WANDAVISION Yedinci Bölüm SPOILERLI İnceleme – Bu Dizi Artık Resmen Aklımızla Oynuyor!

Bakın hiç lafı uzatmadan söylüyorum: WandaVision dizisi artık resmi olarak aklımızla dalga geçiyor. Her bölüm çıktığında bilgisayarımızın başına oturuyoruz, teoriler yazıyoruz, konuşuyor, ediyoruz ama bir sonraki bölüm çıktığında neredeyse bir önceki bölümde konuştuğumuz her şeyi silip en baştan yazıyoruz. Bu dizi artık teori tutmaz oldu, aldı başını gidiyor. Ben de daha fazla lafı dolaştırmadan hemen WandaVision’ın birinci sezon yedinci bölümü olan Breaking the Fourth Wall bölümünü spoilerlı olarak konuşmaya başlıyorum.

Hiç vakit kaybetmeden dizinin en sonda söylediğini biz en başta söyleyelim. Birkaç bölümdür üzerinde teoriler ürettiğimiz hatta geçen bölüm bizi hayal kırıklığına uğrattığını söylediğimiz Agatha Harkness’ın, bu bölümde her şeyin arkasında çıkması, hepimizin beklemesine rağmen inanılmaz bir şoka sebep oldu. Her ne kadar Agatha Harkness’ın diğer Westview vatandaşlarından daha önemli olduğunu bilsek de bu bölümde anlatıldığı gibi her şeyin arkasında onun olmasını hiç beklemiyorduk. Aslına bakarsanız ben hâlâ öyle olduğunu düşünmüyorum.

Bakın bunca zamandır Agatha Harkness’ın WandaVision’da çok önemli bir role sahip olacağını savunan biri olarak bu bölümde Agatha’nın her şeyin arkasındaki kişi çıkmasını bir hedef saptırma olarak görüyorum. Agatha’nın bu kadar bariz bir şekilde ifşa edilmesi bana göre oyun içindeki bir başka oyun. Bana öyle geliyor ki Agatha Harkness, dizinin ana kötüsü olmasa da bu ana kötünün bir aracısı olacak. Bu aracılığı isteyerek mi yapıyor yoksa manipüle mi ediliyor kesin olarak bilmiyorum fakat illa ki kendisinden daha büyük bir güce hizmet ediyor gibi geliyor. Bunu neden ve tam olarak nasıl yaptığını ise gelecek bölümde göreceğiz. Zira artık dananın kuyruğunu ha koptu ha kopacak.

Agatha Harkness’ın bu olayları neden yaptığını, neden Wanda’nın aklıyla böyle oynadığını ve her şeyden önemlisi Sparky’i neden öldürdüğünü bilmiyoruz. Fakat nasıl yaptığı konusunda şu anda internette dolaşan birçok teori var ve bu teorilerin merkezinde de Nexus reklamı ve Agatha’nın büyülü kitabı var. Birçok insan bu kitabın Agents of Shield’da gördüğümüz Darkhold bağlantısı bulunabileceğini söylese de iki kitabın birbirinden görünüş olarak çok farklı olması bu teoriyi çürütüyor bence. WandaVision dizisinin bu kitaba Darkhold demesi için Agents of Shield’ı tamamen yok sayması lazım ki bence böyle bir şeye kalkışmayacaklardır. Ha öte yandan Darkhold demek Ghostrider demek bu yüzden çıkmasını ya da en azından bağlantısının bulunmasını ister miyim, kesinlikle isterim!

Şimdi benim birazcık daha ayakları yere basan teorime gelecek olursak bence bu kitap; tıpkı Doctor Strange’in ilk filminde Kaecilius ve takipçilerinin, Dormammu’yu çağırmak için Kamar Taj kütüphanesinden çaldığı Cagliostro kitabı gibi yasak ve Sorcerer Supreme’in koruması altında olan bir kitap. Tam olarak neden ve nasıl yapıldığını bilmediğim şekilde Agatha bu kitabı Doctor Strange’in gözetimi altındaki Kamar Taj kütüphanesinden çaldı ve tıpkı Kaecilius gibi dünya dışı bir varlığı bu dünyaya getirmek için kullandı. Bunu yapmak için kendi büyü gücünden çok daha büyük bir büyü gücüne ihtiyaç duyan Agatha, Wanda’yı manipüle edip Westview gerçekliğini yaratmasını sağladı ve burada ikizleri doğurmasına yardım etti. Böylece hâlâ kim olduğunu anlamadığımız büyük süper kötümüzün bu dünyaya gelmesine sağlayacak. Tam olarak bu noktada ise Doctor Strange hem çok tehlikeli bir kitabın yanlış ellere düştüğünü fark edecek ve yolları Wanda ile birleşecek. Bu arada bunlar sızıntı falan değil tamamen benim deli saçması teorilerim. Ama ünlü düşünür Nasreddin Hoca’nın da dediği gibi, ya tutarsa?

