Giriş paragrafını fazla uzatmayacağım. Comic-Con’dan önce yaptığımız listede en çok şaşırdığımız şeylerden birinin Firefly Online’ı paneller listesinde görmek olduğunu söylemiş, merakımızın tavan yaptığını belirtmiştik. Firefly Online yaklaşık 5 senedir lafı geçen bir MMO. Bu beş sene içerisinde neler oldu bitti merak ediyor, damağımızda kalan Firefly tadına yaraşır mı görmek istiyorduk. Fragmanı şu.
Oyun keşif olanağı tanırsa, vaat ettiği özelleştirme seviyelerine ulaştırırsa; yani istediğimiz yere istediğimiz zaman gidip, istediğimiz şekilde davranıp, kazandıklarımızla gemimizi hem motor / dış cephe anlamında, hem de iç dekorasyon anlamında geliştirmemize müsaade ederse keyifle oynayabiliriz. Ama bakarken hafiften bir midemizin kalkacağı da aşikar bir gerçek. “Grafiğin ne önemi var hacı” diyorsanız haklısınız, bir oyunun iyi olması için grafiklerin iyi olmasına gerek yok. Ama kötü olmamasına gerek var.
Buradaki iyi-kötü skalam “gerçekçi – değil” arasında gezen bir şey değil. Bu oyun Minecraft gibi küp küp de olabilirdi. Veya daha amatör grafikler de görebilirdik. Sorun şu ki, bu grafikler oyunun ilk duyurulduğu yıllarda, 5 sene öncesinde kalmışlar. Bunun üzerine oyun bir de Papyrus fontuyla duyurulunca, sonda çıkan Nathan Fillion dahi kesmeden yargıyı koyabiliyoruz: Bu oyunu yapan arkadaşlar, her ne kadar iyi niyetli olmuş olsalar dahi, biraz amatörler.
Dilerseniz elitist diyebilirsiniz, yanılmayı da çok isterim bu konuda, ama Firefly Online hakkında halihazırda az olan beklentilerimizi iyiden iyiye sıfırlasak bence iyi olur.