Bizim memlekette eleştiriye cevap vermek kolaydır, “Daha iyisini sen yap da görek” denir, konu kapanır. Star Wars VII ile ilgili gayet ciddi bir eleştiri “E olur, çekeyim” diyebilecek en sağlam isimden geldi. Belki dünyadaki en büyük Star Wars hayranı olan ve Terminator, Titanik, Avatar ve Aliens‘da imzası olan James Cameron, konuyla ilgili az da olsa fikrini belirtti.
Cameron, “George (Lucas) benim dostumdur, film hakkında çok bir şey diyesim yok çünkü JJ Abrams’da saygı duyarım, başka ne yapacaklar bakmak lazım. Önceki altı film, görsel olarak çok daha yenilikçi, çok daha hayalperestdi. Bu film önceden ne gördüysek onun üzerine oynamış, yeni karakterler ile ürkek bir kaç adım atmış. Ben daha kararımı vermedim.” demiş.
Bize kalırsa, sağolsun, kibarlık etmiş. JJ Abrams‘ın Star Wars‘a yeni bir şeyler katmak yerine, eskiden tutmuş bir formülü makyajlayıp tekrar sofraya koyduğu, filmden sonra yükselen en büyük ve aslında tek eleştiriydi.
James Cameron’ın yorumu pek çok açıdan çok önemli.
Dünyanın en çok izlenen, kendi alanında birer ekol olan filmlerine imzasını atıp yaşayan bir efsaneye dönüşmeden önce kamyon şoförlüğü yapan James Cameron, 1977 yılında izlediği Star Wars filmi ile sinema dünyasına girip, hayallerini kovalamaya karar veriyor. Bu açıdan Cameron’a ‘bir Star Wars hayranı’ demek az kalır. Belki ‘THE Star Wars hayranı’ diyebiliriz. Biz hayranlar arasında Star Wars izleyince mesleğini değiştirip, dünyanın en çok izlenen filmlerine imza atmış kaç kişi var ki?
Konuyla ilgili bir çıt daha detay vermek adına, Cameron‘un Avatar filmi, ‘Pocahontas senaryosunun yeniden yorumlanmış hali’ olarak yine çok eleştirilmişti, ancak röportajda Cameron‘un zaten ‘görsel yenilik’ mevzusunun altını çizdiğine dikkat. Belki de büyük usta, ‘senaryo menaryo, seyircine ne ilham verdin, neye inandırdın?’ demek istiyor olabilir. Çünkü Avatar, her ne kadar Pocahontas senaryo temelleri ile çok benzerlik taşısa da, gişe rekolarını kırıp geçmiş, Na’vi ırkının gezegenini, USB ile doğaya bağlanma mefhumunu vermiş, tıpkı Star Wars izleyip Jedi dinine geçenler gibi, Amerika’da kendini Na’vi ilan eden hayranlar yaratmıştı. Yine Cameron, kendi çektiği Aliens (ikinci Alien filmi) için “Bu filmde Vietnam Savaşı’nı tekrar yorumladım” der. Kaynak materyal güçlü olduğu sürece, üzerine yepyeni ve güçlü dünyalar kurmaktan korkmamak, burada belki de asıl vurgu.
Cameron ve Star Wars arasındaki bağı göz önünde bulundurursak, böyle kibar ancak net bir eleştirinin arkasında “Oğlum bilimkurgu çekiyorsunuz, ustaları taklit edeceğinize yeni şeyler deneyin, korkmayın!” mesajını açıkca okumak mümkün. Neyse ki bir sonraki Star Wars filmi Abrams‘ın elinden çıkmayacak, ancak marka sahibi Disney, yeni şeyler denemeye cesaret edecek, etmek isteyen insanlara izin verecek mi, beraber göreceğiz…