Hepinizin malumu üzerine geçtiğimiz yıl Martin Scorsese için oldukça olaylı bir yıl oldu. Önce devleri bir araya getiren filmi The Irishman’in Netflix’e çıkması, daha sonra tartışma yaratan “Marvel filmleri sinema değil” açıklaması ve son olarak “The Irishman’i telefon ekranlarından izlemeyin” dedebeyliği ile birlikte manşetlerden uzun bir süre düşmedi. Şimdi bu tartışmalara bir yenisini eklemek için hazırlanın; Martin Scorsese Apple TV+ ile anlaştı hem de uzun bir süre için!

Bilmem hatırlar mısınız ama Martin Scorsese, The Irishman’i yapım şirketlerine sunduğunda hemen hemen hepsi Robert De Niro’nun CGI ile gençleştirilme fikrine oldukça temkinli yaklaşmışlar ve projeye olan güvensizliklerini dile getirmişlerdi. Her şeye rağmen projesinin hayat bulmasını isteyen Scorsese ise şeytanla pazarlığa oturmuş ve filmi Netflix’e satmaya karar vermişti. Şimdi böyle sözler sarf ettiğim için bana kızacaksınız ama Scorsese’nin kendisi bile daha sonra çıkıp “Tamamen çaresizlikten yaptım” açıklamalarında bulunmuştu. Yani Netflix ve minvalindeki platformlar Scorsese’nin son tercihi bile değildi muhtemelen ama gelin görün ki çaresizlikten adam kelimenin tam anlamıyla ruhunu şeytana satmış. Hatta daha üzücüsü adam pazarlık masasındayken “Size satıyorum ama film sinemada da gösterilecek değil mi?” demiş. Resmen kıyamıyor insan.

Ama gelin görün ki hem Netflix ile yaptığı işin kendisine sağladığı esneklik hem de muhtemelen kamyon yükü ile para Scorsese’nin sinema hakkındaki görüşleri birazcık yumuşamış gözüküyor. 2021 yılında çıkarmayı planladığı, başrollerinde Robert De Niro ve Leonardo DiCaprio’nun olduğu Killers of the Flower Moon filminin Paramount şirketi’nin büyük desteği sayesinde Apple TV+’a satılmasının ardından, filmin bütçesi 200 milyon dolar gibi büyük bir paraya çıkmıştı. Bu noktadan sonra Apple’ın ünlü yönetmenin kanına girmesi fazla uzun sürmedi sanıyoruz.

Şimdi burada diyecek birkaç şey var. Öncelikle Martin Scorsese büyük bir yönetmen olmasından çok büyük bir sinema hayranı. Bu adamın tutkusu sinema yani. Ama “Marvel filmleri sinema değil bir lunapark” diye açıklama yapan daha sonra da “Resmen çaresizlikten filmimi Netflix’e sattım” diyen Scorsese’nin, sinemayı bitirdiği söylenen Netflix, Apple TV+ gibi online film izleme platformları hakkında görüşünün bu denli yumuşaması birazcık garip geldi. Ama dedebeyliğini yıktığı için de mutluyum açıkçası. Hani bu noktada kesinlikle kendisini suçlamıyorum ve verdiği kararı kendi nezdinde oldukça mantıklı buluyorum.

Scorsese, Apple TV+ ile birkaç yıllık, film ve TV projeleri yapmak için el sıkıştığı söyleniyor. Henüz daha kaç yıllık bir anlaşmadan bahsettiğimizi ve bahsi geçen bu TV projelerinin ne olduğunu bilmiyoruz. Yine de Scorsese’nin Apple TV+’daki ilk işi Killers of the Flower Moon için gün sayıyoruz ve oldukça da heyecanlıyız. Peki siz ne diyorsunuz bu anlaşmaya? Sizce Scorsese bir kez daha şeytanla anlaşma mı yaptı yoksa kendine esneklik kazandıracak ve inandığı işleri yapmasını sağlayacak bir fırsat mı yakaladı? Yorumlarda buluşalım.

Author

Kalabalıkta sesini kaybetmemek için içerik üreten biri. Her ateşin iyi bir hikâyeye ihtiyacı olduğunu düşünür. Film, kitap, dizi, karikatür oyun ve müziğin her türlüsüne ilgisi vardır ama parası yoktur. Onu her yerde "Tavşan" diye çağırabilirsiniz.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.