Netflix’in ikinci Türk dizisi Atiye nasıl olmuş, izlemeye değer mi diye düşünenler, dikkat! İlk Bölüm Canavarı, Atiye için görüşlerini paylaşmaya geldi.
İlk Bölüm Canavarı, üstümüze yağan yüzlerce dizi arasından hangisi kime gider, değer mi değmez mi, bakmaya karar vermiş bir canavardır. İlk bölüme bakar, azıcık wiki kurcalar, tavsiyelerini verir kaçar! Dizilerle ilgili yorumlar kesinlikle objektif değildir, geek izleyicinin keyfine göre ayarlanmıştır! Bu yazılarda sadece ilk bölüm ile ilgili olmak üzere spoilerlar olabilir.
ATİYE Nasıl Dizi?
Netflix’in heyecanla beklenen ikinci Türk dizisi Atiye, dünya üzerindeki en eski tapınak olan Göbeklitepe ile İstanbul’da ressamlık yapan Atiye adlı bir kadının yarı mistik, yarı fantastik hikâyesini ele alıyor.
Özet Geç!
Atiye, çocukluğundan beri aynı sembolü çizen bir ressamdır. Arada sırada hayal mi gerçek mi belli olmayan görüntüler de gören Atiye, hayatı boyunca ne gördüğü görüntüleri ne de hayatının merkezi olan sembolü anlamlandırmayı başarmıştır. Bir gün çizdiği sembolün Göbeklitepe’nin diplerinden çıkmasıyla bu gizemi araştırmaya karar verir. Bu vesileyle de sembolü keşfeden arkeolog Erhan ile tanışır. İkili, birlikte sembolü ve Atiye’nin gizemini araştırmaya başlarlar.
Ne Kadar Uzun?
İlk yedi bölümü kırk beş dakikayı geçmeyen, son bölümü ise elli beş dakika olan dizinin bölümleri, Netflix standartlarına uygun uzunlukta. Severseniz bir haftada, sonunu merak ettiğiniz için izlerseniz de iki buçuk haftada rahat bitirirsiniz.
Neyi Seven Bunu da Sever?
Yaaaani… Hakan: Muhafız desek haksızlık olur ama dememek de elde değil. Onu da sadece birinci sezonu için diyoruz. Onun dışında Netflix içinden çıkan, içinde mistik öğeler barındıran ortalama seviyede bir diziyi seviyorsanız bunu da seveceğinizi düşünüyoruz. Beklentiyi yüksek tutmazsanız iyi dizi. Konuları benzemese de genel atmosferi benzediği için Fi’yi sevdiyseniz Atiye’yi de seversiniz.
Neyi Beklemeyin?
Fantastik öğesi ve gizem unsuru açısından Hakan: Muhafız’dan daha iyi olduğu kesin. Benzer dediysek de o kadar da değil yani. Ama siz yine de internet platformundan çıkan Türk dizisi diye bi’ Şahsiyet, gizemli ve hafif gerilimli bir konusu olduğu için de bi’ Dark beklemeyin.
Biraz Daha Detay ve Yorum?
Atiye genel olarak heyecanlı başladı. Öncelikle ortada özel güçleri olan mistik bir karakterimiz var. Her ne kadar Hakan: Muhafız’ın Hakan’ı da özel güçleri olan bir karakter olsa da bu güçler ona atalarından kalan bir görev ve birtakım eşyalar sayesinde bahşedilmişti. Atiye’nin güçlerin tamamen ona ait olması işe daha gizemli bir hava katıyor. Bu özel güçlerinin ne işe yaradığını henüz bilmesek de en azından şimdilik Göbeklitepe’den geldiğini ve Atiye’nin orasıyla güçlü bir bağı biliyoruz. Hatta Atiye’nin bu görülerinin özel güç olup olmadığı bile meçhul; güç anlamında gördüğümüz en büyük şey girmesi imkansız olan bir mağara hakkında bilinmesi imkansız olan detaylara hakim olduğu. Bir de arada sırada sadece kendisine görünen bir takım gizemli insanlar var. Rüyalarında gördüğü anıya benzer görüntülerle ise bu insanlar eşleşiyor gibi. Kısaca ilk bölümde birçok şey izliyoruz ve kafamız en az Atiye’ninki kadar karışık. Bunu kötü bir şey olarak düşünmeyin, sonuçta bir sonraki bölüme ilerlemenizi sağlayacak şey tam da bu gizem unsuru.
