“That there’s some good in this world, Mr. Frodo… and it’s worth fighting for.”
– Sam (The Lord of The Rings)
Türkiye tarihinin en şaşırtıcı dönemlerinden birinin başlangıcının üzerinden neredeyse bir yıl geçti. Bunu hepimiz biliyoruz ama daha idrak edebilir vaziyette değiliz, zira bazı süreçlerin sindirilmesi bir yıldan fazla zaman istiyor. Peki son bir yılda neler oldu? “Direnmenin” kolektif bilinçteki tanımı yeniden yazıldı, sokaklar kimisinin unuttuğu, kimisinin daha evvelden hiç bilmediği nice yeni anlamla; kalplerimiz daha önce tadılmayan cinsten bir heyecanla doldu, eski kuşakların anlattığı bazı coşkuları bizim de yaşamamızın mümkün olduğunu anladık…
Ülke tarihinin bu en beklenmedik zamanlarını kendine has kılan en büyük etkenlerden biri ise şüphesiz sanatın gücü idi. Gezi Hareketi’nin ilk gününden başlayan ve popüler kültüre şekil veren istikrarlı bir sanat üretimi var. Bestelenen şarkılar, çekilen videoart çalışmalar, çizilen binlerce karikatür ve hatta tasarlanan flash oyunlar bile hafızamızdan uzun süre çıkacak gibi değiller.
Hal böyle olunca Gezi’nin çizgiroman sayfalarında da kalıcılık kazanması bir zorunluluk oldu.
Haziran 2013’te yedi kişilik bir ekiple yola çıkan ve şu an katılımcı sayısı yirmiyi bulan Dirençizgiroman, yaşanan bu kritik dönemi antolojik bir albüm ile resmetmeyi hedefleyen bir proje. Amatör/profesyonel pek çok çizerin, çizgi romanseverin ve akademisyenin yer aldığı projede Gezi Hareketi’nin yarattığı etki birbirinden çok farklı hikayeler ve çizimlerle okura ulaştırılıyor. Hikayelerde geniş bir yelpaze söz konusu; gerçekleşen sürecin kronolojik tasvirinin yanında, mizah ya da bilimkurgu hikayeleri de antolojide yer almakta.
Gezi süreci ile ilgili yapılan ilk çizgi eser elbette ki Dirençizgiroman değil. Pek çok mizah dergisindeki sayısız çizgi hikaye geçtiğimiz sene okurlarla buluşmuştu. Çizgi albüm olarak hazırlanan ilk çalışma ise Ekim 2013’te basılan Kemal Gökhan Gürses’in Ya Ameliyatlı Yerime Gelseydi! kitabıydı. Dirençizgiroman bu eserlerin açtığı yolda ilerlemekte olan bir proje.
Türkiye çizgiromanında antoloji tarzı üretimlere çok rastlamamaktayız. Siyasi bir arkaplana sahip çizgi antoloji ise çok büyük bir sınav. Dirençizgiroman için bu noktada (hem format ve siyasi tavır konusunda) 2012 tarihli Occupy Comics önemli bir yolgösterici. İlgililerinin hatırlayacağı üzere, Occupy Wall Street Hareketi’nin ardından bir grup çizgi roman sanatçısı tarafından oluşturulan Occupy Comics; Alan Moore, David Lloyd, Steve Niles ve Ben Templesmith gibi pek çok tanınmış ismi bünyesinde toplamıştı. Occupy Hareketi’nin popüler kültürde yer edinmesinde bu projenin de bir payı olmuştu. Dirençizgiroman’ın da geçmişteki bu yayıncılık başarısından dersler çıkararak benzer bir göreve başkoyduğunu söylemek yanlış olmaz.
Editörlüğünü, Serüven Dergisi ve Deligücük: Zifirname projelerinde de yer almış olan Can T. Yalçınkaya’nın üstlendiği Dirençizgiroman 20 Mayıs 2014 tarihinde Kickstarter’da resmi olarak duyuruldu. Yeterli desteğin sağlanması durumunda, çizgialbüm Gezi Hareketi’nin ilk yıldönümü içerisinde (Haziran-Temmuz) basılacak.
Ayrıntılı bilgiyi ilgili Kickstarter sayfasından edinebilirsiniz.