3. St. Bartholomew’s Day Katliamı / Kızıl Düğün
Red Wedding, nam-ı diğer Kızıl Düğün’ü kim unutabilir? Tüm Buz ve Ateşin Şarkısı’nın belki de en vurucu anlarından biriydi Kızıl Düğün. Lord Frey’in kızıyla Edmund Tully’nin düğünü bahanesiyle Stark’ların başını çektiği Kuzey isyanının önde gelen komutanları, aristokratları ve önderleri toplanmış, fakat Frey’ler ihanet edip tam bir katliam yaşatmıştı. Peki aynının gerçek hayatta da olduğunu söylesem ne dersiniz? Fransa’da Protestanlar ve Katolikler arasında yaşanan iç savaş, Huguenot’ların (Fransız Protestanlarına verilen ad) önde gelen isimlerinden Navarre’lı III. Henry ve IX. Charles’ın kardeşi Margaret’in düğünüyle bitmişti aslında; ama tahmin ettiğiniz gibi değil. Huguenot hareketinin tüm fikir, para ve askeri önderleri bu düğün için toplanmıştı. Fakat düğünü organize eden, IX. Charles’ın annesi Catherine de Medici’nin başka planları vardı. Kral ve annesi, düğün sırasında katliam emrini verdiler, Huguenot’ların önde gelen isimleri öldürüldü ve ondan sonra Huguenot hareketi azalarak sonlandı.
2. Heptarşi / Yedi Krallık
Aklımıza Robert Baratheon’un “Bir kral, yedi krallık!” bağırışıyla kazındığı gibi, Westeros’ta tek bir taht altında birleşmiş yedi krallık var; Kuzey, Demir Adalar, Vadi, Fırtına Toprakları, Menzil, Dorne ve Batı Toprakları. George R. R. Martin’in bunları ilham aldığı nokta ise 6.-9. Yüzyıllar arasında Britanya’da “Heptarşi” adı verilen dönem. Bu dönemde Britanya adasında sıklıkla bilinen adıyla yedi krallık var, Doğu Anglia, Essex, Kent, Mercia, Northumbria, Sussex ve Wessex. Bunların arasında net bir bağlantı kurmak çok mümkün değil; ama Northumbria – Kuzey, Vadi – Doğu Anglia, Wessex – Batı Toprakları birbirleri arasında bağı kuvvetli olan yerler şüphesiz.
1. Güller Savaşı / Lannister vs. Stark
Wars of the Roses, ya da Güller Savaşı, George R. R. Martin’in kitabını yazarken en önemli ilham kaynaklarından biri olmuş, şüphesiz. Buz ve Ateşin Şarkısı serisindeki olaylar kesinlikle birebir Güller Savaşı’nın uyarlaması değil; hatta bundan çok uzakta olduğunu da söyleyebiliriz. Ortada tahtı kimin daha çok hak ettiği konusunda çok farklı fikirleri ve farklı adayları olan iki asil hanedan var. Tamam. Bunlardan birinin adı Lancaster, birinin adı ise York. İsimler de benziyor zaten, tamam. En sonunda kazanan, tahta kendi adayını sokan? Lancaster. E daha biz ne diyelim?
4 Comments
Harika bir yazı ancak güller savaşını Lancaster Hanedanı kazanmıyor, Lancaster ve York hanedanlarının hayatta kalan iki üyesi evlenerek iki hanedanı birleştirip yeni bir hanedan kuruyorlar.
Güller Savaşı adamlarda Game of Thrones gibi bir şeye, Lannister & Stark savaşına filan ilham kaynağı olur. Bizde de Güllerin Savaşı diye bir diziye.
Red Wedding yani kızıl düğün olayı St. Bartholomew’s Day Katliamından değil 1440 ‘da iskoçya içinde gerkekleşmiş black dinner olayından etkilenmiştir bunu bir röpartajında George R. R. Martin kendide dile getirmiştir yani keşke black dinner olayını yazıp onun hakkında bilgi verseydiniz daha doğru olurdu
Bir şeyi belirtmeliyim ki; Aegon ve kardeşleri Westeros’a adım attığında yaptıkları ilk şey birbirinden bağımsız yedi krallığı kendi hükümleri altında birleştirmeye çalışmak olmuştu. Aegon altı krallığı yenmeyi başarıp krallık statülerine son vermiş, bu altı krallığın hükümdarlarını kendine bağlı lordlar haline getirmişti. Dorne Krallığı, coğrafi şartların zorluğu ve Dorne askerlerinin gerilla taktikleri yüzünden ele geçirilemeyip 200 yıl sonra ancak evlililk yolu ile krallığa bağlanmıştır. İşte yedi krallık ifadesi birbirinden bağımsız yedi krallığın hüküm sürdüğü bu dönemden gelmektedir. Ancak Yiğitcan’ın dediği gibi Westeros’da hiçbir zaman tek bir krala bağlı yedi faklı krallığın olduğu bir sistem olmamıştır. Yukarıda da dediğim gibi bugün “”yedi krallık” ifadesi sadece bir isimden ibarettir.