Evet, Game of Thrones ve uyarlandığı Buz ve Ateşin Şarkısı kitapları fantastik eserler; buna hiç şüphe yok. İçinde ejderhalar, ölümden dönen insanlar, cadılar, zombiler ve telepatik kargalar var. Peki aslında kitapların hiçbir şeye olmadığı kadar Orta Çağ tarihine sımsıkı bel bağladığını biliyor muydunuz? Serinin yaratıcısı ve yazarı George R. R. Martin kitap okumaya çok düşkün. Hatta öyle ki, kendi evinin karşısında sadece kitaplarını koyacağı bir daire tutmak zorunda kalmış artık. En meraklı olduğu konu ise tarih. Bu yüzden de Game of Thrones’un pek çok ögesi, bizzat cımbızla tarihten çıkartılmış şeyler. Sadece İngiliz tarihi de değil üstelik!
Game of Thrones’da bir veya öteki şekilde tarihi gerçeklere dayanmayan çok az şey var, ama biz şimdilik mutlaka bilmeniz gereken 6’sını bir sıralayalım dedik.
6. Dothraki / Moğol
Listeye en bariz etkilenmeyle başlayalım. Daenerys aracılığıyla çok haşır neşir olma fırsatı elde ettiğimiz Dothraki kültürü, pek çok yönüyle direkt olarak 13. Yüzyıl dönemi Moğol toplumundan ilham alıyor. Batı’daki devletlerin “Doğu’dan gelen bir atlı tehditten” korkuyor olmalarından tutun da, Dothraki’lerin göçebe, mobil çadırlarda yaşayan ve atların çok kıymetli olduğu bir grup insan olmalarına kadar pek çok şey birbirine benziyor. Hakeza Khal Drogo öldükten sonra farklı klanların dağılması, Cengiz Han’ın ölümünden sonra olanları da andırıyor.
5. Free Cities / İtalyan Şehir Devletleri
George R. R. Martin’in Westeros’u ağırlıklı olarak üzerine tasarladığı gerçek dünya lokasyonu İngiltere ve bununla bağlı olarak da pek çok komşu ve uzak diyar da İngiltere eksenidne anlamlanıyor. Örneğin İngiltere’yi işgal eden ve sonra hüküm sürmüş olan Romalılar, Targaryen hanedanlığının kökenlerinin dayandığı Valyria ile özdeşleşiyorlar. Onların dilinin direkt bir varisini konuşan Özgür Şehirler ise birebir Orta Çağ İtalyan şehir devletlerinden alınmalar. Özellikle Braavos’un tarihi, mimarisi ve coğrafi özellikleri neredeyse birebir Venedik’ten alınma. Dizi de buna selamı oralardan gelen karakterlere İtalyan aksanı vererek çaktı zaten.
4. Hadrian Duvarı / Kuzey Duvarı
Kuzey’de zombileri ve barbarları dışarıda tutan duvarın gerçek hayatta karşılığı olması insana zor geliyor; ama var. Hatta birebir var. Romalılar Britanya’yı işgal ettiklerinde Güney kısmını sorunsuzca aşıp, şu anki İngiltere olan yerleri rahatça geçebiliyorlar. Takıldıkları yer ise İskoçya oluyor. Roma lisanında resmen “barbar” ve “vahşi” olarak gözüken Keltik gruplar İmparatorluğa zorluk çıkartıyorlar ve adını o dönemin imparatorundan alan, üstündeki garnizonlarda askerlerin gece gündüz nöbet beklediği, ötesinde olan pagan “vahşilerin” yaptıklarıyla ilgili efsanelerin gırla gezdiği Hadrian Duvarı inşa ediliyor. Tanıdık değil mi?
4 Comments
Harika bir yazı ancak güller savaşını Lancaster Hanedanı kazanmıyor, Lancaster ve York hanedanlarının hayatta kalan iki üyesi evlenerek iki hanedanı birleştirip yeni bir hanedan kuruyorlar.
Güller Savaşı adamlarda Game of Thrones gibi bir şeye, Lannister & Stark savaşına filan ilham kaynağı olur. Bizde de Güllerin Savaşı diye bir diziye.
Red Wedding yani kızıl düğün olayı St. Bartholomew’s Day Katliamından değil 1440 ‘da iskoçya içinde gerkekleşmiş black dinner olayından etkilenmiştir bunu bir röpartajında George R. R. Martin kendide dile getirmiştir yani keşke black dinner olayını yazıp onun hakkında bilgi verseydiniz daha doğru olurdu
Bir şeyi belirtmeliyim ki; Aegon ve kardeşleri Westeros’a adım attığında yaptıkları ilk şey birbirinden bağımsız yedi krallığı kendi hükümleri altında birleştirmeye çalışmak olmuştu. Aegon altı krallığı yenmeyi başarıp krallık statülerine son vermiş, bu altı krallığın hükümdarlarını kendine bağlı lordlar haline getirmişti. Dorne Krallığı, coğrafi şartların zorluğu ve Dorne askerlerinin gerilla taktikleri yüzünden ele geçirilemeyip 200 yıl sonra ancak evlililk yolu ile krallığa bağlanmıştır. İşte yedi krallık ifadesi birbirinden bağımsız yedi krallığın hüküm sürdüğü bu dönemden gelmektedir. Ancak Yiğitcan’ın dediği gibi Westeros’da hiçbir zaman tek bir krala bağlı yedi faklı krallığın olduğu bir sistem olmamıştır. Yukarıda da dediğim gibi bugün “”yedi krallık” ifadesi sadece bir isimden ibarettir.