Oyun dünyasında üç büyükler olarak anılan Nintendo, Xbox ve Sony yıllar boyunca birbirleriyle rekabet içinde oldular. Bu rekabet sırasında her ne kadar oyunlar üzerinden ve benzer servisler üzerinden birbirleri cevaplar vermeye çalışsalar da zaman zaman rakiplerinin el atmadığı sektörleri de değerlendirme çalıştılar. Nintendo Wii U ile kalkıştığı ev/el konsolu hibritini Switch ile mükemmelleştirdi, Xbox Kinect adında hareket algılama odaklı bir aleti bir buçuk nesil boyunca zorladı fakat pes etti; PlayStation tarafı ise son yıllarda gittikçe daha sık adını duyduğumuz VR(Sanal Gerçeklik) teknolojisine yaptığı yatırım önceki neslin ortalarında PS VR adındaki cihazıyla gösterdi.
PlayStation tarafının kendi elini kuvvetlendirmek için yaptığı tek hamle bu donanım olmadı tabii. Markanın sahibi Sony, kendi film stüdyolarına yönelik bir takım girişimlerde bulunacağını açıkladı önceki yıllarda. Bu sefer kullanacakları materyal ise PlayStation tarafından gelecek birinci parti oyunlardı. İşte bu girişimin ilk meyvesi olan Uncharted filmi geçtiğimiz hafta vizyona girdi ve korktuğumun aksine hiç de fena bir iş ortaya çıkmadı açıkçası. Karakterlerin, oyunlardaki hal hareketlerini andırmaması ve bizlerle aynı bağı kuramaması dışında genel itibariyle serinin temellerini ve alamet-i farikalarını alıp kendilerince güzel bir şekilde yorumlamışlardı. Serinin benim gibi hayranı olanlar için de oyunlara güzel göndermeler, tebessüm ettiren sürprizler vardı. Film daha başlamadan dikkatimi çeken ve beni hazırlıksız yakalayan şey ise Sony’nin, PlayStation Studios adını verdiği ve oyun markalarını filmleştirme amacı taşıyan departmanın logosuna dair kısa video oldu.
Dedim ya hazırlıksız yakalandım diye. Cidden ağzım kulaklarıma vardı bu videoyu dev ekranda görünce. Aloy’un focus cihazıyla başlayan intro oradan Kratos’un Leviathan baltasına geçiyor, sonrasında da sırasıyla Nathan Drake, Ghost of Tsushima’nın baş karakteri Jin, oyun dünyasının en efsane ebeveyn-evlat ikililerinden Joel&Elie ile devam ediyor. Tabii Ratchet&Clank, Astrobot gibi PS markasıyla anılan başka birinci parti oyun karakterlerini de görüyoruz tanıtımda. Bu intronun ana ilhamı internette bahsedildiği şekilde tabii ki PS özel oyunlarının –artık çok özel olmayacaklar ama- girişindeki benzer tanıtım videosu.
Valla bana göre çok güzel bir iş çıkarmışlar marka bilinirliği açısından. Bunun sayesinde ileride paylaşılmış bir evren bile görürüz bazı karakterler arasında belki kim bilir. Ayrıca resmi ağızdan duyduğumuz şekilde Ghost of Tsushima’nın da bir filmi geleceğini biliyoruz. Zaten The Last of Us dizisi çoktan çekimlere başladı. Yani anlayacağınız Sony elindeki film stüdyosu tecrübesini hali hazırda sevilen oyun markalarıyla buluşturarak yeni bir gelir kapısı da elde etmek istiyor belli ki ve ciddi bir yatırım dönüyor. Bu departman altında izlediğimiz ilk işleri Uncharted bana gelecek adına umut verdi ve sonuçlarını merak ediyorum, başta devam filmi olmak üzere.
İleride duyurulabilecek potansiyel projelere baktığımda ben God of War’a kesin gözüyle bakıyorum mesela, şimdiye kadar hiç yapılmamış olması garip geliyor hatta. 300 Spartalı epikliğinde bir üçleme düşünsenize! Efsane olurdu. Yine PS’in hak ettiği değeri görememiş markalarından Infamous da süper kahraman türünün popüler olduğu bu yıllarda iyi giderdi. Üzerine uğraşılmış bir Astrobot filmi de Spider-Man: Into the Spiderverse övgülerine mazhar olabilirdi, direkt verin Chris Miller ve Phil Lord ikilisine işte.
Ne düşünüyorsunuz bu olay hakkında? PS markalarına aşina mısınız? Oyun filmlerinde para yok mu sizce yoksa son yıllarda çıkan Detective Pikachu ve Sonic the Hedgehog gibi işler sizde bir kıvılcım oluşturdu mu? En sevdiğiniz ve görmek istediğiniz PS markası filmi ne olurdu? Fikirlerinizi bize doğru bir film rulosuna işleyerek yollayın. Bu arada Sony Spider-Man oyununun da filmini yapsa ya, karakterin sinemada şansı var bence.
