AMC, dizinin sevenlerini uzun süre çok minik minik bıraktığı ipuçlarıyla, gizemli görseller ve videolarla, muğlak vaatlerle oyaladıktan sonra en sonunda The Walking Dead’in kardeş dizisi Fear the Walking Dead’i Comic-Con 2015’te üzerimize tam gücüyle saldı. Dizinin hem ilk fragmanı, hem de ilk sezonunun yayın tarihi resmen açıklandı, üstelik konu detayları da ilgili panelinde etraflıca konuşuldu. Anlayacağınız, Fear the Walking Dead elle tutulabilir, somut bir şey artık. Önümüzde hiç engel kalmadı.
Bilmeyenler için anımsatalım, The Walking Dead dizisiyle aynı evreni paylaşacak olan dizi, saati geriye sarıp, zombi salgınının başladığı ilk ana dönecek. Dizinin sevenleri hatırlayacaktır, The Walking Dead ana karakteri Rick Grimes’ın dört beş haftalık bir komadan uyanmasıyla başlıyordu. Grimes uyandığında, artık dünya zombi belasına karşı boyun eğmiş vaziyetteydi, haraptı, hasar çoktan verilmişti. İşte Fear the Walking Dead, bu hasarın oluşumunu ele alacak. Ve ilk sezonu, tümüyle Rick’in komada olduğu o sürenin iki üç haftasını kapsayacak.
Dizinin merkezinde bir aile olacak ve ilk anlatılan hikayeler onların kendi aralarındaki dramayı konu edecek. Fragman da bunu gösteriyror zaten. Dizinin başrolünde Travis karakterini canlandıran Cliff Curtis var. Onun beraber olduğu rehberlik öğretmeni Madison’ı Kim Dickens oynuyor. Travis’in uyuşturucu bağımlısı oğlu Nick’i Frank Dillane, Madison’ın çalışkan, kararlı, hırslı kızı Alicia’yı ise Alycia Debnam Carey canlandırıyor. Bütün bunlar kulağınıza arka planında zombi kıyameti gerçekleşen Neşeli Günler gibi geliyorsa, çok doğrusunuz, zira yapımcıların da ulaşmaya çalıştığı nokta o.
O hâlde çizgiyi çekip, bir noktada odadaki fili konuşmamız gerek. Evet, The Walking Dead dizisinin gerçekten de böyle bir boşluğu vardı. Dizi hiçbir zaman salgının sıfır noktasına böylesine bir özen göstermedi, böyle detaylı anlatmadı. Bunların hepsi kabul. Ama Fear the Walking Dead’in dolduracağını iddia ettiği o boşluk üç sene önce kapandı zaten. Telltale The Walking Dead diye bir oyun yaptı, o sıfır noktasını anlattı, üstelik de içerisine çok dokunaklı bir “baba-kız” hikayesi yerleştirdi. Diziyi seyreden herkesin oyunu oynamadığının farkındayım, ve bunun ışığında Fear the Walking Dead’in elbette bir kıymeti var. Ama benim düşüncem, bu dizinin o oyunu oynamış olanlara yeni bir şey sunamayacağı yönünde. Siz ne diyorsunuz?
