Biz Avengers: Age of Ultron ile Batman v. Superman: Dawn of Justice arasında kaldık ama, çaktırmadan sol kulvardan atak yapmaya çalışan sürpriz atlar da var bu yarışta. Başlıcalarının eyerinde de Fox damgası mevcut. X-Men filmleri az çok yordamını buldu; peki diğerleri? Onlar da bu pastadan pay alma niyetindeler. Alabilecekler mi, onu zaman gösterecek, ama şüphesiz en zayıf aday, Marvel’ın ilk süper kahraman ekibinin ta kendisi. Fantastic Four.
Her ne kadar yönetmeni ümit vaat edici, yazarı tecrübeli, kadrosu da meziyetli insanlardan oluşma olsa da, tüm projenin biraz aceleye gelmiş bir havası var. Muhtemelen bunun sebebi, filmin haklar Marvel’a geri dönmesin diye ivedilikle raya oturtulmuş olmasıdır. Ama ne yalan söyleyeyim, benim gözümde Fantastic Four sadece iki yöne gidebilir. Ya çok efsane, ya da unutulmayacak derecede rezil.
Fikir oluşturmanızda yardımcı olur mu bilmiyorum, ama Fox resmi siteden bu senenin Ağustos ayında vizyona girecek olan film için karakter tanımları yayınladı. Bunlar tamamen birinci ağızdan, o yüzden filmde göreceklerimiz konusunda sağlam bir fikir vereceklerdir. Dilerseniz uzatmayalım, direkt karakterlere geçelim.
Reed Richards
Reed Richards okuldan kendi garajından sessizce evrenin en derin gizemlerini incelemekte olan bir harika çocuk. Deneyleri yüzünden şekil değiştirdikten sonra kendi etrafındaki boşluğu bükebiliyor ve vücudunu inanılmaz şekil ve akıl almaz uzunluklara uzatabiliyor.
Susan Storm
Sue zeki, güzel, bağımsız ve alaycı. Görünmez olmak ve kendi güç kalkanlarını oluşturabilmek onu her zamankinden daha da ulaşılması zor yapıyr, ama bu onun takım arkadaşlarının, özellikle de Reed’in ona ulaşmasını engellemeyecek.
Johnny Storm
Sorun çıkartan ve macera arayan Johnny grubun rock yıldızı. Güçleri ona ateş topları fırlatma, son hızda uçablime ve gerçekten etrafı ateşe verebilme olanağı tanıyor.
Ben Grimm
Kaba kuvvet ve altın bir kalbim zor bulunan birleşimi. Zorlu yetiştirilişine rağmen hassas biri. Kendisi sadık ve korumacı dostluğuyla ve ona destansı bir kuvvet veren ve neredeyse yıkılmaz yapan derisiyle, birden fazla anlamıyla, taş gibi bir adam.
Ben biraz umutlanırken buldum kendimi, ama niye bilmiyorum. Anlat deseniz anlatamam. Gördüğüm kadarıyla Ultimate evreninden yola çıkmışlar ki, gayet mantıklı. Jamie Bell’in Ben Grimm portresini de deli bir merakla bekliyorum aktörü sevdiğimden ötürü. Ama bunlardan ötürü de bir içime sindi bu tanımlar. Siz ne diyorsunuz?
6 Comments
Gene fragman yok…
Bunun altına şu ikinci fragmanı yerleştirin lütfen, çünkü herkesin olmaz lafına rağmen gayet sağlam, ayakları yere basar görünümündeki bu fragmanı izlerken yazacakları reaksiyonu görmek isterim..
Susan ve Johnny’nin kardeş olduğunu kime inandırabilecekler acaba? Hikâyeyi büküp “Aslında bunlar üvey kardeşmiş.” derlerse bi ihtimal…
Irkçı değilim ama cidden her boka hadi zenci koyalım değişiklik olsun mantığı olmuyor ya…
Karakter tanıtımları pek ipucu vermiyor ancak geçtiğimiz hafta yayımlanan fragmanda gördüğümüz üzere evet, 616 evreninden çok Ultimate evrenine benzeyecek ama yine de büyük oranda çizgi romanlardan kopuk olacak. Zaten Ultimate evrenindeki genç Fantastic Four fikri pek hoşuma gitmez, ama Mark Millar ve Warren Ellis tarafından yazılan sayıları güzeldir. Daha sonra Reed’in Bendis (Ultimate Doomsday) ve Hickman’ın (Ultimates) ellerinde yaşadığı değişiklikler de ilginçtir malumunuz. Bunun dışında Ultimate evreninde hoşuma giden birkaç farklı yorum daha vardır ki bunları filmde de görmek hoşuma gitti. Öncelikle Baxter Building’i yine baba Storm’un proje alanı olarak görüyoruz, Sue da burada çalışan bir bilim insanı olarak yerleştirilmiş. Ultimate evreninde Sue’nun da bir dahi olarak karşımıza çıkması çok hoşuma giden bir detaydı. Dikkat ettiyseniz Valeria’yı saymazsak Marvel evrenindeki tüm öne çıkan süper dahiler erkektir, bunun biraz rahatsız edici bir manzara olduğunu kabul etmek lazım. Her neyse, filmde bu şekilde olması bir artı. Bu arada baba Storm’un da siyahi olduğunu görüyoruz, yani Sue muhtemelen evlat edinilmiş. Bu da güzel bir tezat aslına bakarsanız. İkinci bir Ultimate benzerliği de Reed ve Ben arasındaki ilişkide göze çarpıyor. Diyaloglarından anladığımız kadarıyla ikisi yine çocukluk arkadaşları ve aralarında klişe bir ezilen nerd çocuk ile onu koruyan arkadaşı ilişkisi varmış.
Bu benzerlikler filme ne kadar olumlu katkıda bulunur göreceğiz, ama benim genel anlamda beklentim düşük. Warner Bros’a benzer bir şekilde gereksiz bir karanlık atmosfer yaratmışlar ki bu Fantastic Four’a hiç gitmez. Hele Thing’i sevimsiz bir şey yapmaları hiç olmamış. Ayrıca Doom’un nasıl yansıtılacağı konusunda endişelerim var. Yapılan açıklamalar sinirlerimizi hoplatmıştı biraz, fragman da bu konuda beni rahatlatmayı başaramadı. Oyuncu seçimleri de kötü. Esasında Kate Mara haricindekiler (Miles Teller, Michael B. Jordan, Jamie Bell, Toby Kebbell) yeni neslin en gelecek vaat eden aktörlerinden ama hiçbiri rolleriyle uyumlu değil maalesef. Bu curcunada pek reklam kampanyası da yapılamadı veya bilinçli olarak bütçe ayrılmadı. Benim gibi Fantastic Four hayranlarını üzmesinin yanında gişede de başarısız olabilir gibi geliyor bana.
Güzel bir değerlendirme.Eğer başarısız olursa film; aynen Örümcekadamın ait olduğu yere döndüğü gibi, FF4 de Marvele geri döner diyebilir miyiz?
Maalesef, ikinci film duyuruldu bile.