Size şimdi Absolutely Anything‘i anlatacağım. Hazır mısınız? Filmin başrollerinde İngiliz komedisinin en tatlış isimlerinden Simon Pegg, asaleti bizi bazen kendimizden utandıran Kate Beckinsale, komedi-severlerin yakından tanıdığı Sanjeev Bhaskar, Rob Riggle ve Eddie Izzard gibi isimler var. Bunlar yetmezmiş gibi, filmed Monty Python’un yaşayan üyeleri John Cleese, Terry Gilliam, Michael Palin ve Eric Idle beraber seslendirme yapıyorlar. Bu da mı yetmedi? Filmde bir de Robin Williams var.
Filmin tarihi önemi muazzam. Yani Pegg-Beckinsale-Izzard gibi isimleri geçtim, Bhaskar-Riggle ikilisini geçtim, bu film aynı zamanda Terry Jones’un ilerleyen hastalığı yüzünden muhtemelen Python üyelerini bir arada göreceğimiz son film. Ve yapım süreci 2014’ten evvel olduğu için, Robin Williams’ın da kaydedilmiş son performansı. Gerçekten bu filmin muhteşem, harika, monümental olması gerekiyor.
Onun yerine şöyle bir şey olmayı tercih etmiş.
Jim Carrey çekerdi böyle filmler, hatırlıyor musunuz? Liar Liar olsun, Evan Almighty olsun; anlamsızca doğaüstü olayların normal dünya şakaları için hunharca kullanıldığı, kaç milyon dolara çekilirse çekilsin en büyük izleyici kitlesine İstanbul – Ankara arası faaliyet gösteren şehirlerarası otobüsün ekranlarında kavuşmaya mahkum, kimsenin adını hatırlamadığı o filmler hani? Bildiniz mi?
Sene olmuş 2017, böyle bir filmin bırakın çıkmayı, fragman görmesi bile çok enteresan. Ve bunun yegane sebebi de kağıt üzerinde bu denli iyi olması. Esasında bu film 2015’te İngiltere’de vizyon gördü. Rotten Tomatoes’ta %15’i aldı, gişede çakıldı. Sonra işte hem Python, hem de Williams gazı olunca stüdyo “belki bir ihtimal daha vardır” deyip vurdu piyasaya. Biz de sağ olsun, kadrosu sağlam ancak kendisi çok kötü filmler kategorisine yeni hane ekledik…
