Guillermo del Toro, geek camiası olarak muhtemelen en sevdiğimiz yönetmenlerden biri. Yalnız cümlemizin hayatına Mimic, Devil’s Backbone, Blade II gibi karanlı kve acayip filmlerle girdikten sonra Hellboy ve Pan’s Labyrinth ile gönlümüzün en derin tahtlarına popo atan bu minnoş adamın bir de çok özel bir yanı var. Kendisi asla gerçekleşmeyecek projelerin de tartışmasız prensi. Elini atıp da yalan olan zibilyon tane proje var Hollywood mezarlığında.
Hâl böyle olunca tabii geriye dönük pişmanlıkları da fazla oluyor insanın. Geçtiğimiz günlerde, festivalin tekinde bizim Indiewire‘dan gördüğümüz bir beyan vermiş del Toro. Ders vari ilerleyen bu festivalde “İstatistiklerim iyi değildir” demiş del Toro, “24 senaryo yazdım 10’u çekildi. Ama hepsi ben onları çektirtmek için ölmeye hazır olduğum için çekildi, o yüzden de özeller”. Peki pişmanlık? Var. En büyüğü de Harry Potter ve Azkaban Tutsağı.
Buraya ara bilgi girelim. Harry Potter sinemaya uyarlanırken ilk iki film Home Alone filmlerinin mimarı Chris Columbus’a teslim edilmişti. Columbus sıcak ve samimi aile filmleri yapmasını iyi bilen bir adamdı, o yüzden de ilk iki film öyle çıktı. Ardından üçüncü filme geçilince, Columbus dümeni terk etti. Warner Bros’ta biraz daha yetişkin yönetmenler arayışına girdi. O dönem adaylar arasında Marc Forster, Kenneth Branagh gibi isimler vardı. En nihayetinde vazife del Toro’nun cephe arkadaşı Alfonso Cuaron‘a gitti. Ama del Toro da yarışın içindeydi, hatta kendisine teklif götürüldü.
Peki neden reddetti de bugün del Toro’nun başarısını değil de pişmanlığını konuşuyoruz? Esasında Meksikalı yönetmen Potter kitaplarının büyük bir hayranıydı o noktada. Ancak Columbus’un filmlerinin tonlama olarak çok hafif kaldığını ve –kendi deyimiyle– Potter kitaplarında var olan Dickens-vari puslu karanlığın es geçildiğini düşünmüştü. Böyle bir seride kendisine yer göremedi. Ret verdi. Sonrasında Cuaron hikayeyi alıp, Azkaban Tutsağı filmini baya müthiş bir atmosferle o bahsi geçen pusa bulayınca da “Ah beee” dedi. N’apsın adam, tahayyül edememiş kendisinin de bunu yapabileceğini.
Neticede her şey hayrına vardı gibi sanki geekler, ne dersiniz? Cuaron da pırlanta gibi bir iş çıkartmıştı zira. Ama yine de düşünmeden edemiyor insan. Yönetmenlik koltuğunda del Toro otursaydı, ne olurdu?
