu bulur, 777 kişiyi ise yerinden eder. Bu 777, etnik olarak Boşnak kişi, popülasyonun %90’ının Sırp olduğu bir köe yerleştirirler. Kimileri bunu “siyasi bir ceza” olarak tanımlar.