Bruce Lee’nin efsanevi filmi Enter the Dragon, ya da Türkiye’de bir dönem bilinen ismiyle Ejderin Üç Fedaisi kesinlikle konusuyla efsane bir film değil. Hikayesiyle andığımız, duygusallığıyla hatırladığımız bir iş de değil. Enter the Dragon sadece tek bir şey üzerinden efsane statüsüne yükselmiş bir eser: Bruce Lee. Tarihin gördüğü en karizmatik jönlerden biri olan ve tek başına tüm dünyada uzakdoğu dövüş sanatlarını popülarize eden Lee olmasa, film bugün çoktan unutulmuş gitmişti.
Bu yüzden filmi tekrar çekiyor olmak iyi bir fikir değil aslında. Çünkü her ne kadar Jackie Chan, Jet Li ve Donnie Yen gibi isimler Lee’nin açtığı yoldan kıvançla yürümüş olsalar da dünyaya bir Bruce Lee’nin daha gelmediği çok açık. Gelse bile aynısını yapamayacağı çok açık. Dolayısıyla “Niye çekiyorsunuz be?” diyor insan. Ama sonra yönetmenini görünce biraz içler yumuşuyor. Zira filmin dümenini David Leitch‘e teslim etmişler.
Leitch kariyerine John Wick ile başladı. Bu zaten başlı başına müthiş bir done. John Wick son yılların Batı diyarından gelen en temiz aksiyon filmlerinden biriydi. Leitch dövüş sahnesi öekmekten anladığını Atomic Blonde‘u çekerek kanıtladı. Büyük bütçelerle top oynayabileceğini de Deadpool 2‘yi yöneterek ispatladı. Şimdi de Fast & Furious’un yan filmi Hobbs & Shaw‘ı çekecek, sonra da Enter the Dragon‘a girişecek.
Yapacaksa Leitch yapar, burası net. Yani tabii ki insanın birincil arzusu The Raid filmlerinin yönetmeni Gareth Evans‘ın çekimi üstlenmesi yönünde oluyor ister istemez; ama Evans müsait değilse Leitch güzel gider. Şimdi tabii ki sorun oyuncu bulunması. Bizce hiç Bruce Lee’nin gölgesine bulaşmasınlar. Karakterde kilit bir değişikliğe gitsinler. Etnisite değişikliği şık kaçmaz, milliyet değişikliği de atmosferden götürür. Bizce bulsunlar şöyle Jeet Kune Do ekolünden bir kadın dövüşçü. Versinler başrolü. Yeniden yapım değil de, yeniden hayal edim diye markalasınlar salsınlar. Onlar sağ biz selamet. Nasıl, sizce de olur mu?