SILICON VALLEY – Senenin En İyi Komedilerinden Birine Göz Atıyor Musunuz? Atmalısınız!

Yorumlarda bir yerlerde “Geek Kültürü”nün yükselişinden ve dünyayı ele geçirişinden bahsetmiştim. Bunun sonucu olarak sadece geeklerin sevdiği yapımlarda değil direk geeklerin hayatlarını, yaşam tarzlarını anlatan yapımlarda da artış olması kaçınılmazdı. Her ne kadar son sezonlarında biraz düşüş gözlemlense de “The Big Bang Theory”yi bu sürecin en başarılı örneklerinden biri olarak gösterebiliriz. Eğer o dizinin klasik sitcom formatı size de fazla sulu geliyorsa, daha orijinal, daha sert, daha gerçekçi, daha koyu mizahlı bir alternatif var: Silicon Valley.

HBO’da yayınlanan dizi temelde “The Social Network” filminin bir parodisi gibi görünüyor. Zaten kullandıkları referanslarla da bunu inkar etmiyorlar. Dizi büyük bir bilgisayar firmasında çalışan Richard’ın ve arkadaşlarının Silikon Vadisinde tutunma çabalarını anlatıyor. Benim “Pete Holmes Show”daki performanslarıyla dikkatimi çeken Thomas Middleditch tarafından canlandırılan ana karakterimiz Richard; çekingen, toplumdan izole yaşayan bir karakter. Kendisinin yazdığı bir müzik uygulamasında kullandığı algoritmanın bilgi depolama sürecinde harikalar yaratacağının anlaşılmasıyla kendi küçük şirketleri “Pied Piper” bir anda büyük şirketlerin peşinden koştuğu bir yatırım fırsatına dönüşüyor. Bir yandan kendi firmalarını büyütmek geliştirmek için uğraşırken, bir yandan da ters-mühendislik yöntemiyle (reverse engineering) ile kendilerine rakip bir ürün sunup onları baltalamaya çalışan Hooli firmasıyla uğraşmak zorundadırlar.

Bu noktada yansıttıkları detaylar, bilgiler ve durumlarla sektörü bilen kişiler tarafından bir komedi dizisi olmasına rağmen, bir “Silicon Valley belgeseli” olarak tanımlandığını da belirtelim. Dizi; yaratıcısı Mike Judge’ın kişisel sektörel deneyimlerini ve bu sektörde kurulma aşamasında olan bir şirketin yaşadığı zorlukları başarılı, zeka dolu esprilerle sunuyor. Ne yazık ki bu dünyaya yabancı olanların anlamakta ve takip etmekte zorlanacağını düşünüyorum. Ama eğer teknoloji sektörüne ve orada yaşananlara birazcık ilgi ve merakınız varsa, dizi sizi esir edecek ve bölümlerin nasıl geçtiğini anlayamayacaksınız.

Dizi bu gerçekçi yaklaşımı ve değişik mizahı kadar kadrosunda yer alan oyuncular ve renkli/farklı karakterleriyle öne çıkıyor. Şirketin ortağı ve kendi tanımıyla bu ortaklığın “Justin Timberlake”i Erlich Bachman, Deadpool’da da karşımıza çıkacak olan TJ Miller tarafından canlandırılıyor. En son Big Hero 6’da Fred’i seslendiren Miller’ı How to Train Your Dragon, Transformers: Age of Extinction, Rock of Ages gibi filmlerden hatırlayabilirsiniz. Bu dizideki performansıyla diziyi bir adım yukarı taşıdığını söylemek abartı olmayacaktır. Gerçekten de “The Social Network”te Justin Timberlake’in oynadığı Sean Parker karakterine özenen, kendini onun gibi gören, ukala ve çıkarcı Bachman rolünü çok başarıyla oynadığını söyleyebiliriz.

“Freaks and Geeks”i izleyenlerin hemen tanıyacağı Martin Starr’ın oynadığı Bertram ve günümüzün en başarılı komedyenlerden biri olduğunu düşündüğüm Kumail Nanjiani’nin oynadığı Dinesh karakterlerinin Edi-Büdü tadındaki performansları da diziye ekstra bir hava katıyor. İkisi arasındaki rekabet, birbirlerine karşı kendilerini kanıtlama çabaları ve bunun sonucunda düştükleri durumlar dizinin komedi anlayışında önemli bir yer sahibi. Benim beğendiğim bu üçlü dışında yine her biri ortalamanın üzerinde performans veren Zach Woods, Amanda Crew, Matt Ross da kadronun diğer önemli isimleri olarak dikkat çekiyorlar. Özellikle 2013’te hayatını kaybeden Christopher Evan Welch’in 1.sezonda gösterdiği Peter Gregory karakteri de kesinlikle izlemeye değer performanslardan biriydi. 2. Sezon’de Welch’in yerine kadroya “Two Guys and a Girl” dizisinden tanıyabileceğiniz Suzanne Cryer’ın da katıldığını da ekleyelim.

Sekiz bölümden oluşan 1.sezonuyla oldukça olumlu geri dönümler alan Silicon Valley’nin 2.sezonu geçtiğimiz hafta sağlam bir bölümle başladı. Peter Gregory karakterine saygı duruşunda bulundukları bölüme bakarak, bu sezon yine başarılı bir iş ortaya koyacaklarını öngörmek zor değil. Klasik formatlardan, aynı sulu esprilerden, gülme efektlerinden sıkılanlar için değişik mizahıyla, ilginç karakterleriyle ve herkesin merak ettiği bir dünyanın kapısından bakmamıza izin vermesiyle güçlü bir alternatif sunuyor Silicon Valley. Üçüncü sezon için de onay alan dizinin tek kötü yanı sekiz tanecik bölümden sonra bir sene boyunca bizi bekletecek olması.