Peki, şimdi de teorilerin merkezindeki ikinci şeye yani Nexus’a gelelim. Bildiğiniz gibi şimdiye kadar WandaVision’ın reklamları dizi içerisinde en alakasız ayrıntılardı fakat altlarında yatan anlamlar tüm Marvel evrenini kapsaması açısından çok önemli bir hale geldi gözümüzde. Bu yüzden dizi içerisindeki her reklamı büyük bir özenle incelemeye başladık. Ve size şunu söyleyebilirim ki bu bölümde gördüğümüz Nexus reklamı, şimdiye kadar olan en önemli reklamlardan bir tanesiydi. Hatta dizi, bize Marvel evrenindeki Multiverse’ün nasıl kurulacağının sırrını vermiş bile olabilir. Çizgi romanlarda Nexus, gerçeklikler arasında seyahat edebildiğiniz bir geçide verilen adlardan bir tanesi. Bu geçidi kullanan varlıklar evrenler ya da gerçeklikler arasında seyahat edebilir. Öte yandan çizgi romanlardaki tek Nexus bu bahsettiğimiz geçit değil. Bir de adına Nexus Beings denilen varlıklar var ki onlar da zamanı bile değiştirebilme potansiyeline sahip olağanüstü güçleri ile Multiverse’ün anahtarları olarak adlandırılıyorlar. Ve bilin bakalım Marvel çizgi roman evrenindeki Nexus Being’lerden hangileri bu dizinin başrolünde? Tabii ki Wanda ve Vision. Yani artık her şeye hazır olmalısınız demem yetersiz kalır.

Bu bölümde Marvel evrenini etkileyen bir diğer olay ise Monica Rambeu’nun, Darcy’nin uyarılarını dikkate almayıp bir kez daha Hegs’in içine girmesiydi. Darcy’nin de söylediği gibi hücreleri yeniden kodlanan Monica, Hegs’in içine girdiğinde elektromanyatik alanları görmeye başladı ve böylece süper kahraman güçlerine sahip oldu. Çizgi romanlarda güçlerini, bombalanan New Orleans limanında görev başındayken kazanırken dizide bu güçler, Wanda’nın açtığı kalkanın içinden geçmesiyle oluştu. Hücreleri yeniden programlanarak süper güçlerine kavuşan Monica Rambeu, bana göre Marvel Sinematik Evreni’nin ilk mutantı olarak tescillendi ve Hegs’in içindeki herkesin ya da onların bir nesil sonraki çocuklarının, DNA’larının mutasyon geçirerek süper güçlere kavuşabileceğinin müjdesini verdi. Marvel Sinematik Evreni’ndeki ilk mutantlara bakıyor olabiliriz anlayacağınız.

Peki, artık son cümlelerimizi yazıp kapatalım bu bölümün incelemesini de zira bütün gün teori kurabiliriz ve gelecek bölüm bütün bu teorileri geçersiz kılabilir. Ama olsun canı sağ olsun WandaVision’ın. Her ne kadar Darcy ve Vision’ın sahnelerini inanılmaz tatlı ve güzel bulsam da ne yazık ki bu bölüm olan olayların birazcık gölgesinde kaldı. Bu bahsettiğimiz büyük olaylarından bir diğeri olan mid-credit sahnesinde, Pietro’nun Monica Rambeu’yu iş üstündeyken yakaladığını gördük. Fakat işin garip tarafı Agatha’nın bize gösterdiği şekilde Agatha, Wanda ile meşgulken kendi başına hareket ediyordu. Bu da bize ya Pietro’nun, Agatha’nın gösterdiği gibi onun kontrolünde olmadığını ya da bu kontrolden bir şekilde kurtulduğunu gösteriyor. Ya da belki de ikisini de göstermiyor ve küçük bir zaman atlama olayı ile karşı karşıyayız. Her ne şekilde olursa olsun Pietro’nun gelecek bölümde büyük bir rol oynayacağı su götürmez bir gerçek. Ayrıca ikizlerin başına ne geldiği de gelecek bölümde yanıtlanmasını beklediğimiz en önemli sorulardan biri.

WandaVision’ın her hafta bize böyle Marvel ansiklopedileri karıştırıp, teoriler kurdurmasını çok seviyoruz. Ayrıca dizinin kendi başına da her bölüm üstüne koyarak ilerleyen harika bir dizi olduğunu söylemeliyiz. Ben yine bir sürü teori kurdum ama sizin teorilerinizi de çok merak ediyorum. Sizce gelecek bölüm neler olacak? Ve her şeyden önemlisi Sparky’nin öcü alınacak mı?