Teknolojinin ilerlemesiyle oyunlar da nasiplerine düşeni aldılar. Aldılar almasına da bir kesim var o kesim fiyatlar yüzünden her yeni çıkan oyunu alamıyor, bekliyor ki fiyatlar düşsün de ağzımın tadı ile orijinal oyunumu oynayabileyim. O sırada ne yapıyor? Eski oyunlara sarıyor tabii ki. Eğer siz de bu grubun bir parçasıysanız, sardırdığınız eski oyun tercihiniz de Diablo II ise size birkaç tavsiyemiz var. Uyun, pişman olmayacaksınız.

1) İyi bir plan

Öncelikle kaç kişi oynayacaksınız bilmiyorum ama oyuncuların hepsi ile önceden konuşulmalı, toplanılacak ev ve saat iyi bir şekilde ayarlanmalı. Evet şunun şurasında oyun oynuyoruz fazla stres yapmaya gerek yok ama en azından zamanında buluşulsa ve oyuna başlansa hoş olmaz mı?

Ayarlanması gereken tek şey saat değil. Aynı zamanda evin de güzel bir şekilde ayarlanması lazım; oyunun oynanacağı yer, internet bağlantısı, pc ve veya laptopların çalışır olması, yeterince priz vb. Basit bir madde gibi görünse de eğer her şeyi önceden hazırlarsanız, son dakikada çıkan ve gecenizi mahvetme potansiyeline sahip olan kötü sürprizleri engellemiş olursunuz.

Diablo_II_characters 2) Sorcerer en güçlü!

İkinci dikkat edilmesi gereken şey de karakter seçimi. Yine “Amaan al bir karakter oyna işte” diyenleriniz olabilir ama -özellikle ilk kez oynayan oyuncular- karakterini beğenmezlerse sıkıntı çıkabilir. Diğer oyuncular ileri seviyeye gelmişken, karakterini beğenmeyen oyuncu arıza çıkarabilir, oyundan soğuyabilir ya da başka bir karakter açmak isteyebilir. Yeni karakter açarsa seviyesi açısından zor olacaktır. Özellikle şunu da gördüm ki topluca diablo oynanan oyunlarda kimse aynı karakteri oynamak istemiyor. kabiliyetlerini farklı seçseler de yine de bir hoşnutsuzluk olabiliyor. Bu yüzden oyuna başlamadan önce karakter seçiminin konuşularak yapılması (biraz daha ileri seviyeye gideyim; hangi karakterin hangi kabiliyetler üstüne gideceğinin de kararlaştırılması) oyundan alacağınız zevki arttıracaktır.

3) Heal Pot ile karın doymaz

Bu madde insanlar için. Eğer insansanız, yani oksijen kullanma, acıkma vb gibi ihtiyaçlarınız varsa oyun sırasında çok uzatmadan bunları da gidermesini bilin. Özellikle beslenme olayı bence önemli. Öyle tabak, çanak bulaşık uğraşmayın, en güzeli fazla açılmadan hazır söyleyin. Herkesin seveceği, üstünde fazla zaman kaybetmeyeceğiniz şeyleri tercih edin; Örneğin tavuklu pilav, lahmacun, pide, döner vb. (Pizza ve menüsü olan restoranları çok tavsiye etmiyorum çünkü “yok pizzamda şu olmasın, yok benim menüm büyük olsun, yok bana zart zurt sosundan 3 tane söyle falan…uğraşılmaz.)

4) Psikolojiyi yerinde tutmak

Her oyunda kazananlar, kaybedenler, olay tam böyle olmasa da birbirine üstünlük sağlayanlar, şanslılar ve şansızlar da olur. Diablo 2 de buna bir istisna değildir; Özellikle büyülü eşya konusunda. Öyle zamanlar olur ki en güzel eşyalar yanınızdaki arkadaşınıza çıkar siz de çer çöp ile idare etmek zorunda kalırsınız. Durumun kötü olması için sadece eşyalara ihtiyaç yok; ilerki seviyelerde gerçekten de karakterler arasındaki güç seviyesi açılabiliyor. Bunu arkadaşlarınıza karşı kullanmayın, devamlı ve abartarak şakasını yapmayın. En sonunda biri çıldırabilir, evi, bilgisayarı ya da sizi yakmaya çalışabilir. Anlayışlı olun, birlikte savaşın birbirinize karşı değil.

5) Mana artı Heal Pot’un doğru kullanılması

4. maddeyi bir kişinin manası gibiyse, fiziksel statları da Heal Pot’a benzetilebilir. Bilirsiniz ki ikisini de iyi kullanmamızı gerektiren bir oyun Diablo. Gerçek hayat için de geçerliliğini koruyan bir kural. Saatlerce ekrana bakmaktan, tıklamaktan, aynı pozisyonda oturmaktan dolayı fiziksel sorunlarla çıkabilir. (Sağ gözüm ağrısı geçen sefer…) Bunu engellemek için bazı zamanlarda kısa aralar verin. Biraz geyik yapın, ama ekrana bakmayın. Kalkın küçük bir tur atın. Camı açıp temiz hava alın. Kafanızı biraz dağıtın. Oyun oynamaktan dolayı yoruldunuz, biraz dinlenin:)

Ama şunu unutmayın: Diablo orada ve onu ancak siz durdurabilirsiniz!

Geek kalın. Yeni yazılarda görüşmek üzere.

 

Author

Lisans bitti, yüksek lisans bitti, askerlik bitti ama yazmaya ve FRP'ye olan ilgisi bir türlü bitmedi. Tam bir Frp tutkunu, hoş sohbet, biraz umursamaz biraz da tembel. Nerede kötü adam varsa onu sever. İyilikten hoşlanmayan bir süper kahraman. Bir Batman değil ama bir Robin. İzini bulmak için Facebook'a Seçkin Özcan yazmanız yeterli. Face'i var, sohbet için. Bir de artık kızılı var.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.