Envanterlerinizde yerinizi açın, itemlerinizi kontrol edin. Geekyapar’ın gelmiş geçmiş en iyi 10 x serisinde, yepyeni bir türe adım atmış vaziyetteyiz. Bu seferki hedefimiz, hack n’ slash rol yapma oyunları. Ya da eski, daha naif zamanlardan kalma adıyla, “Diablo klonları”. Loot peşindeyiz, odaları haşin fare tıklama sesleri doldursun istiyoruz yani anlayacağınız. Tepeden bakmalı, zırh toplamalı, skill basmalı oyunların listesine hoş geldiniz.
Kriterlerimiz her zamanki gibi, yazıdan önce bold ve listelenmiş vaziyette, şu şekildeler.
- Her seriden sadece bir oyun alıyoruz.
- Hack n’ slash rol yapma oyunları, bizce, ana amacın loot toplamak olduğu, karakter gelişimini ve inşasını da yetenek ağaçlarından çok eşyalar üzerinden yapan; kamera açısı çoğunlukla izometrik bir pozisyonda olan ve dövüşlerin ağır taktik yapamayacak kadar çabuk ölen düşmanlara ve arada çıkan bosslara karşı yapıldığı oyunlara denir. Diyaloglar, dövüş ya da crafting dışı yetenekler, dallanıp budaklanan hikaye seçimleri daha ziyade Batı-RYO’lara özgüdür. Hack n’ slash’lerde çoğunlukla siz sadece XP ve eşya için zindan temizlersiniz. Elemeyi böyle yaptık.
- Ve her zamanki gibi, tarihi önemlerinden çok, safi kalitelerini ele aldık, eğer aynı seride bir oyun ilk oyunun tüm hatalarını düzeltmişse, sadece ilkinin ehemmiyeti fazla diye almamazlık etmedik.
Bu serideki diğer listelerimiz ise şu şekildeydi:
- Taktiksel RYO
- Gerçek Zamanlı Strateji
- Sıra Tabanlı Strateji
- Tycoon
- Arcade Yarış
- Müzik
- Stealth Action
- Puzzle
- MMO
- Macera
- Dövüş
- Korku
Tamam mıyız? Buyurun o zaman!
10. Sacred
Sacred, Diablo formülüne sıkı sıkıya tutunan bir oyundu, evet. Fakat türe kendi getirdiği bazı artılar da vardı. Bunlardan herhalde o dönem en ilgi çekeni, at üzerinde savaşabiliyor olma ihtimaliydi. Büyük sükse yapmıştı o dönem Sacred ve onun at üstü dövüşleri. Dragon Age: Origins tarzı küçük, sınıflara özel orijin hikayeleri de pek tatlıydı. Genel olarak, Diablo’nun yarattığı temele, kendi özel hikayesini ve ufak detaylarını çıkmıştı. Grafikleri de fena değildi üstelik.
9. Divine Divinity
Divine Divinity’yi buraya koyarken ciddi tereddütler yaşadık aslında. Zira bize göre hack n’ slash rol yapma oyunlarıyla, Batı usulü rol yapma oyunlarını ayıran farkların çoğu (diyalog opsiyonları, savaş dışı yetenekler, diplomasi imkanı) Divine Divinity’de mümkündü. Fakat oyun, bütün bu “Baldur’s Gate” vari derinin altında taş gibi bir hack n’ slash iskelete sahipti. Biraz bu yüzden, biraz da sonraları çok acayip yerlere gitmiş Divinity serisini onore etmek istediğimizden, Divine Divinity’yi buraya almadan edemedik.
8. Path of Exile
Path of Exile, henüz daha yeni. Yani daha zamana karşı duracak mı, durabilecek mi bilmiyoruz. Fakat hayatta olduğu kısa süre içerisinde, türün gediklilerini kendine hayran ettiği yadsınamaz bir gerçek. Zaten oyunun kendisi de aynı oynayanlar gibi, hack n’ slash rol yapma oyunlarına hasta adamların elinden çıkma. “Niye bu türde bu kadar az oyun çıkıyor” demiş, sazı kendi ellerine almışlar. Çok da iyi etmişler ki, oyun hâlen popülaritesini sürdürüyor.
7. Champions of Norrath: Realms of EverQuest
EverQuest’in popülaritesi PC dünyasını yıkıp geçerken sessiz duran Sony, EverQuest II’nin çıktığı sıralarda içindeki “spin-off” aşkını dizginleyememiş olacak ki, Champions of Norrath’i çıkarttı karşımıza. Snowblind Studios imzalı oyun, dışarıdan EverQuest isminden para kazanma amaçlı ucuz bir oyun gibi duruyordu. Daha fazla yanılamazdık herhalde. Champions of Norrath, PS2’nin en iyi hack n’ slash oyunlarından biriydi. Denk gelirseniz, bugün bile keyif alırsınız.
6. Nox
Eğer bir Diablo klonuysanız, Diablo II’den altı ay önce çıkmanız nasıl bir talihsizliktir? Nox işte bu talihsizliği yaşadı ve haliyle, doğal olarak Diablo II çıkar çıkmaz esamesi bile okunmaz bir hâle geldi. Oysa ki Westwood Studios’un, strateji dışındaki nadir oyunlarından biriydi ve gerçekten de çok nevi şahsına münhasır tarafları vardı. FPS’lerden alınıp, türe sorunsuzca monte edilmiş multiplayer modları, sınıfların birbirinden çok farklı işleyen oynanışları ve dönemine göre güzel grafikleri, onu bu listeye aldı; ama zamanlama hatası başarılı olmasını engelledi.
1 Comment
Diablo 3’ün ilk hali rezaletti bunu bir Diablo hayranı olarak rahatlıkla söyleyebilirim. Bu açıdan bakılınca Diablo 2 daha iyidir demek oldukça muhtemel. Fakat sonradan sunulan RoS paketi ile Diablo 3 çok başka bir şeye dönüştü ve baya güzel bir oyun oldu. Ara videoları, müzikleri ve oyuna getirilen loot kasmaya dayalı çeşitli modları sayesinde binlerce saat oynanabilecek bir şahesere dönüştü. En son oynadığımda 530 paragon levele sahip bir oyuncu görmüştüm ki o leveli kasmak için baya baya yememeniz içmemeniz lazım. =) Geçenlerde twitch üzerinden yayın yapan bir oyuncu 1000 level oldu bile yani oyun kendini feci şekilde oynatıyor.