Yunan mitolojisi sevenleri böyle alayım…
Size de olur mu bilmiyorum ama bazen benim canım şöyle mitolojik bir aksiyon çekiyor; Tanrıları, onların ölümlülerle olan ilişkilerini, Titanları ve hepsinin savaşlarını görmek istiyorum. Bir de elinizde bu tür bir film varsa durmaz, takarsınız bilgisayara, DVD oynatıcıya, başlarsınız izlemeye. Ben de bu düşüncelerle dalmıştım Immortals’a. Anladık Yunan Mitolojisi falan da, nedir, ne değildir bu Immortals? Hemen Zeus’dan izin alarak açıklamaya girişiyorum…
Zalim Kral Hyperion, bütün Yunan halklarını yok etmektedir. Ancak Hyperion’un asıl amacı insanlara değil Tanrılara meydan okumaktır. Bunu gören (ve bence çaktırmasalar da biraz tırsan Tanrılar) genç bir köylü Theseus’u seçerler ve ondan Hyperion’u durdurmasını isterler… Böylece güzel ve derin maceramız başlar….
Ortam Hoş, Modumuz Güzel
Hemen şunu belirteyim ki filmin akışı çok düz, çok standart sayılmaz; yani Theseus’u ve yanındakileri bildik “kötülüğün kalbine yolculuk edip baş kötüyü yenerken” görmüyoruz. Film, seyirciyi dikkat etmeye zorluyor. Buna ek olarak filmin geçtiği yerler gerçekten de özenilerek hazırlanmış, her karede bunu anlayabiliyorsunuz. Yunan mitolojisinin de bu zenginliğe güzelce katılması bence çok yerinde olmuş. (Bir tane boğa var, o özellikle çok iyiydi. Yani kendisi hem bir heykeldi hem de başka bir amaçla kullanılıyordu. Şey, “bazı kişileri ısıtmak için” diyelim…)
Onu Seçme Beni Seç Athena!
Oyuncu seçimi de oldukça güzel.
Henry Cavill’i Theseus rolünde görmekteyiz. Öyle aman aman bir rol yaptığı yok bence ama zaten Theseus’da çok duygusal daha doğrusu duygularını çok yoğun yaşayan biri değil bence. Geçer not veririz.
Asıp kesen Kral rolünde Mickey Rourke var. Bayağı da öfkeli/acımasız kral rolüne uymuş, kral bir seçim olmuş.
Luke Evans ise Zeus rolünde. Aslında adam fena oynamıyor da pek alışılagelmiş Zeus’a uymamış; Zeus genel olarak çok daha yapılı, kaslı, büyük ve en önemlisi bol sakallı olarak temsil edilir. Luke da çirkin bir adam değil ancak Zeus için çok küçük kalmış. Her kaslı olan Zeus olaydı…
Onu bunu geçin siz Athena’ya, yani Isabel Lucas’a bakın. Gerçekten duru bir güzelliğe sahip olan oyuncunun filmdeki en güzel bayan olduğunu düşünüyorum. Keşke filmde daha çok görseydik ancak sahneleri fazlasıyla sınırlı.
Neden Seyretmelisiniz?
- Mitoloji sevenleri hayal kırıklığına uğratmayacak bir yapım.
- Çok özgün olmamakla beraber bir efsanenin güzel bir şekilde anlatılması.
- Oyuncuların göze batmamaları/çuvallamamaları.
- Aksiyonun akıcı ve planlanarak hayata geçirilmiş olması.
- Theseus’a yardım eden kahinin özgün özellikleri.
- Athena! (Isabel Lucas)
Neden Seyretmemelisiniz?
- Bir başyapıt değil, sinemada seyretmeye değecek kadar güzel denemez.
- Film tahmin edilemez değil; kim kiminle sevişecek, kim ölecek, kim ölmeyecek aslında belli.
- Kahinin klişe olan yanları. (Orijinal olan yanları bayağı güzel olmuş, insan bu yanlara ek olarak çok bildik şeylerin eklenmesini istemiyor)
- Zeus olmamış! (Adamın yıldırımı bile yoktu, çekti silahı…)
Bütün yazıyı toplamak gerekirse Immortals, oldukça hoş vakit geçirten, kendince sürprizleri olan ve sıkmayan bir film. Bana göre ortalamanın üstünde. Filmin yönetmeni olan Tarsem Singh ve oyuncuları kutluyor daha da güzel çalışmalarda görmek istiyoruz diyorum.
Özellikle Isabel’ciğimi. (Taktı)