Dizideki karakterler hakkında dürüst olmak gerekirse kafalar biraz karışık. Maalesef yine İngilizce’den Türkçe’ye çevrilmişe benzeyen, biraz kulağı rahatsız eden bir konuşma dili mevcut. İlk bölümün yazarı yabancı biri, yani gerçekten Türkçe’ye çevrilmiş bir senaryoyu izlediğimiz doğrudur. Fakat Hakan: Muhafız’da da aynı eleştirinin alınmasına rağmen Netflix’in aynı şekilde devam etmesine anlam vermek mümkün değil. Teessüf ederiz, şu senaryoyu düzgün çevirin kuzum!
Üstelik dizinin bu günlük hayatla olan uyumsuzluğu, karakterlere de işlemiş durumda. Atiye’nin arabayı kilitlemeden yolun ortasında bırakıp çekip gitmesi, bir profesör olan Erhan’ın Göbeklitepe’ye ziyarete gelen yabancı birine “siz” yerine “sen” diye hitap etmesi gibi dizide geçen ufak tefek anlar, ne yalan söyleyelim, bir süre sonra insanın sinirine dokunmaya başlıyor. Şimdi “Sen de nelere takıyorsun” diyeceksiniz, haklısınız. Ancak dizide böyle şeyler oldukça ya karakterler gerçek gibi gelmiyor ya da bu yapmacık ve umarsız tavırları sebebiyle karakterlere sinir olmaya başlıyorum. Yukarıda bahsi geçen çevrilmiş dizi havasının karakterlere yansıması, “Batılılaştırma” ve “cool” yapma çabası olarak çıkmış.
Fakat senaryo her ne kadar karakterleri “cool” olmaya zorlasa da oyuncular da bir o kadar gerçeğe çekmeye çalışmış. Mehmet Günsur’a “elit profesör” tiplemesi, Melisa Şenolsun’a “tatlı-çılgın küçük kız kardeş” tiplemesi çok yakışmış. Aynı şekilde diğer karakterler de tiplemeleriyle ön planda: Kızının evlenip düzen kurmasını isteyen anne, zengin ama iyi erkek arkadaş, özgür ruhlu ressam. Oyuncularsa kendilerine verilen görevi layığı ile yerine getirmekle kalmayıp biraz da normalleştirmeye çalışmışlar. Başarılı olmuşlar mı, tartışılır.
Dizinin en heyecan verici özelliği Göbeklitepe. Sonuçta en eski tapınak olarak geçen Göbeklitepe’nin en az Stonehenge kadar ilgi görmesi beklenirken durum maalesef böyle değil. Doctor’umuzun evreninde Stonehenge, dünyadaki en eski ve güçlü kasayı korurken bizim Göbeklitepe’miz de pekala daha büyük bir gizeme ev sahipliği yapabilir. Netflix Türkiye dizilerine bir seyirci, bir de ülke tanıtımı gözünden de bakmak gerektiği fikrindeyim. Yabancı seyirciler Türkiye deyince Kapalı Çarşı dışında bir yer de görsünler, biz razıyız. Hele bu yer insanlık açısından büyük bir öneme sahipse daha ne olsun!
Devamı Nasıl Olur?
Bölümler geçtikçe Atiye’nin gizemini de yavaşça çözeceğiz, odak noktamız o olacak. İstanbul’daki hayatı ile Göbeklitepe’deki gizem arasında ikilemler yaşayacağı, sonuçta da küçük klişelerle kapatacağını düşünüyorum. Erhan hakkında da biraz daha detay öğreneceğiz gibi, zira bölümde birkaç kez “Aynı babana benziyorsun” lafıyla bir yem atıldı, sonu hayır olsun. Sürükleyici devam edip finalden bir iki bölüm öncesinde nereye bağlanacağı az çok belli olur. Tek isteğim romantizme bağlanmasın, sonuçta iki karakterin de kaba bir deyişle başı bağlı. Ancak bir Türk dizisinin hatta bir Netflix dizisinin de olmazsa olmazıdır bu aşk. Bakalım sonu nereye bağlanacak?
Ve Sonuç! İzler Miyim?
Dizinin nereye bağlanacağını merak ettiğim için bu sezonu bitirmeye çalışacağım. Şikayetlerim olsa da dizi sürükleyici ve arkasındaki gizemi merak ediyorum. Karakterlere yükledikleri yapmacıklığı bir kenara atarlarsa izlemesi keyifli bir dizi olabilir. Üstelik böyle dizileri destekleyelim ki aşina olduğumuz Türk dizileri azalarak bitsin, daha ilgi çekici ve kaliteli dizilerin önü açılsın. Yabancılar da bizi Kapalı Çarşı esnafından çok özgürce sanatını yapan sanatçılar, gizem çözmeye çalışan arkeologlar olarak tanısın.
